ABD Başkanı Donald J. Trump’ı protesto etmek için tek vücut olan binlerce Üsküdarlı, Kudüs sesleriyle İstanbul Boğazını inletti.
Tüm Türkiye’de olduğu üzere Üsküdar Meydanı’nda toplanan binlerce Üsküdarlı, ABD Başkanı Donald J. Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacakları açıklamasını protesto etti.
Mihrimah Sultan Camii’nde kılınan Cuma Namazı sonrası Üsküdar Belediyesi tarafından Kudüs için meydanda organize edilen programa AK Parti İstanbul Milletvekilleri Metin Külünk ile Av. Hurşit Yıldırım, AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Melih Ecertaş, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, AK Parti Üsküdar İlçe Başkanı Halit Hızır, AK Parti Üsküdar İlçe Kadın Kolları Başkanı Neslihan Aydın, AK Parti Üsküdar İlçe Gençlik Kolları Başkanı Yunus Köse, gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, siyasi partilerin temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşları ve binlerce Üsküdarlı katıldı.
Programda Başkan Türkmen ile Başkan Hızır’ın yanı sıra Milletvekilleri Külünk ile Yıldırım, Başkan Ecertaş ve yazar Dilipak da birer konuşma yaptılar.
BAŞKAN TÜRKMEN’DEN DUYGU DOLU BİR KONUŞMA
Suriyeli şair Nizar Kabbani’nin;
Ey Kudüs Ey Peygamberler kokusu
Ey yerin göklere en yakın avlusu
Ey Kudüs ey yolların ışığı
Ey parmaklarını yakan güzel çocuk
Ey Peygamber’in geçtiği gölgeli ova
Hüzünlü gözlerinle ey kentlerin incisi
Acıdır cadde taşları Acıdır müezzin sesleri
Ey Kudüs ey kentlerin acılısı
Ey göz kapakları arasında kabaran
büyük gözyaşı damlası
Kim durdurur düşmanları sana karşı
Ey Kudüs ey kentim
Ey Kudüs ey sevgilim
Yarın çiçek açacak limon ağaçları
Açılıyor yeşil sümbüller zeytinler
Gülüyor gözler dönüyor giden güvercinler
Yine tertemiz masmavi göklere. dizeleriyle konuşmasına başlayan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, “Kardeşlerim…
Sizi Kudüs için yazılmış bu güzel mısralarla, Suriyeli şair Nizar Kabbani’nin kelimeleri ile selamlamak istedim. Cumamız hayırlı olsun. Bugün mukaddes beldemiz Kudüs’ümüz için buradayız.
Cenab-ı Hak İsra suresinin ilk ayetinde;
‘Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir’ buyuruyor.
Kudüs bize bu ayetin tevdi ettiği yüce bir emanettir. Ancak bu emanete bir kez daha Amerika ve işbirlikçisi Siyonist İsrail’in alenen el uzattığı günlerdeyiz.
Allah resulüne gösterilmiş bu mübarek toprakları terk etmek, İsra suresi ile Müslümanlara tevdi edilen emanete adeta ihanet etmektir” dedi.
“KUDÜS MERKEZLİ FİLİSTİN TOPRAKLARI KANLA, ŞİDDETLE, ACI VE GÖZYAŞIYLA İSRAİLLEŞTİRMEYE ÇALIŞMAKTADIR”
Konuşmasını sürdüren Başkan Türkmen, “Kudüs ile ilgili bir gerçeği görmezden gelemeyiz. İslam tarihinde de idareciler bu gerçeği teslim etmişler ve Mescid-i Aksa’nın duvarına “Lailahe İllallah, İbrahim Halilullah” ibaresini yazdırmışlar, her üç dinin mensuplarının Peygamberi sayılan Hz. İbrahim üzerinden diğer din mensuplarına saygı göstermiştir.
Fakat gelin görün ki, modern dünya düzeninde Müslümanların gösterdiği bu inceliği anlayacak bir zihin yapısı maalesef bulunmamaktadır.
Bu yüzden Kudüs merkezli Filistin toprakları kanla, şiddetle, acı ve gözyaşıyla İsrailleştirmeye çalışmaktadır. Ancak bir hakikatin altı çizilmelidir. İsrail’in Filistinli Müslüman kardeşlerimizin kan ve gözyaşları üzerine bir İsrail medeniyeti kurmaları mümkün değildir. Tarihte kan ve gözyaşı üzerine kurulup âbâd olan bir medeniyet yoktur” diye konuştu.
“KUDÜS ARAŞTIRMALARI MERKEZİMİZ, BİR KUDÜS ENSTİTÜMÜZ YOK”
Başkan Türkmen, “Kardeşlerim, elbette ki bugün Kudüs için buradayız ve evet ciğerimiz yanıyor. Yalnız üzülerek ve dert ile ifade etmek isterim ki, bir konuda bizler de yetersiz kaldık.
Müslüman yüreklerde Kudüs davasını canlı tutmak için İsrail’in, Amerika’nın Filistinli Müslüman kardeşlerimize zulmetmesi ya da Kudüs’e dahletmesi mi gerekir? Ne yazık ki bu dava için slogan atmaktan öteye geçemedik.
Örneğin bir Kudüs Araştırmaları Merkezimiz, bir Kudüs Enstitümüz yok. İsrail’in olası Siyonizm temelli politikalarını kestirecek, İsrail’in dilini, kültürünü, tarihini bilen uzmanlarımızın sayısı çok az.
Gençlerimiz meydanlarda İsrail’i tel’in etmekle birlikte Kudüs davası için kütüphanelerde çalışmak; kültür, sanat, siyaset, ekonomi ve eğitim ile donanarak, sadece Kudüs için değil ümmetin her köşesinde zulme uğramış Müslümanların selameti için entelektüel kişiler olarak yetişmelidir” şeklinde konuştu.
“İSRAİL’İN VE AMERİKA’NIN TEDRİCİ OLARAK UYGULADIĞI POLİTİKALARININ NİHAİ HEDEFİ BÜYÜK İSRAİL PROJESİDİR”
Eğip bükmeye gerek yok. Lafı dolaştırmanın da yeri burası değil. İsrail’in ve Amerika’nın tedrici olarak uyguladığı politikalarının nihai hedefi Büyük İsrail projesidir. Bunun olması da ancak Ortadoğu’nun barışa, huzura, istikrara hasret kalmasıyla mümkün olacaktır.
Onun için de Kudüs başta olmak üzere Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da bir çok yerde denemeler yapmaktadır. Bugün eğer Mescid-i Aksa direniş hattını yarabilirlerse, bu hedefleri doğrultusunda büyük bir adımı da atmış olacaklardır.
Bu kirli stratejinin önüne geçmek için, Mescid-i Aksa ve Kudüs direnişini bütün dünya sathına, inanç ve din ayırt etmeksizin bütün insanlık alemine yaymak zorundayız” dedi.
Türkmen, “Ey imanla yoğrulmuş̧ aziz topluluk, aziz kardeşlerim…
Kudüs bizler için Selahaddin’in rüyası,
Kanuni’nin mirası,
Abdulhamid Han’ın davasıdır.
Kudüs bizim için gökle yerin buluştuğu yerdir.
Kudüs insanın ve insanlığın kurtuluş manifestosudur.
Bütün dünya böyle bilsin ki, biz mukaddes Kudüs’ü bırakmayacağız.
O’nu imkanlarımızdan öte, imanımız ölçüsünde savunacağız.
Çünkü Kudüs’ü savunmak İstanbul’u savunmaktır.
Küdüs’ü savunmak insanlığı savunmaktır…” diyerek konuşmasını tamamladı.
“KANIMIZ PAHASINA DA OLSA MESCİD-İ AKSA’YA KUDÜS’E SAHİP ÇIKMAMIZ LAZIM”
“Kudüs için toplanana binlerce Üsküdarlıya seslenen AK Parti Üsküdar İlçe Başkanı Halit Hızır, “Televizyonlarda naklen Müslüman kentleri bombalanırken Mahsun kadınlar, erkekler ve çocuklar dünyanın gözü önünde Camii avlusunda katledilirken bunu yapan işgalci güruhu şımarıklık ile nitelendirilip şirin göstermeyi alçaklık olarak değerlendiriyoruz.
İslam’ın ilk kıblesinde ezanın yasaklanması son olarak da Kudüs’ün işgali Siyonistlerin başkenti olarak gösterilmesi cesaretinde bulunmuştur. Eşkıya ordusuna karşı dik duruşun bir Müslüman için namus meselesi olduğunu tüm İslam Alemi’ne hatırlatıyoruz Alemi İslam’ı reel politik kaygılardan arınarak Amerika’dan İsrail’den değil Allah’tan korkmaya ona teslim olmaya çağırıyoruz.
Artık ümmetin prangalarından kurtulması ile Filistin’in özgürlüğe kavuşması aynı çizgiye gelmiştir.
Tüm dünyaya hatırlatmak isteriz ki Türkiye Tarihin kendisine yüklemiş olduğu kutsal Misyonu yerine getirecek.
Okyanus ötesinden iftira tiyatral operasyonlar ve karalama kampanyaları ile engellenmek istense de din dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin tüm mazlumların hakkını savunmaya daha gür sesle devam edecektir
Kanımız pahasına da olsa Mescid-i Aksa’ya Kudüs’e sahip çıkmamız lazım, çocukları olanlar çocuklarına Mescid-i Aksa’yı anlatsın. Katil Siyonistler bu emellerine asla ve asla ulaşamayacaklarını anlasın” diyerek sözlerini tamamladı.
