6’lı masa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilirse 3. Dönemi olacağı gerekçesiyle adaylığına karşı çıkmaya başladı. Daha açıkçası 6’lı masa, ‘Erdoğan’ı sandıkta yenemeyeceğiz, aday olamaz diye çamura yatalım’ modunda! Muhalefet, 367 garabetine benzer bir anayasal çarpıtmaya girişti. CHP ve çevresine topladığı muhalefet 15 yılda hiç bir şeyin değişmediğini gösterdi.

Muhalefetin, AK Parti hareketini sandık yoluyla değil de Anayasadaki bazı yorum kusurlarını kötüye kullanarak alt etmeye yeltenmesi, akıllara “367 Garabetini” getirdi. CHP’nin tek parti döneminden kalan anlayışı bundan 15 sene önce de nüksetmişti. Yakın tarihe damga vuran o olay, “367 Garabet” adıyla kayıtlara geçti.

ERDOĞAN’LA SANDIK DIŞI MÜCADELE

3 Nisan 2007 tarihinde 10’uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in görev süresi dolmak üzereyken TBMM’de yeni bir cumhurbaşkanı seçilme hazırlığı başladı. O dönemde Başbakan olan Başkan Erdoğan’ın aday olacağını düşünen muhalif isimler, meclis kürsüsünden dönemin “vesayetçi” güçlerini arkalarına alarak tehditler savurdu.

Ancak Başkan Erdoğan’ın aklında o dönem dava arkadaşı oldukları Abdullah Gül vardı.

Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun 26 Aralık 2006’da yazdığı makalede, 367’nin sadece karar yeter sayısı olmadığını, aynı zamanda Meclis toplantı yeter sayısı olduğunu ifade etti.

Tıpkı bugün yapmaya çalıştıkları gibi o gün de, hukuku tahrip ederek “kendi amaçlarına hizmet edecek” şekilde karar aldırmaktı. Böylece Meclis’teki sandalye sayısı 354 olan iktidar partisi, tek başına, kendi oylarıyla cumhurbaşkanı seçemedi.

27 Nisan’da yapılan ilk oylamada 361 oy kullanılırken, Abdullah Gül 357 oy aldı. Oylamanın hemen ardından CHP, 367 iddiasıyla seçimi Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.

Anayasa Mahkemesi 1 Mayıs’ta verdiği kararla 367 iddiasını kabul ederek yapılan 1. tur oylamayı iptal etti. Ardından gerçekleşen 2 yoklamada da icat ettikleri toplantı yeter sayısı olan 367 bulunamayınca 11. Cumhurbaşkanı seçilemedi.

VESAYET OYUNLARINA KARŞI MİLLET

Ve Türkiye seçime gitti.

AK Parti seçimlerden yüzde 47 gibi ezici bir çoğunlukla çıkarak milletin iradesinin ne yönde olduğunu teyit etti. Daha sonra, ittifak ortağı olacağı MHP devreye girdi ve Türkiye, yeni Cumhurbaşkanı’nı vesayet ve CHP’ye rağmen seçti.

Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesi fikri de o günlerde doğdu. Türkiye, AK parti öncülüğünde anayasa değişikliği referandumuna gitti ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine evrilen süreç başlamış oldu. Akşam gazetesi