Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 1 Eylül 2021

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihi zaferlerimiz arasında ayrım yapmadık, yapmıyoruz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Malazgirt nasıl bizimse İstanbul’un fethi de bizimdir. Çanakkale nasıl bizimse 30 Ağustos’ta bizimdir. Kıbrıs Barış Harekatı nasıl bizimse 15 Temmuz da bizimdir. Suriye harekatları nasıl bizimse Libya ve Karabağ zaferleri de bizimdir. Tarihi şahsiyetlerimiz arasında ayrım yapmadığımız gibi zaferlerimiz arasında da ayrım yapmadık, yapmıyoruz” dedi.

Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Subay ve Astsubay Öğrencileri Mezuniyet Töreni’ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu.

Akademideki eğitimlerini başarıyla tamamlayan 45’i kadın 462 subay ile 263’ü kadın 2 bin 751 astsubayı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zorlu seçim ve eğitim süreçlerini başarı ile neticelendirerek ailelerini ve bizleri gururlandıran kadın subay ve astsubaylarımızı özellikle tebrik ediyorum. Subay ve astsubaylarımızın her birine ülkemiz ve milletimiz adına üstlenecekleri tüm sorumluluklarda Rabbimden muvaffakiyetler diliyorum” diye konuştu.

Subay ve astsubayların ailelerine seslenen Erdoğan, “Siz ne güzel anneler babalarsınız ve sizler şurada bulunan evlatlarınızla ne kadar iftihar etseniz, ne kadar gururlansanız azdır. Bunun en güzel örneğini Doğu Karadeniz’de yaşadık, Batı Karadeniz’de yaşadık. Muğla, Antalya, buralarda yaşadık. İçişleri Bakanım da söyledi, helikopterle evlerin çatısındaki vatandaşlarımızı Sahil Güvenliğin helikopterleri ile Jandarma’nın, Kara Kuvvetleri’nin helikopterleri ile anneleri, babaları, çocukları sepetin içinden yavruları çıkartıp güvenli bölgeye götüren kardeşlerimizle iftihar ediyorum. Dünyada bunların örneği yok. Korku nedir bilmiyorlar, korkuyu korkutuyorlar. Her türlü fedakarlığı yaparak hamdolsun Bartın’da, Sinop’ta, Kastamonu’da bu fedakarlıklarla netice aldık. Aynı şekilde Antalya’da, Muğla’da yangınların içinden ve bölgelerden vatandaşlarımızı kurtardılar. Doğu Karadeniz’de de bütün fedakarlıklarını ortaya koyarak Arhavi’den Rize merkeze kadar büyük başarılara imza attılar. Ne kadar iftihar etsek az. Sizler de ne kadar evlatlarınızla iftihar etseniz az” şeklinde konuştu.

Erdoğan, “Şimdi de kadrosuna yeni katılan 3 bin 200 yeni personelle Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatımız asayişten teröre, düzensiz göçle mücadeleden milletimizin huzur ve emniyetinin teminine kadar her alanda daha da güçlenmiştir. Bugün sizlerin mezuniyet törenine, sevince ortak olmanın yanında akademimize yapılan yeni hizmet binalarının da açılışını gerçekleştirdik. Sizlerin verdiklerinizle biz de bu yatırımları gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Merkezde alınacak teorik ve pratik eğitim sayesinde kolluk kuvvetlerinin toplumsal olaylara müdahalede etkinliklerini ve yetkinliklerini artıracağını söyleyen Erdoğan, “Özellikle batılı ülkelerde çok sık şahit olduğumuz orantısız güç kullanımının da önüne geçilecektir” dedi.

“BU MİLLETİ MİLLET YAPAN ZAFERLERİ YARIŞTIRMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİLDİR”

Ağustos ayının Türk tarihine zaferler ayı olarak geçtiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “950 sene önce Sultan Alparslan’a güç ve cesaret veren inanç halen dimdik ayaktadır. Malazgirt ruhu dün olduğu gibi bugün de gençlerimiz başta olmak üzere milletimizin yolunu aydınlatmaktadır. Nice yokluk ve imkansızlıklara rağmen 30Ağustos 1922 Dumlupınar’da kazanılan zafer de Malazgirt ruhunun o dönemde sürdüğünün işaretiydi. 15 Temmuz gecesi yazılan destan ise Malazgirt ruhunun bu topraklarda kök saldığının en son ve en güçlü ispatı olarak değerlendiriyoruz. Milletimiz 15 Temmuz gecesi ölüm kusan silahlara karşı verdiği mücadele ile hem kanlı ve kalleş darbe teşebbüsünü hem ülkemizin bağımsızlığını hedef alan işgal girişimini püskürtmüştür. Bu bakımdan milletimizin motivasyonu ve sonuçları itibariyle 15 Temmuz’u 30 Ağustos’tan, Çanakkale’yi Malazgirt Zaferi’nden ayrı görmüyoruz. Milletimizin binlerce yıllık mazisi içinde kazandığı zaferlerin her birine diğerinin devamı olarak bakıyoruz. Malazgirt nasıl bizimse İstanbul’un fethi de bizimdir. Çanakkale nasıl bizimse 30 Ağustos’ta bizimdir. Kıbrıs Barış Harekatı nasıl bizimse 15 Temmuz da bizimdir. Suriye harekatları nasıl bizimse Libya ve Karabağ zaferleri de bizimdir. Sınırlarımız içinde ve dışında teröristlere nefes aldırmayan kahramanların elde ettiği başarılar da bizimdir. Tarihi şahsiyetlerimiz arasında ayrım yapmadığımız gibi zaferlerimiz arasında da ayrım yapmadık, yapmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı forsumuzda temsil edilen devletlerin her birini şanlı tarihimizin altın halkaları olarak görüyoruz. Tarih, millet ve vatan şuuru olmayan kimi çevrelerin ortak zaferlerimiz üzerinden yapmaya çalıştığı provokasyonların gerisindeki sinsi niyetleri de gayet iyi biliyoruz. Bu milleti millet yapan zaferleri yarıştırmak kimsenin haddi değildir. Bilhassa da bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan hiç kimsenin tarihimize çamur atma hakkı yoktur. Malazgirt zaferinden beri tam 950 yıldır cesaretleri ile kahramanlıkları ile mücadeleleri ile gerektiğinde kanları ve canlarıyla bu toprakları bizlere emanet eden şahsiyetlerin hepsinin başımızın üzerinde yeri vardır. Ülkemize vakit kaybettiren, dahası milletimizin vaktini ve enerjisini heba eden bu tür suni tartışmaların artık geride bırakılması gerekiyor. Zafer günlerimizi ayrışmanın değil, 84 milyon olarak birlik ve beraberliğimizi güçlendirmenin vasıtası haline getirmekte kararlıyız” diye konuştu.

“ARTIK DAHA DA GÜÇLENEREK YOLA DEVAM EDECEĞİZ”

İkinci çeyrekte yüzde 21,6 büyüme sağlandığını söyleyen Erdoğan, “İşte bu nereden nereye geldiğimizin ifadesidir. Üretimde, yatırımda, sağlıkta, ihracatta, diplomaside, güvenlikte çok daha ileri gidiyoruz. Türkiye savunma sanayi başta olmak üzere, dün bize İHA vermeyenler, SİHA vermeyenler, Akıncı vermeyenler, artık İHA’mız var mı, SİHA’mız var mı, Akıncımız var mı? Var. Artık daha da güçlenerek yola devam edeceğiz. Bir dönem meyru terörle mücadele operasyonlarında bile başkalarının desteğine muhtaç bir ülkeyken artık savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıkarttık. Bu hafta ordumuzun envanterine kazandırdığımız taaruzi insansız hava aracı Akıncı ile insansız hava araçlarında dünyanın ilk üç ülkesinden biri olduk. Sadece kendi silahımızı, kendi gemimizi, füzemizi üretmekle kalmıyoruz, bunların önemli bir kısmını dost ve kardeş ülkelere ihraç ediyoruz. Daha önce 250 milyon doları bulmayan savunma ve havacılık ihracatımız 3 milyar dolar sınırını geride bıraktı” diye konuştu.

Terör örgütüne katılımların tarihin en düşük seviyesine getirildiğini belirten Erdoğan, Diyarbakır anneleri ile ilgili de konuştu.

Erdoğan, “Ülke siyaseti ile ekonomi ile reformlarla ilgili kararlar alırken, nasıl birilerinden işaret beklemiyorsak, terör örgütleri ile yürüttüğümüz mücadelede de kimsenin icazetini aramıyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiğimiz operasyonlarla bölücü terör örgütünü kıpırdayamaz hale getirdik. Nerede saklanırsa saklansınlar, teröristleri inlerinde buluyor ve imha ediyoruz. Terör örgütüne katılımları tarihin en düşük seviyesine indirdik. İkna çalışmaları yoluyla örgütten kopan ve emniyet güçlerimize teslim olanların sayısı giderek artıyor. Evlatları dağa kaçırılan Diyarbakır annelerinin 2 yıldır sürdürdüğü mücadele bölücü örgütün ve siyasi uzantılarının maskesini düşürdü. Kimi siyasetçiler ve medya organları tarafından parlatılan örgütün kanlı ve kalleş yüzü böylece çok daha iyi ortaya çıktı. Sadece ciğerparelerine yeniden sarılmanın peşinde olmak isteyen annelerin asil direnişi sayesinde şimdiye kadar 32 kişi örgütten kaçarak devletimizin ve annelerinin müşfik kollarına sığındı. Önümüzdeki dönemde bu sayının artacağına inanıyorum. Buradan bir kez daha 3 Eylül 2019’dan beri kesintisiz evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerini hürmetle, saygıyla selamlıyorum” şeklinde konuştu.

selyus