Siyasiler in yoğun ilgi gösterdiği İstanbul Muhtarlar Federasyonu 2. Olağan Kongresi’nde tek listeyle seçime giren Kadir Delibalta, yeniden İstanbul Muhtarlar Federasyonu Başkanlığı’na seçildi.
İstanbul Muhtarlar Federasyonu 2. Olağan Kongresi’ne muhtarlar yoğun ilgi gösterdi. Tek adayın çıktığı kongrede, ayrıca siyasiler ve belediye başkanları da akın etti. Kadir Delibalta’nın yeniden başkanlığa seçildiği olağan kongre 31 Mayıs Pazar günü Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. İstanbul Muhtarlar Federasyonu Başkanı Kadir Delibalta’nın öncülüğünde gerçekleşen olağan kongreye, AK Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekilleri ve Milletvekili Adayları Metin Külünk ile Erol Kaya, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili ve Milletvekili Adayı Dr. Kadir Gökmen Öğüt, Ümraniye Kaymakamı Mustafa Çek, Çekmeköy Kaymakamı Cemal Hüsnü Kansız, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcıları Celal Erdoğan ile Muharrem Ödemiş, AK Parti Ümraniye İlçe Başkanı Enver Sedat Çakıroğlu, AK Parti Üsküdar İlçe Başkanı Halit Hızır, Ümraniye Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Küçükkapdan, Esnaf Sanatkârları ve İşadamları Derneği (ESSİAD) Başkanı Necmettin Sarı, Ümraniye Bakkallar, Bayiler ve Büfeciler Esnaf Odası Başkanı Resul Taşçı, Bambi Cafe Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Güner, Ümraniye Şoförler Cemiyet Başkanı Nezih Mert ve muhtarlar katıldı.
KADİR DELİBALTA, “BU KURUMU HAKETTİĞİ YERE GETİRENE KADAR DURMAYACAĞIM”
Kongreye tek listeyle giren İstanbul Muhtarlar Federasyonu Başkanı Kadir Delibalta, “Bugün İstanbul Muhtarlar Federasyonu’nun 2. Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdik. Yüksek bir katılımla gerçekleşen kongremiz, camiamıza ve ülkemize hayırlı olsun. Böyle yüksek katılımla yeniden başkanlığa seçilmek heyecanımı da, şevkimi de arttırdı. Çalışmayı seven bir insanım. Allah’ım bana ve ekibime güç versin. 17 yıldır içinde bulunduğum bu kurumu hak ettiği yere getirene kadar durmayacağım. Devlete yük olmadan ve sorun çıkarmadan, demokrasi adına yapılması gerekenleri el birliğiyle yapacağız.
Muhtar demek insan demek, muhtar demek sokak demek, muhtar demek mahalle demektir. Muhtar halkın en güçlü sesidir. Bu sesi ne kadar güçlü çıkarırsak devlet o kadar güçlü olur. İstanbul Muhtarlar Federasyonu olarak tek listeyle barış içerisinde seçime girdik. İstanbul’dan ve Anadolu’nun çeşitli illerinden aramıza katılan milletvekillerimize, kaymakamlarımıza belediye başkanlarımıza, siyasi partilerin yetkililerine, STK’ların başkanlarına, muhtarlarımıza ve katılım gösteren herkese huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Ayrıca Türkiye’nin neresinde hangi muhtarımız varsa hepsine sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.
BAŞKAN TÜRKMEN, “BİZ, MUHTARLARIMIZI KOLUMUZA TAKMANIN ÖTESİNDE, ONLARLA YOL YÜRÜMEK İSTİYORUZ“
İstanbul Muhtarlar Federasyonu 2. Olağan Kongresi’nde muhtarlara seslenen Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, “Üsküdar’a hoşgeldiniz, evinize hoşgeldiniz. Bizler sizleri her platformda ifade ediyoruz. Sizleri çok seviyoruz. Özellikle sizlere destek ve yardımcı olmak istiyoruz. Geçenlerde muhtarlarımızla biraraya geldiğimizde Başkan Kadir Delibalta, sayın Cumhurbaşkanımızla olan bir diyaloğunu anlattı. Akıllı belediye başkanları muhtarları takar koluna birlikte hizmet yapar diye. Biz, muhtarlarımızı kolumuza takmanın ötesinde, onlarla yol yürümek istiyoruz. Birlikte bu güzel ülkemize, milletimize hizmet etmek istiyoruz. Gerçekten de ülkemizde baktığımızda muhtarlarımızla ilgili güzel gelişmeler var. Güzel çalışmalar var. Sosyal haklar noktasında, muhtarların etkisi, yetkisi, gücü noktasında güzel gelişmeler var. Ama yeterli mi? Ebetteki yeterli değil. İnşallah seçimlerden sonra oluşacak yeni dönemde, 2023 vizyonunda muhtarlarımızla birlikte çok güzel hizmet etme fırsatı buluruz. Ben altını çizerek samimi olarak şunu ifade etmek istiyorum; sonuçta Üsküdar Belediye Başkanıyız. Tabi Üsküdarlı muhtarlarımızla güzel işler yapıyoruz ama, zaman zaman Üsküdar ve İstanbul dışından da bazı muhtarlarımızla diyaloğumuz oluyor. Aramızda bazen muhabbet ortamları oluşuyor. Onlara katkıda bulunmaya çalışıyor ve gayret ediyoruz. Ama şunu da bilmenizi isterim ki Üsküdar’ın içinden veya dışından her bir muhtarımın bilmesini arzu ediyorum, Üsküdar’da bir kardeşleri var, bir dostları var. Kapımız size ardına kadar açık. Sizi çok seviyoruz. Talepleriniz şahsi değil, mahalleniz için, sokağınız için, bir gariban için oluyor. O yüzdendir ki milletin gönlünü fethetmişiniz. Her yerde ifade ediyorum, sizin seçiminiz çok daha zor. Biz ise arkamızda bir siyasi partinin adayı olarak seçime giriyoruz. Siz ise, kendinizin adayı kendinizsiniz, artılarınızla, eksilerinizle vatandaşın karşısına ölçüye, tartıya çıkıyorsunuz. O yüzden sizin işiniz çok daha zor. Ama siz bu zoru başararak göreve geliyorsunuz. Belkide çok zor seçimlerden süzüle süzüle başarılı olmuş muhtarlarımızsınız. Dolayısı ile başarılı olmanız bizimde arzumuzu hedefimizdir. Biz, Üsküdar’da muhtarlarımız daha güzel ve daha iyi hizmetler yapması için çok modern muhtarlık binaları yapıyoruz. Hizmette sınır yok muhtarlarımızın çalışmaları da bu güzel binalarda ancak mümkündür. Bu duygu ve düşüncelerle İstanbul Muhtarlar Federasyonu 2. Olağan Kongresi’nin hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
BAŞKAN CAN, “MUHTARIN ELEMANININ MAAŞI VE SİGORTASI ÜMRANİYE BELEDİYESİ’NDEN”
Salona gelir gelmez ayağının tozuyla kürsüye çıkan ve burada çok önemli açıklamalarda bulunan Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, “Hangi mecliste bulunursanız o meclisin nabzına göre şerbet vermek gibi algılamayın. Bu yüreğimizdeki inandığımız doğrulardır. Doğruları ve gerçekleri ifade ettiğimizi de icraatlarımızla göstermişizdir. Muhtarlık müessesi, gerçekten mühim ve elzemdir. Ben zaman zaman konuşmalarımda ifade ederim. Bulgaristan’da zulümden kaçamamış ve orda kalmış kardeşlerimiz var. Orada belediye başkanlarına koca muhtar diyorlar. Normal muhtarları da var, ancak belediye başkanlarına koca muhtar diyorlar. Şimdi bende koca muhtarım. Elhamdülillah. Göreve geldiğimizden beri önce muhtarlarımıza uygun mekanlar kurmakla işe başladık. Çünkü muhtarın temsil ettiği göreve layik bir muhtarlık binası olması gerekiyordu. Muhtarlık binası 4-5 tane mahallede vardı, ancak diğerlerinde yoktu. 2009 seçimlerinde sonra 12 mahalleden 35 mahalleye yükseldik. Ama biz hepsine muhtarlık binası yapmak noktasında kararlıydık. Hatta; muhtarlık binası yaptırmak için İl Özel İdaresi’nden söz almış bir muhtarımız gelip benden yer istedi. Dedim ki hayır, yeri de ben veririm, binayı da ben yaparım. Niye? Ben nasıl Ümraniye’ye hizmet ediyorsam, muhtar arkadaşlarımızda mahallesine hizmet ediyor. Onlar, mahallelerde bizim en yakın mesai arkadaşlarımızdır. Zaman zaman küçük siyasette yaptıkları da oluyor. Buda normal, onlarda oy istiyor. Oya yönelik yaptıkları ihtiyaç olarak düşünüyoruz. Biz o pencereden bakmıyoruz. Diyoruz ki, mahallemize ne hizmet yapılacaksa?, muhtarımızla elbirliği içerisinde yaparız. Ve yine zaman zaman ihtiyaçları olan her eksiği tamamlamaya çalışmışızdır. Ama en önemlisi yapacağımız icraatları mutlaka onlarla paylaşırız. Yaptıklarımızı paylaşırız. Yeni çıkan yasadan sonra ikametgah ile nüfus cüzdan sureti gibi belgeler karşılığında alınan küçük meblağlar ortadan kalkınca, muhtarlarımızın gelir düzeyi epey aşağıya düştü. Hükümetimiz maaş noktasında bir destek verdi. Bizde, çalıştırmak zorunda olduğunuz bir sekreterinizin siz ismini verin maaşını biz ödeyelim, sigortasını biz yatıralım dedik. Yasa çerçevesinde bunu ihale ettik. Şu anda bütün mahalle muhtarlıklarımızda bu hizmeti veriyoruz. Biz bunu kimseye yaranmak için değil, şehrimizin mimarında doğal ortağımız, doğal mesai arkadaşımız olması hasebiyle muhtarlarımıza bu anlamda bu destekleri, bu hizmetleri vermeye çalışıyoruz. Zaman zaman şunu derim: biz daktilo çağı adamıyız, ama bilgisayar çağını yönetmek gibi bir görevimiz var. Bilgi İşlem Müdürlüğü’müz muhtarlıklarımızla alakalı öyle bir sistem hazırlıyorlar ki, öyle bir yazılım hazırlıyorlar ki, mahalle de kuş uçsa biz bileceğiz. Mahalleye biz bir çivi çaksak muhtar görecek. Yada mahallelinin en ufak bir şikayeti de olsa, otomatik olarak bizim tarafımızdan görüleceği ve anında yapılıp, düzeltilip geri dönüleceği bir hizmetle muhtarlarımızın önünü açacağız. İstanbul Muhtarlar Federasyonu 2. Olağan Kongresi’nin hayırlı olmasını diliyorum. Yeniden başkanlığa seçilen Delibalta’yı da kutluyorum” dedi.
BAŞKAN POYRAZ, “O UZUN ADAMI BU MİLLET SEVDİ VE İNŞALLAH BUNDAN SONRADA SEVMEYE DEVAM EDECEK”
Gururlanmadan, kibirlenmeden millete hizmet etmeyi yaratandan dileyen Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, “Kadir abimiz, beraber çalıştığımız değerli bir dostumuz. Sizler için, ülkemiz için, milletimiz için aynı gayreti gösteren Kadir abimizin Rabbim yardımcısı olsun. Hani beş parmakta beş marifet derler ya, Kadir abimizin de beş parmağında beş marifet var. Dobra, düzgün, güzel bir insan. Bizler yerel yöneticiler olarak muhtarlarımızdan memnunuz. Çekmeköy’de önceden 4 tanesi köy olan muhtarlıklarımız 2014 yerel seçimleriyle mahalle statüsüne geçince 21 mahalle muhtarımız oldu. Yemyeşil olan ilçemizin bu mahallelerine, muhtarlarımıza hizmet etmekten hep mutluluk duydum. Bizler hasbel kader bir partinin adaylarıyız ve gücümüzü partimizden alıyoruz. Ama muhtar kardeşlerimiz özünde gücünü kendinden alıyor. Mahallerde 7-8 rakibiyle yarışıyor ve sonunda o mahallenin seçilmiş özü oluyor. Tabi ki onların talepleri ve istekleri her zaman bizim başımızın tacıdır. Yapabildiğimiz istisnasız her türlü taleplerini yerine getirmeye gayret ediyoruz. Asla bir ayırım göstermeksizin bunu yapmaya gayret ediyoruz. İnanıyorum ki bu güzel diyaloğu kurmuş, beraberce bu şehre hizmet eden bir ekibin bireyleriyiz. Rabbim bizi bu güzel millete hizmetkar etsin. Rabbim bizi gerçekten gururlanmadan, kibirlenmeden, asla ben demeden bu millete hizmet etmeyi nasip etsin. Sonuçta böyle hizmet ettiğiniz zaman yaradan da size yardım ediyor. Bazen azda yaptığınız işi Rabbim çoğa tebliğ ediyor.
Bu arada bir çok muhtarımız cumhurbaşkanımızı ziyaret etti ve etmeye de devam ediyor. Dünde 2 milyonun üzerinde vatandaşımız onu karşıladı. Yaratan sizi eğer kuluna sevdirecekse buna hiçbir şey mani olamıyor. O uzun adamı bu millet sevdi ve inşallah bundan sonrada sevmeye devam edecek. Çünkü yaratan sevdirdi. Yaratan sevdirdi mi, ötesi hikayedir. Bizi de yaratan sevdirsin diyorum. Kongrenizin hayırlı olmasını dileyerek hepinizi Allah’a emanet ediyorum” şeklinde konuştu.
KÜLÜNK, “SİYASETİN OLMADIĞI YERDE DEMOKRASİ YOKTUR”
Türkiye çok partili siyasi döneme geçmeseydi, Türkiye’nin de Saddamları, Esadları, Enver Sedatları olacaktı diyen AK Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili ve Milletvekili Adayı Metin Külünk, “Sözlerime siyaset meselesiyle başlamak istiyorum. Türkiye’de niye çok partili siyasi yaşam var? Siyaset her yerde konuşulsun diye. Mesele siyasetin konuşulduğu zeminde birbirimizi kırmadan, dökmeden konuşabilmek. Siyaset, Türkiye’yi dönüştüren bir güçtür. Türkiye neyle dönüştü? Siyaset sayesinde dönüştü. Türkiye çok partili siyasi döneme geçmeseydi, Türkiye’nin de Saddamları, Esadları, Enver Sedatları olacaktı! Siyaset bu ülkenin olmazsa olmazıdır. Siyasetin olmadığı yerde demokrasi yoktur. Demokrasinin olduğu yerde siyaset vardır, bu ülkeyle ilgili iddiası olan insanların toplumsallaşması vardır. İddialarını milletleştirmesi vardır. Siz farkında mısınız? sizde siyaset yapıyorsunuz! Yapmıyoruz deyin bakalım. Gidiyorsunuz seçmenden oy istiyorsunuz. Mahallenizle ilgili yerel bazda halkın karşısına çıkıp vaatlerinizi anlatıyor, varsa rakibiniz onu eleştiriyorsunuz. Partilerden bağımsız yapıyorsunuz. Ben bunu da anlamış değilim açıkçası! Niye? Tepebaşı Köyü’de muhtarlık, benim Çakmak Mahallesi de muhtarlık. Bitlis’in Mutki İlçesinin Kacainiş Köyü’de muhtarlık, Küçükbakkalköy’de muhtarlık. Anlamış değilim. Niye? Eğer yerel demokrasinin güçlü olmasını istiyorsak muhtarlık formasyonunu bir daha gözden geçirmemiz lazım. Tepebaşı Köyü Muhtarına da 800 lira maaş, 40 bin kişiyi yöneten ve 40 bin kişiye hizmet eden Kavacık Muhtarına da 800 lira maaş. Özellikle büyükşehirler de köy ile mahalle muhtarları kavramının birbirinden ayırmamız gerektiğini düşünüyorum. Sizler bu ülkede demokrasinin ilk basamağısınız. Soğuk savaş döneminden ve tarım toplumu döneminden kalma bir modelle muhtarlık anlayışından artık çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Dijital bir çağdayız. Hep mekan konuşuyoruz. Arkadaşlar, e-devleti, e-işyerini, e-ticareti konuştuğumuz bir çağdayız. Dijital bir çağdayız. Fiber optik kablo çağındayız. Herşey bir saç teli kadar incecik olan bir kablodan hayatımız şekilleniyor. Fotoğraf, görüntülü görüntüsüz, sesli, sessiz yazılı ve yazılı olmayan bütün bilgiler Newyork’tan Tokyo’ya, Tokyo’dan İstanbul’a incecik bir saç teli kadar kablodan transfer edildiği bir yüzyılda, geleceğin daha öte noktada olacağı bir yüzyılda mekanları konuşmak anlamlı ancak mekanların ötesinde bu değişime ayak uyduracak değişimi yaşamalıyız. Bunun üzerinde kafa yormalıyız. Muhtarlık anlayışının bu yeni yüzyılın ruhuna uygun olarak değişmesi gerektiği kanaatindeyim. Bunu konuşalım.
Ben yerel gazetelere çok değer veririm. Niçin? Ulusal gazetelerde bulmadıklarımı, kılcal damarlardaki yerel gazetelerde görüyorum. Bazen 40 yıllık bir arkadaşımı görür hatırlarım. Bir bakkalın yandığını o yerel gazetede görürüm” dedi.
KAYA, “ÇÖZÜM SÜRECİNİN TAMAMLANMASINI İSTİYORUM”
Programda bir konuşma yapan AK Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili ve Milletvekili Adayı Erol Kaya, çözüm sürecini önemsediğini belirterek, “15 Ağustos 1984 yılından bu yana 31 yıl geçti. Yaklaşık 40 bin insanımızı kaybettik. Bunun 7 bine yakını asker ve koruyucu şehitlerimiz. 17 bin faili meçhulümüz var. 380 bin insanımız bölgede, köylerinden, yurtlarından çıkarılarak farklı yerlere gönderildi. ve bu sürecin yaklaşık devletimize maliyeti 400 milyar dolar. Direkt harcadığı resmi rakam bu, hesaplandı. 1.2 trilyon dolar da dolaylı etkisinin olduğu Türkiye ekonomisine ifade ediliyor. Hiçbir şehidin kanını para ile ölçecek veya tartacak değilim. Asla böyle bir şey söylemiyorum. Ama 3 yıldır iyi bir noktadayız. Ülkemizin bu bölgelerinden şehit gelmediğinden dolayı bu sürecin tamamlanmasını istiyorum” şeklinde konuştu.
