Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 6 Mart 2022

Erdem Koçoğlu, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’i masaya yatırdı

AK Parti teşkilatlarının deneyimli ismi ve Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’a yakın isimlerden Erdem Koçoğlu, 6 siyasi partinin meşhur Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’i ve güncel siyasi konuları kaleme aldı.

Özellikle Çekmeköy teşkilatlarının sevilen, sayılan ismi Erdem Koçoğlu’nun akıcı ve sonuna kadar içeriği dolu olan yazısını okumanızı tavsiye ediyoruz.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem..

Dersimi çalıştım, şimdi fikrimi söyleyeyim: Altı sayın liderin imza attığı metinde önemli demokratik vaatler var ve birçoğuna katılabilirim ama Parlamenter Sistem talebi hariç…

Örneğin,

Barajın 3’e çekilmesi, yüzde 1 alan partilerin Hazine’den destek alması, güçler ayrılığının altının çizilmesi vs.

Fakat,

Başkanlık Sistemi bunların hiç birisinin yapılmasına asla engel değil, hatta nerede ise zorunlu kılıyor. Aslında bunların yapılmaması/olmaması sistemin ruhuna aykırıdır.

Bendeniz,

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakatında, Parlamenter Sistem’e esas karşı gelmemin sebebi olan, seçimden sonra hükümetin kurulamaması sorununa cevap bulamadım.

Parlamenter Sistem’in temel sorunsalı seçimin çoğu kez “çözüm” yerine, “sorun” teşkil eden bir sonucu vermesidir. Bu sorun o kadar ciddi bir sorundur ki 2000 yılların başına kadar yaşadığımız bütün darbe ve darbe girişimlerinin en önemli sebebi sayılmıştır.

Bugün,

Yaşadığımız sorunların sebebi Başkanlık Sistemi değil, sistemin uygulanması ile ilgilidir. Sistemin hem yeni olması, hem 15 Temmuz gibi bir travmadan sonra hayatımıza girmesinden dolayı şüphesiz ki çok önemli sorunları oluştu. Güzel bir sistem aynı güzellikte hayatımıza yansıtmadığı için eleştiri alıyor.

Kanımca,

Yapılması gereken şey Başkanlık Sistemi’nin kurumsallaştırılması adına aksayan, problem teşkil eden yönlerinin tartışılması ve revize edilmesidir.

Son söz:

Esasen önemli olan tek başına sistemler değildir: Önemli olan ülkelerin kurumsal kapasitesi ve toplumun demokratik olgunluk seviyesidir.

Cumhuriyet ile yönetilen bir ülkede sadece bunun için demokrasi sahibi olmaz, krallıkla yönetilen bir ülke de sadece bu nedenler totaliter/otoriter bir ülke olmaz. Örnekleri görüyoruz…

selyus