Sevilay Koç Dursun

Vakt-i Kelam

En Şerefli Mevkiye Duyulan Hasret!..

Ruhumun senden İlahî şudur ancak emeli, değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

Şehadet şerbetini içemediği için her gün üzülen yiğit polis..

Geçtiğimiz anneler gününde şehit annelerine çiçek ve hediye hazırladım.. Mahallelere dağıtımını yapıyorum.. Bizi korumakla görevli polis memuru Furkan …  “Bana da verir misin abla?” Dedim ki, şehit anneleri için bunlar. “Sen kendin alacaksın anacığına”!.. Yüzünü astı ve “nerde bizde şehadet şerbeti içecek iman”.. Allah nasip etmedi.. Beşiktaş’taki terör saldırısında kıl payı kurtardım. Ahh dedi ta yürekten.. Nasip olmadı bana. Oysa ki çok yaklaşmıştım. “İnşallah bir gün benim anneme de hazırlarsın böyle ablacım”!.. Boğazım düğüm düğüm oldu gözlerim doldu.. Ne diyeceğimi bilemedim .. Hem gurur duydum hem hüzün.. O gün bugün Furkan’ı her gördüğüm de içimi hem hüzün hem de bir güven kaplar. Emin ellerdeyiz Elhamdülillah der buruk bir tebessümle selamlarım. Karşımda polislikten emekli olup oturmayı hayal eden biri değil,  şehadet şerbetini içinceye kadar bu yola baş koymuş 26 yaşında bir ana kuzusu var. Şimdi şark görevi için Hakkari’ye atanmış. Üzüldüm çok uzak dedim. “Üzülme abla belki bu sefer olur dedi.” Ah benim güzel vatanım sende doğan ve sende ölmeye hazır olan bu yürekler var olduğu müddetçe sana göz koyanların gözü daha bir korkuyor. Bükemedikleri bileği içten içe çürütüp zayıflatmaya, iman membaalarını kurutmaya, çağdaş hayat tuzakların da haşlanmış yumurta gibi tokuşturmaya devam ediyorlar… Furkan gibi Yiğidoların sayısını çoğalt Ya Rabbi… Yine bir başka polis arkadaşımızın 15 Temmuz vahşetinin yıl dönümünün anma töreninde bana söylediği sözler hiç aklımdan çıkmıyor. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü girişindeyiz. Anma törenleri için bekliyoruz. Güneş tepede polisler gölgelik yer aramak şöyle dursun görev yerinden kıpırdamıyor bile. Sizde çok yoruldunuz dönüşümlü olarak dinlenin dedim. Ah ablacım 15 Temmuz’da sokağa çıkıp vatanı için canını ortaya koyanlar ve dahi şehadet şerbetini içmek nasip olanlar var ya, işte onların böyle bir mecburiyeti yoktu. Onların resmi görevleri yoktu. Onlar göğsündeki iman ve vatan aşkıyla sokağa çıktılar ve Allah bazılarına gazilik bazılarına şehadet nasip etti. Onların anma törenine hizmet için akıttığım iki damla terin ne kıymeti var. Şimdi ben bir polis olarak yüzlerce kez şehit olsam, onların mertebesine çıkabilir miyim?.. Allah bana da sivilken şehadet nasip etsin demişti. Nutkum tutuldu, nefesim kesildi sadece ağladım uzun uzun ağladım. Ya Rab, bu Cennet Vatanı içimizde ve dışımızda ki görünür görünmez tüm hainlerden belâlardan koru diye yalvardım. Rabbime sığındım. Allah’ım; yiğitlerimize, bu vatan da yatan şehitlerin yüzü suyu hürmetine vatanına hizmet edebilecekleri uzun ömürler nasip eyle ve akıbetlerini kalplerine göre ver. Sen kalplerden geçenleri en iyi bilensin!.. Benim asker ve polise olan sevgim işte buradan geliyor. Ayaklarına taş değse, yüreğimden kan damlıyor. Rabbim sizi korusun. Yeni görevin hayırlı olsun güle güle git Furkan ……

Yiğit Furkan’a İthafen

Sevilay Koç Dursun

İlginizi çekebilir

4 Aralık 1912

4 Aralık 1912

selyus