Sevilay Koç Dursun

Vakt-i Kelam

Orda bir “Kudüs” var uzakta!

Rabbin makamına yükselişin şahidi olan şehir…

Ahh diyesi geliyor insanın, öyle içten içe bir ahh!..

Sonra da ardından hey gidi günler heyy…

Mescid-i Aksa’nın koruyucusu yüreğimin döndüğü Kâbe’m!..

Hz. Peygamber efendimizin tüm peygamberlere imamlık ettiği kutlu şehir…

Eyy Kudüs!!!

Sana yan bakanın gözlerini çıkaran Şanlı Osmanlı bu günleri görmedi, görmedi de bu acıyı bizim omuzlarımıza yükledi!..

Çocukken söylediğim o güzel şarkı geliyor aklıma !..

“Orda bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür” diye başlayan şarkı!!!

Orda bir Kudüs var uzakta, diye başlayasım geliyor şimdi de…

O Kutlu Şehir bizim şehrimizdir!..

O Kutlu Şehir bize emanettir!.. Diye haykırasım geliyor…

Nasıl bakarız Hz. Peygamber efendimizin yüzüne!..

Ezan seslerinin susturulduğunu!..

Çan seslerinin Kudüs’ün üstünde çirkin bir çığlık gibi yankılandığını!..

Her gün buluğa ermemiş Müslümanların türlü cefa, hakaret ile muamele gördüklerini!..

Şehadet şerbetini içerken yüzlerindeki o tebessüm, akıbetlerinin beratıdır aslında.

Biz gür sesle sahip çıksak da, dünya üzerindeki zalimlerin kurduğu adi düzenin türlü işkencesine maruz kalan kutlu şehir.

Eyy Kudüs!..

İçinde barındırdığın peygamber kabirleriyle aran nasıl …

Ağlıyor mu o kabirler?

İncitiyor mu bağrını o kabirdeki iniltiler?

Eyy Kudüs!..

Üstünde ayrı keder!..

Altında ayrı keder!..

Bu kadar hüzün sana yakışmıyor…

Sen ki mübareksin, sen ki Müslümanların ilk kıblesisin, senin toprağına düşen tek damla yaş arşı alâyı titretecekken, her gün bıyığı terlememiş taze fidanların, yüzleri pirüpak çiçek kokulu yiğit kızların kanları düşüyor topraklarına!!!

Allah’ım bizi affet!..

Biz senin ve Rasulünün emanetine sahip çıkamadık…

Eyy Kudüs seni anlatmak yetmez , seni yaşamak gerek!..

Sana yapılan her ziyaret sıla-i rahim’dir. Zalimlerin bağrına saplanan oktur.

Zalimlerin bir planı varsa, Allah’ında bir planı vardır. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.

KUTLU ŞEHRİN TARİHİ !..

1) Yüce Allah tarafından, etrafıyla birlikte kutsal kılınan Mescid-i Aksâ’nın bulunduğu kutlu şehir. Yeryüzünün en eski ikinci ve en mukaddes üçüncü mescidinin mekânı. Semâvi dinlerin, semâlara uzanan nebîlerin, bağrında dinlenen velîlerin beldesi. Her karış toprağında, nice peygamberlerin hâtırâsını ve izlerini taşıyan kutsal belde Kudüs.

2) Üç dinin atası Hz İbrahim, hanımı Hz Sârâ ile Kudüs yakınlarındaki Sebu’da yaşamıştı. İkinci oğlu Hz İshak burada doğdu ve 160 yaşında Kudüs yakınlarında vefât etti. Babası Hz İbrahim’in el-Halil kasabasındaki mezarının yanına defnedildi. İshak, Yakup, Yusuf peygamberlerin ve Sârâ Annemizin kabirleri de burada.

3) Hz Lut’un gençliği, Hz İbrahim’le birlikte Kudüs’te geçmiş, daha sonra Lut Gölü yakınındaki kavme elçi olarak görevlendirilmişti.

4) Hz Musa ve Hz Harun İsrail Oğullarıyla Mısır’dan çıkıp Kızıldeniz’i geçince Yüce Allah, Kudüs’e gitmelerini emretti. Hz Muhammed Mekke’den Medine’ye, Hz Musa ve Hz Harun Kâhire’den Kudüs’e hicret etmişti. Hz Musa, mezarının Mescid-i Aksâ’ya yakın olması için niyazda bulunmuş ve duâsı kabul olunarak Mescid-i Aksâ yakınlarında vefat etmişti.

5) Hz Davut, sapanıyla zâlim Câlut’u öldürdü. Muzaffer bir asker olarak şehre girdi. ( Günümüzde de Filistinliler İsrâil’e karşı sapanla mücâdele veriyorlar ) Hz Süleyman, cinlerden ve insanlardan oluşan ordusu ile kurduğu hâkimiyeti, muhteşem bir saraydan yönetiyordu. Babasından aldığı taht şehrini yeryüzünün başkenti yaptı.

6) Hz Süleyman’ın devâsâ mâbedi, Hz. Süleyman’ın emriyle cinler tarafından inşâ edildi.

7) Hz Süleyman’ın mâmur ettiği bu kutlu şehir, Bâbil kralı Nabukadnezar tarafından yakıldı, yıkıldı, yağmalandı, talan edildi. Yıllarca isyanlara, işgallere, ihtilâllere ve kanlı savaşlara mâruz kaldı. Halkı sürgüne gönderildi defalarca.

8) Hz Zekeriya testerelerle doğrandı Kudüs’te, Hz Yahya’nın başı kesildi.

9) Hz Meryem, Mescid-i Aksâ’nın doğu tarafındaki hücresinde îtîkâfa çekildi. Odasındaki mihrapta Rabbinin meleklerle gönderdiği cennet meyvelerinden rızıklandı.

10) Hz İsa, komşu kent Beytüllahim’de bir mucize olarak babasız doğdu, daha bebekken konuştu. Evvelâ Celile’de sonra Kudüs’te insanları hak dine dâvet etti. Hem bedenlere, hem gönüllere hekim oldu. 33 yaşına gelince de tıpkı Resûlü Ekrem’in mîrâcı gibi O’da bu kutlu şehirden semâlar ötesine, Rabbinin katına yükseldi. Demek ki Rabbin makâmına yükseliş şehri Kudüs’tü.

11) Peygamber Efendimiz hicretten sonra 17 ay boyunca, namaz kılarken Mescid-i Aksâ’yı kıble edindi. Yüzünü Kudüs’e döndü.

12) Peygamber Efendimiz Miraç yolculuğunda Burak’a binip Mekke’den Kudüs’e, Kudüs’ten arş-ı âlâya yolculuk yaptı. Medine’den önce, Kudüs’e hicret etmişti. Kudüs, İsrâ (gece yolculuğu) mucizesinin ikinci durağı, Miraç (yükseliş yolculuğu) mucizesinin birinci durağı oldu.

13) Kendisini sırtına alıp ufuk ötesine uçuran, gözünün gördüğü yere adımını atan Burak’ını Mescid-i Aksa’nın bir duvarına bağlamıştı.

14) Ve yine Peygamberimizin, nebîler nebîsi olup tüm enbiyaya rehber olduğu yer de Kudüs’tü.

15) Bâbillilerden sonra, Romalılar tarafından da ikinci büyük işgâli yaşadı Kudüs. Halk tekrar sürüldü uzak diyarlara. Daha sonra Roma imparatoru Hadrian tarafından yeni baştan imâr edildi şehir.

16) Bizans imparatoru Constantin ise, Hıristiyanlaştırdı bu şehri, annesi Helen ile birlikte, putları yıktı, Kutsal Mezar kilisesini yaptırdı. Hz İsa’nın bebekken yıkandığı taş beşiği, İstanbul’a. Beşiktaş’a taşıdı.

17) Asırlar sonra Halife Hz Ömer’in tayin ettiği İslam orduları başkumandanı Ebu Ubeyde b. Cerrah fethetti bu şehri. Patrik Sophronios şehrin anahtarlarını, Ebû Ubeyde’nin dâvetiyle Medine’den Kudüs’e gelen Hz Ömer’e teslim etti.

18) Kudüs fâtihi olarak şehre giren Halife Hz Ömer, bir çöplük haline getirilmiş Mescid-i Aksâ’nın etrafını temizletti. Rasûlullah’ın ayak izinin bulunduğu o kutsal taşı (Hacer-i Muallak) bulmak için eteğinde taş taşıdı, işçilerle beraber çalıştı. Ve kendi ismiyle de anılan Mescid-i Aksâ’yı, Hacer-i Muallaka’nın kıble tarafına yaptırdı. Halka İslamı öğretmesi için Ubâde b. Sâmit’i kadı tayin etti.

19) Ubâde bin Sâmit de burada medfun, Semân-ı Fârisî de.

20) Halife Hz Osman, Silvan bahçeleri gelirlerini şehrin fakir halkına vakfetti.

21) Hz Muaviye, Suriye Valisi iken Halife Hz Osman’ın katillerinin bulunup cezalandırılması için Mısır fatihi Amr b. As ile Kudüs’te bir antlaşma yapmıştı. Yine Kudüs’te halkın biatını alarak halifeliğini ilan etti.

22) Abdülmelik b. Mervan ve Süleyman b. Abdülmelik de biat almak için Kudüs’ü tercih etmişlerdi.

23) Emevi halifesi Abdülmekil b. Mervan, Peygamberimizin mîrâca çıkarken bastığı kaya (sahra) üzerine, Kubbetüs-sahra’yı inşâ ettirdi. O gün bu gündür çoğu kişi onu Mescid-i Aksâ zannetti. Oğlu Velid b. Abdülmelik ise Mescid-i Aksâ’yı yeniden inşa eden halife oldu.

24) Depremlerle zarar görmüş olan Mescid-i Aksa’yı Abbasi halifesi Ebû Câfer Mansur, yeniden inşâ ettirdi.

25) Abdurrahman Evzâi, Süfyânı Sevrî, Leys b. Sa’d ve Muhammed b. İdris eş-Şâfiî gibi mezhep imamları Kudüs’te okuttular derslerini, talebelerini burada yetiştirdiler.

26) Râbiatül Adeviyye, Bişr-i Hafi, Seriyyüs Sakatî gibi mâneviyat âleminin kutupları, Peygamberimizin semâlara çıktığı bu şehirde, semâların ötesinden bahsettiler.

27) Sayısız işgâller, kıtlıklar, savaşlar, depremlerle zarar gören şehir, yeniden îmâr edilirken Kubbetüs-Sahra ve Mescid-i Aksâ’da Fâtımî halifesi tarafından yeniden îkâme edildi.

28) Selçukluların Kudüs’e hâkim oldukları 25 yıl içerisinde, Dünyanın dört bir yanından çok sayıda âlim, şehre akın akın gelmeye başladılar. İmam Gazzâli derslerinin bir kısmını burada verdi. Ebû Bekir İbnî Arabî 3 yıl boyunca burada kaldı. Kitaplarını burada yazdı. İbn-i Kayserâni Mescid-i Aksâ’da hadis dersleri verdi.

29) Kara bulutlar 1099 yılında Kudüs üzerinde göründü. Leş kargaları gibi şehre üşüşen haçlı orduları, Fâtımîlerin hâkimiyetindeki Kudüs’ü işgâl ettiler. Sokaklar et yığını hâline geldi. İnsanın başını ağrıtacak derecede kan kokusu, günlerce Kudüs semâlarından gitmedi. Haçlılar, tüm Müslüman ve Yahudileri katlettiler.

30) Nûreddin-i Zengi, Kudüs’ü esâretten kurtarmadan uyumayı kendisine haram etti. Mescid-i Aksâ için bir minber dahi hazırlamıştı. Kurtuluş hediyesi olarak kutlu mâbede takdim etmek üzere.

31) 1185 yılında Kudüs krallık ordusunun Kahire’den Şam’a giden bir Müslüman kervanına saldırmasıyla başlayan harekât, Selahaddin Eyyûbi’nin iki yıl sonra Kudüs’le birlikte 52 şehri fethetmesiyle sonuçlandı. Miraç kandilinde Selahaddin Eyyûbi Kudüs’e girdi.

32) İmam Nablûsi’den, Gazze’li İmam Şâfiî’ye kadar birçok dev âlim yetiştirmiş olan Filistin’in kutsal şehri Kudüs 1099 yılında Haçlıların ilk işgâlinden îtîbâren 145 yıl sonra Türklerin eline geçti.

33) Memlûk sultanı Muhammed b. Kalavun, 40 yıldan fazla hüküm sürdüğü için, şehri yeniden imar etti.

34) Memlûkler Kudüs’ü değil, kendilerini bile koruyamaz olunca 1517 yılında Kahire’deki Memlûk hâkimiyetine son veren Yavuz Sultan Selim, Kudüs’e de hâkim oldu.

35) Kânûnî Süleyman Han, Mescid-i Aksâ çevresine surlar, Hürrem Sultan’da bir külliye yaptırdı.

36) 1799 da Gazze, Remle ve Safed’i işgâl eden Napolyon, Cezzar Ahmed Paşa’ya mâğlup olunca arkasına bile bakmadan kaçmıştı.

37) 1870’lerden sonraki Yahudi göçleri, Kudüs’ün dengesini bozdu.

38) Sultan 2. Abdülhamid, Siyonizm’i ve Filistin’e Yahudi göçünü engellemek için yoğun çaba sarfetti. Bu arada şehri yeni baştan imar etti.

39) 1917 Kudüs için felâket yılı oldu. 11 Aralıkta İngiliz askerler Kudüs’e girdi. Böylece Kudüs’teki Müslüman hâkimiyeti de sona erdi.

40) Nihâyet 1948 de İsrail Devleti kuruldu. Böylece Ortadoğu’yu kan gölüne çevirecek Filistin-İsrail mücadeleleri başlamış oldu.

Zalimin zulmüne maruz bırakılamayacak kadar değerli bir tarihi olan bu kutlu şehrin bağrındaki acıya seyirci kalmak hangi Müslümana yakışır?..

Müslüman ülkelerin birleşmesindeki engelleri bir görün!..

Uyanın ey Müslümanlar!!!

Uyanın ve Allah’ın peygamberlerini velilerini askerlerini kullarını bu acziyetten kurtarın…

Bize acizlik yakışmaz!!!

Biz ki yedi cihana hükmetmiş bir ordunun son neferleriyiz!!!

Haydi ayağa kalkma vakti…

Vakit hakkı, haklı olana teslim etme vaktidir..!

Sevilay Koç Dursun

 

İlginizi çekebilir

BAYRAĞIMIZ GÖNDERDE

BAYRAĞIMIZ GÖNDERDE

selyus