Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımızın elektrik faturalarının iki kat, hatta üç kat arttığı yönündeki şikayetleri üzerine ilgili kurumlarımıza elektrik tarifelerinin yeniden düzenlenmesi talimatını verdik. Bu çerçevede en düşük tarifede günlük 5 kilovat olarak hesaplanan tüketim tutarını 7 kilovata, dolayısıyla aylık tüketimi de 150 kilovattan 210 kilovata çıkartıyoruz. Şubat ayında sarf edilecek elektriğin faturası vatandaşlarımız lehine yapılacak bu yeni düzenlemeye uygun şekilde gelecektir”
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanlığı görevindeki değişim, ülke gündemindeki konular ve ekonomik gelişmelere ilişkin konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımızın elektrik faturalarının iki kat, hatta üç kat arttığı yönündeki şikayetleri üzerine ilgili kurumlarımıza elektrik tarifelerinin yeniden düzenlenmesi talimatını verdik. Bu çerçevede en düşük tarifede günlük 5 kilovat olarak hesaplanan tüketim tutarını 7 kilovata, dolayısıyla aylık tüketimi de 150 kilovattan 210 kilovata çıkartıyoruz. Şubat ayında sarf edilecek elektriğin faturası vatandaşlarımız lehine yapılacak bu yeni düzenlemeye uygun şekilde gelecektir” dedi.
Erdoğan, konuşmasında bazı müjdeler de verdi. Adalet Bakanlığı görevinde yaşanan değişimle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ’a tekrar hoş geldiniz diyorum. Ülkemize ve siyasete yaptığı nice hizmetler yanında 15 Temmuz gecesi Meclis’e bombalar yağarken darbecilere yiğitçe meydan okuyuşu ile hatırladığımız Bekir Bozdağ’a Adalet Bakanlığı görevinde başarılar diliyorum. Bakanlık görevinden affını isteyen Abdulhamit Gül kardeşimize bugüne kadar hakkı ve hakkaniyeti gözeterek gösterdiği samimi gayretler, sükunetle yürüttüğü hizmetler için teşekkür ediyorum. Kendisi ile inşallah farklı platformlarda, farklı vesilelerle çalışmaya birlikte yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde Kabine üyelerinin de diğer üst düzey yönetici kadroları gibi doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından belirlendiğini kaydeden Erdoğan, “Değişen şartlara ve ihtiyaçlara göre Kabinede revizyona gitmemiz gayet tabidir. Aksi yönde bir tutum hayatın olağan akışına aykırı olurdu. Her görev gibi Kabinedeki değişimler de bir bayrak yarışıdır. Bayrağı teslim alan arkadaşımız yeni bir heyecan ile yeni bir vizyon ile hedeflerimize doğru ilerlemeyi sürdürmektedir. Bu çerçevede yeni yönetim sisteminin ilk Kabinesini kurduğumuz 2018 Temmuz ayından bu yana kadar 6 bakanımız değişti, bir bakanlığımızın ikiyi ayrılması sebebiyle 7 arkadaşımız da Kabineye girdi. Bundan sonra da elbette gerektiğinde yeni değişiklikler yapabiliriz. Bizim için asıl olan ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmak, gençlerimize 2053 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri büyük ve güçlü Türkiye’yi emanet etmektir. Milletimizin bize ülkeyi yönetme sorumluluğu verdiği 2002 Kasım’ından bugüne kadar beraber çalıştığımız, hayata geçirdiğimiz eser ve hizmetlerde katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Hepimiz faniyiz, insanlar gelir geçer, önemli olan gök kubbede hoş bir seda bırakmaktır. Hangi görevde, hangi unvanda, hangi sorumluluk mevkiinde bulunursak bulunalım bunu başarabilmişsek ne mutlu bize. Bir de ülkenin gelişmesi, kalkınması, büyümesi için tuğla üstüne tuğla koymadıkları halde ekmeğini yedikleri, suyunu içtikleri, havasını soludukları vatanlarına layık olamayanlar da var. Bunları da milletimizin o engin ferasetine havale ediyoruz. İnşallah Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokarak, Yeşil Kalkınma Devrimi’ni gerçekleştirerek, ülkemizi bölgesinin ve dünyanın lider devleti yaparak bu kutlu mücadeleyi nihai hedefine ulaştıracağız. Ülkemizin iki asırlık demokrasi ve kalkınma mücadelesinin son 20 yılında bize bu imkanı veren, bu zaferleri yaşatan, insanlarımızın başının dik durmasını sağlayan Rabbime binlerce hamdolsun” şeklinde konuştu.
“TARIMSAL DESTEKLEME BÜTÇESİNİ 3,2 MİLYAR LİRALIK İLAVE İLE 29 MİLYAR LİRAYA ÇIKARDIK”
Türkiye genelinde yaşanan kar yağışı ve sonrasındaki karla mücadele çalışmalarına ilişkin açıklamada bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye son yılların en bereketli ve elbette zahmetli kışını geçiriyor. Kuraklık tehdidi altında geçen birkaç yılın ardından son haftalarda yağan kar ile hamdolsun en azından bu yıl için rahat bir nefes aldık. Kar yağışının bastırdığı ilk günlerde şehirlerarası yollarda ve şehir içlerindeki ulaşımlarda çeşitli sıkıntılar yaşandı. Karayolları ekiplerimiz şehirlerarası yolları, belediyeler kendi sorumluluk alanlarındaki yolları açık tutmak için harekete geçti. Ancak bu mücadelenin yeteri kadar etkin yürütülemediği yerlerde vatandaşlarımızdan mağduriyet yaşayanlar da oldu. Her şeye rağmen genel olarak verimli bir kış mevsimi geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Kar yağışı iye birlikte toprağın doymasını, barajların dolmasını olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. İnşallah ülkemiz Şubat, Mart. Nisan aylarında da yeteri kadar yağış alır ve bereketli bir yılı hep birlikte yaşarız. Bu vesile ile 2022 yılında 25,8 milyar lira olarak tarımsal destekleme bütçesini 3,2 milyar liralık ilave ile 29 milyar liraya çıkardığımızın müjdesini çiftçilerimizle paylaşmak istiyorum. Özellikle hububat üreticilerimizin girdi desteklerini geçen yıla oranla yüzde 127 oranında artırdık” dedi.
“AYLIK TÜKETİMİ 150 KİLOVATTAN 210 KİLOVATA ÇIKARTIYORUZ”
Elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki artışa da değinen Erdoğan, “İran ile aramızdaki doğal gaz hattının karşı taraftaki bölümünde yaşanan arıza nedeniyle doğal gaz arzında azalma ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine her seviyede girişimde bulunarak arızanın giderilmesi çalışmalarını havaların ısındığı önümüzdeki aylara bırakılması konusunda İran ile mutabık kaldık. Böylece İran hattından doğal gaz akışını yeniden başlattık. Ayrıca Azerbaycan hattından aldığımız doğal gaz miktarını da artırdık. İlaveten çeşitli kaynaklardan temin ettiğimiz LNG alımlarını hızlandırdık. Tuz Gölü ve Silivri’deki yeraltı doğal gaz depolama tesislerini de devreye soktuk. Sanayi kuruluşlarına uygulanan kısmi enerji kesintisini önemli ölçüde azalttık, yakında tümüyle kaldırıyoruz. Bir başka önemli konu da elektrik faturalarında yaşanan artışlardır. Salgın döneminde dünyada kömür fiyatları 5 kat, doğal gaz fiyatları 10 kat artarken biz ülkemizde bunu vatandaşlarımıza yansıtmamak için yoğun gayret gösterdik. Uzunca bir süre doğal gazda yüzde 75, elektrik faturalarında yüzde 50 sübvansiyon uyguladık. Yılbaşı itibariyle enerji piyasalarında sürdürülebilirliği sağlamak için tarifelerde zorunlu düzenlemeye gitmek durumunda kaldık. Vatandaşlarımızın elektrik faturalarının iki kat, hatta üç kat arttığı yönündeki şikayetleri üzerine ilgili kurumlarımıza elektrik tarifelerinin yeniden düzenlenmesi talimatını verdik. Bu çerçevede en düşük tarifede günlük 5 kilovat olarak hesaplanan tüketim tutarını 7 kilovata, dolayısıyla aylık tüketimi de 150 kilovattan 210 kilovata çıkartıyoruz. Şubat ayında sarf edilecek elektriğin faturası vatandaşlarımız lehine yapılacak bu yeni düzenlemeye uygun şekilde gelecektir” ifadelerini kullandı.
Korona virüs salgınındaki gelişmelere de dikkat çeken Erdoğan, Omicron varyantı ile birlikte gücü azalan salgının yakında gündemden çıkacağını ümit ettiğini belirtti. Aşılarını olmayanlara aşılarını olmalarını tavsiye eden Erdoğan, istatistiki olarak vaka sayısında önemli artış olmasına rağmen hastanelerde ve yoğun bakımlarda alarm seviyesine geçilmesini gerektiren bir tablo olmadığını kaydetti. Erdoğan, “Son 10 yıldır pek çok yerde başarı ile uygulanan sosyal kaos, siyasi istikrarsızlık, ekonomik çöküntü, toplumun bölünmesi, ülkenin parçalanması senaryolarını yırtıp attığımız gibi salgının da üstesinden geldik. Milli birlik ve beraberliğimizi korumada, terörle mücadelede, sınırlarımıza yönelik tehditleri bertaraf etmede, bölgesel ve küresel meselelerde ön alıcı olmada gösterdiğimiz başarıyı salgın sürecinde bir üst aşamaya çıkardık. Değişen küresel yönetim ve ekonomi sisteminde Türkiye artık etkilenen, takip eden, dahil edilen değil, belirleyici ülkeler arasına girmiştir. İki asırlık demokrasi ve kalkınma mücadelemizde en üst lige çıkabilecek konuma geldiğimizi dost düşman herkese gösterdik. Artık geleceğe daha bir güvenle, daha bir umutla, daha bir azimle, daha bir kararlılıkla bakıyoruz” açıklamasında bulundu.
“BU ÜÇ PAKETLE FİRMALARIMIZA 60 MİLYAR LİRALIK BİR KEFARET LİMİTİ AÇIYORUZ”
Kredi Garanti Fonu kefaleti ile kullandırılacak üç yeni destek paketini açıklayan Erdoğan, “Bunlardan ilki olan işletme harcamalarında kartlı ödeme desteğini KOBİ ve KOBİ dışı tüm firmaların finansmana erişimini sağlamak için hazırladık. Yatırım destek paketi kalkınma planındaki öncelikli sektörlerden başlayarak katma değeri yüksek ürünlerin üretimine yönelik çalışan firmalarımızı kapsamaktadır. İhracat destek paketi ise döviz kazandırıcı faaliyet yürüten ve ihracat potansiyeli taşıyan KOBİ’lerimize hitap etmektedir. Bu üç paketle firmalarımıza 60 milyar liralık bir kefaret limiti açıyoruz. Amacımız tedarik zincirinde sürekliliği sağlayacak, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayı destekleyecek bir ekonomik destek iklimi oluşturmaktır. Bu kapsamda alınacak kredilerin amacına uygun kullanılmasını temin etmek için bankalarımızın ve firmalarımızın gereken hassasiyeti göstereceğine inanıyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığımız fatura ve sözleşme belgelerinin takibi başta olmak üzere bu amacı sağlamaya yönelik gereken tedbirleri alacaktır. Yeni kredi paketimizin ülkemize, sektörlerimize, firmalarımıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
“2 BİN 920 ENGELLİ VATANDAŞIMIZIN KAMUYA YERLEŞİMİNİ SAĞLAYACAĞIZ”
Engellilere yönelik bu yılın ilk memur yerleştirme atamasının 8 Şubat’ta yapılacağını belirten Erdoğan, “Bu atama ile her eğitim kademesinden toplamda 2 bin 920 engelli vatandaşımızın kamuya yerleşimini sağlayacağız. Ayrıca dezavantajlı ailelerin anaokuluna ve ana sınıfına devam eden çocuklarına yönelik yıllık 500 milyon liralık yeni bir destek paketini de hayata geçiriyoruz. Bu destek paketinin dezavantajlı ailelerimizin sayıları bir milyonu bulan çocuklarına hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Son yıllarda yaşanan sel, yangın ve deprem gibi tabi afetlerle mücadelede Türkiye’nin örnek bir ülke olduğunu ifade eden Erdoğan, hafta sonu gittiği Giresun ve Trabzon’da yaptığı açılışlar ve teslim törenlerinden bahsetti. Hava şartları ve programlarının el verdiği sürece hafta sonlarını şehirlerde vatandaşlarla kucaklaşarak geçirme kararında olduğunu belirten Erdoğan, “Biz asla biz ülkesinden bihaber, milletinden kopuk salon siyasetçilerinden olmadık, olmayacağız. İnşallah bu hafta sonu Cumartesi günü de Zonguldak’ta olacağız” dedi.
“YERLİ VE MİLLİ İHA SAYIMIZI 8’E, YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARIMIZIN SAYISINI 20’YE, HELİKOPTER SAYIMIZI 55’E ÇIKARTIYORUZ”
Havaların ısınmasını beklemeden orman yangınları ile mücadeledeki alt yapıyı güçlendirecek adımları attıklarını söyleyen Erdoğan, “Bu çerçevede yerli ve milli insansız hava aracı sayımızı 8’e, yangın söndürme uçaklarımızın sayısını 20’ye, helikopter sayımızı 55’e çıkartıyoruz. Hava araçlarımızın her seferdeki su atma kapasitesini geçtiğimiz yıl 85 tondan 184 tona çıkartmıştık. Filomuza ekleyeceğimiz yeni hava araçları ile bu kapasiteyi 278 tona yükseltiyoruz. Yapay zeka uygulamalarını daha etkin şekilde kullanarak yangın riski ve seyrini yakından takip edecek bir sistemi de kuruyoruz. Eğitim verdiğimiz 100 bin vatandaşımızla orman yangınlarına müdahalede önemli bir gönüllü gücü oluşturuyoruz” ifadelerini kullandı.
“SON 3 YILDIR EKONOMİDE YAŞADIĞIMIZ DALGALANMALARLA TÜRKİYE GEMİSİNİ BELKİ BİRAZ SARSTILAR AMA ASIL AMAÇLARINA ULAŞAMADILAR”
Türkiye’nin girdiği kalkınma ve büyüme sürecinde sıkıntılarla da karşılaştıklarının altını çizen Erdoğan, “Yaşadığımız sancılarımızın bir kısmı, yaşadığımız büyük dönüşümün, değişimin, seviye yükseltme iradesinin neticeleridir. Bunun yanında ülkemizin önüne kurulan tuzakları aşarken, ayağımıza takılan çelmelerin üzerinden atlarken, maruz kaldığımız saldırıları savuştururken yaşadığımız sıkıntılar da var. Bize düşen buna rağmen hedeflerimize doğru yürümeye devam etmek, buna rağmen mücadeleyi sürdürmek, buna rağmen başarmaktır. Şayet biz geçmişte nicelerinin yaptığı gibi ülkemizin ayağına takılan prangalara, sırtına yüklenen kamburlara, başına sarılan dertlere rıza gösterip sadece günü kurtarma peşinde koşsaydık belki bu kadar hücuma maruz kalmazdık. Ama bu durumda milletimizin karşısına alnı ak, başı dik, kalbi mutmain şekilde çıkarak 2023 hedeflerimizden, 2053 vizyonumuzdan söz edemezdik” şeklinde konuştu.
“Türkiye bugün bölgesinde ve dünyada yaşanan her krizde, her gelişmede, siyasi, diplomatik, askeri, istihbari olarak gözlerin döndüğü, tavrının beklendiği bir ülke ise bunu sırtını sözde müttefik, fiiliyatta köstek güçlere yaslamaya değil, kendi imkanlarına, kendi yüreğine, kendi bileğine borçludur” açıklamasında bulunan Erdoğan, bugünlere gelene kadar yaşanan sıkıntıları anlattı. Erdoğan, “Son 3 yıldır ekonomide yaşadığımız dalgalanmalarla Türkiye gemisini belki biraz sarstılar ama asıl amaçlarına ulaşamadılar. Serbest piyasa kurallarıyla, küresel ekonomi düzenlemeleriyle, ahlakla, vicdanla ilgisi olmayan her saldırıyı gereken tedbirleri alarak, savunma mekanizmalarını kurarak, sızıntıları engelleyerek bertaraf ettik. Geçtiğimiz yılın son aylarında yaşanan kur dalgalanmasının önüne de bu şekilde geçtik. Bu arada ortaya çıkan yüksek enflasyondan ve hayat pahalılığından milletimizi koruyacak adımları da birer birer atıyoruz. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar çalışanların gelirlerinde yaptığımız artışlar bu adımlardan biridir. Enflasyondaki belli bir döneme mahsus arzi yükselişin kamburunu maalesef bir müddet sırtımızda taşımak mecburiyetinde kalacağız. İnşallah her yeni ayın daha öncekinden iyi olduğunu göreceğimiz bir döneme girdik” dedi. Derya Yetim / İHA