Ana Sayfa YEREL YÖNETİMLER 4 Ekim 2015

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kararlı bir konuşma

Fransa’nın Strazburg kentinde bulunan Zenith Arena’da, Avrupa Sivil Toplum Birliği tarafından düzenlenen ‘Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses’ mitinginde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, terör meselesini eninde sonunda çözecek, bundan hiç şüpheniz olmasın. Puslu havada kendilerini dev aynasında görenler, etraf aydınlandığında gerçekle bir kez daha yüzleşecekler. Türkiye’nin gücü, büyüklüğü, kararlılığı ve iradesi, terör örgütünü de, arkasındaki güçleri de ezmeye yetecek düzeydedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa’da yaşayan on binlerce gurbetçi Türk vatandaşı ile Strazburg’da buluştu. Fransa’nın Strazburg kentinde bulunan Zenith Arena’da, Avrupa Sivil Toplum Birliği tarafından düzenlenen ‘Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses’ mitingine eşi Emine Erdoğan ile birlikte katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada bir konuşma yaptı.

 “Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Kadirşinaslığınız, ahde vefanız, samimiyetiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” sözleri ile konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu etkinlikle, Avrupa’daki milyonlarca nefes adına, teröre karşı ses olunduğuna şahitlik edildiğini söyledi.

“SİZLER, ANADOLU RUHUNU AVRUPA’DA YAŞATAN 21’İNCİ YÜZYIL ALPERENLERİSİNİZ”

“Sizler, Anadolu ruhunu Avrupa’da yaşatan 21’inci yüzyıl Alperenlerisiniz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:  “Sizler Kars’taki Harakani Hazretleri’nden Ankara’daki Hacı Bayram Veli Hazretlerine, Konya’daki Mevlana Hazretlerinden Bursa’daki Somuncu Baba’ya, İstanbul’daki Eyüp Sultan Hazretleri’nden Bosna’daki Sarı Saltuk’a, Macaristan’daki Gül Baba’ya kadar, nice gönül erinin bugünkü temsilcilerisiniz. Sizler, hangi toplum içinde yaşarsanız yaşayın vatanınıza, milletimize sırtınızı kesinlikle dönmediniz. Sizler, gurbet ateşi yüreğinizi ne kadar yakarsa yaksın, ülkenize hep sahip çıktınız. Ama hamdolsun, ne siz Türkiye’yi unuttunuz, ne de Türkiye sizi unuttu. Bugün de, ülkemizi silahla, bombayla, tuzakla, ateşle, kanla, acıyla terörün karanlık tünellerine sokmak isteyenlere karşı, sizler yine en gür sedayla sesinizi yükselttiniz, tavrınızı ortaya koydunuz.”

Bu buluşmayı destekleyenlerin ve katılanların, Avrupa’da yaşayan ama kalbi, gönlü, ruhu ve her şeyiyle sonuna kadar yerli ve millî olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef, ülkemizde yaşadığı halde, o topraklarla, o coğrafyanın tarihiyle, kültürüyle, birikimiyle hiçbir irtibatı kalmamış olanlar var. Bunların kimi siyasetçi, kimi medya mensubu, kimi işadamı, kimi şu, kimi bu sıfatı taşıyor olabilir. Önemli olan nereye hizmet ettikleridir, kimin kılıcını çaldıklarıdır” diye konuştu.

“BU MİLLET, BİRLİĞİNE SALDIRANLARI ASLA AFFETMEYECEK”

Hem vatanın ekmeğini yiyip, suyunu içip, havasını teneffüs edip, hem de milletin birliğine kast edenleri ve bu ülkenin birliğine bütünlüğüne saldıranları asla affetmeyeceklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, terör meselesini eninde sonunda çözecek, bundan hiç şüpheniz olmasın. Puslu havada kendilerini dev aynasında görenler, etraf aydınlandığında gerçekle bir kez daha yüzleşecekler. Türkiye’nin gücü, büyüklüğü, kararlılığı ve iradesi, terör örgütünü de, arkasındaki güçleri de ezmeye yetecek düzeydedir” değerlendirmesinde bulundu.

Geçmiş dönemlerden farklı olarak sadece teröriste değil, teröre karşı da mücadele yürüttüklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörü ortadan kaldırdıklarında terörist sorununun da kendiliğinden çözüleceğini ifade ederek, şöyle dedi: “Altını çizerek belirtiyorum; biz terörle mücadele ediyoruz, bölgede yaşayan kardeşlerimizle değil. Terör örgütü de, sırtını ona yaslayan parti de kesinlikle Kürt kardeşlerimin temsilcisi değildir.”

Ülkenin bütünlüğü, milletin birliği ve devletin bekası konusunda Kürt kökenli vatandaşların da 78 milyondan farklı düşünmediğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütünün baskıyla, tehditle iradesine ipotek koyduğu Kürt vatandaşları haksız şekilde itham eden, bu ayrımı yapmayan herkesin, karşısında önce kendisini bulacağını belirtti.

“FİTNEYE MAĞLUP OLMAYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye için tehlikenin terör örgütünün eylemleri değil, milletin birlik, beraberlik bin yıllık kardeşlik hukukunun zarar görmesi olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Fitneye mağlup olmayacağız. Bu oyunu bozacağız. Bu tezgahı kuranların başına geçireceğiz. Milletimizi mahzun etmeyecek, bayrağımızı yere düşürmeyeceğiz. Minarelerimizi ezansız, mihraplarımızı namazsız bırakmayacağız. Şehitlerimizin aziz hatıralarını muazzep etmeyeceğiz. İyiyle kötünün, doğruyla yanlışın, zulümle adaletin, ilk insandan beri devam eden, kıyamete kadar da sürecek olan mücadelesindeki hak bildiğimiz safı asla terk etmeyeceğiz.”

“BİRLİĞİMİZİ MUHAFAZA EDEMEZSEK GELECEĞİMİZİ KARARTIRIZ”

Parelel yapı ve terör yapılanması dahil, legal görünüm altında tüm illegal yapıların inlerine girileceğini ve mücadelenin devam edeceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz gücümüzü ortak inancımızdan, ortak tarihimizden, ortak geçmişimizden ve gelecekte de birlikte yaşama irademizden alıyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin birliğine, bayrağın onuruna, vatanın bütünlüğüne, devletin bekasına kast eden herkesin can düşmanı olduğunu vurgulayarak, “Birliğimizi muhafaza edemezsek geleceğimizi karartırız. Bayrağımızın onuruna halel getirirsek şehitlerimize mahcup oluruz. Vatanımızın bütünlüğünden taviz verirsek Anadolu’da, Trakya’da barınamayız. Devletimizi kaybedersek diğer her şeyimizi de kaybederiz” ifadelerini kullandı.

Dünyanın en büyük devletini kurup medeniyetimizi zirveye ulaştırdığımızı hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: “Bu şekilde her milletten, her inançtan, her meşrepten insanı asırlar boyunca yan yana, huzur içinde, barış içinde, refah içinde yaşatmayı başardık. Osmanlı coğrafyasının Türkiye dışındaki topraklarında, biz oradan çekildiğimizden beri sadece zulüm var, gözyaşı var, sömürü var. Balkan faciasını, oralarda kaybettiğimiz 2 milyon kardeşimizi unutmadık. Kuzey Afrika’nın, Ortadoğu’nun, Kafkasya’nın hatıraları hafızalarımızda hala canlı… Bugünkü Anadolu, son 200 yılda yaşadığımız acıların, kayıpların, çektiğimiz çilelerin, oralardan arta kalanların ilmik ilmik dokunmasıyla örülmüş bir vatandır. Kurtuluş Savaşımızı verdik, Cumhuriyetimizi kurduk, bu uğurda her türlü fedakarlığı yaptık, ama üzerimizde oynanan oyunları maalesef bitiremedik. Biz vazgeçtiklerimizin üzüntüsünü hep içimize attık, ama sahip olduklarımızdan kalanlara gözlerini dikenler, emellerinden hiç vazgeçmedi.”

“BİZİM KİMSENİN TOPRAĞINDA, MALINDA, MÜLKÜNDE, ZENGİNLİĞİNDE GÖZÜMÜZ YOK”

 “Bizim kimsenin toprağında, malında, mülkünde, zenginliğinde gözümüz yok; kimsenin de bizim üzerimizde hesap yapmasına tahammülümüz yok. Hele hele birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize saldırılmasına hiç müsamahamız yok” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Meclis’in açılışında söylediği ve geniş yankı bulan sözlerini tekrarlayarak devamında şunları söyledi: “Terör örgütleri akrep gibidir, eninde sonunda kendilerini taşıyanları, destekleyenleri, kullananları da sokarlar. Çünkü karakterleri budur. Gelin bu insanlık düşmanı örgüte karşı hep birlikte mücadele edelim. Teröre karşı sesimizi hep birlikte yükseltelim. İnanın bana, o zaman sadece çok daha güvenli bir Türkiye’ye değil, aynı zamanda çok daha güvenli bir Avrupa’ya, çok daha güvenli bir dünyaya kavuşacağız.”

Fransa’da yaşayan 650 bin Türk vatandaşı olduğuna ve bunların 350 bininin Fransa devletine vatandaşlık müracaatında bulunup çifte vatandaşlık hakkı kazandığına dikkat çekerek,  Fransa’da yaşayan Türkleri Fransız vatandaşlığı başvurusunda bulunmaya çağırdı ve şu tavsiyelerde bulundu: “Son mahalli seçimlerde, belediye başkan yardımcısı, belediye meclis üyesi ve il meclis üyesi olarak 194 kardeşimizin aktif siyasi pozisyonlara seçildiğini öğrendim. Her birini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Ancak, 650 bine yakın nüfusa 194 kişi çok az. Üstelik Fransa Meclisi’nde ve Senatosu’nda tek bir temsilcimiz dahi bulunmuyor. Bu durumu değiştirmek mecburiyetindeyiz. Gerek ulusal, gerek yerel meclislerde çok daha fazla sayıda, çok daha etkin pozisyonlarda temsil edilmelisiniz. Bunun için de ülkedeki Türk toplumu olarak birlik içinde hareket etmeli, hatta diğer kardeş toplumların da desteğini almalısınız. Fransa’da vatandaşlarımızın kurduğu 500’e yakın dernek var. İnancımıza, dilimize, kültürümüze ve haklarımıza sahip çıkma konusunda, bu derneklerin tamamının da birlikte hareket etmesi gerekiyor. Tek tek sesinizi duyuramayabilir, taleplerinize kulak verilmesini sağlayamayabilirsiniz. Ama hep birlikte hareket ettiğinizde, 650 bin kişiyi temsil eden böyle bir güce kimse bigane kalamaz.”

“SİZLER BURADAKİ GÖÇMENLER, YABANCILAR, SIĞINMACILAR DEĞİL; AVRUPALI TÜRKLERSİNİZ”

Avrupa’daki Türk vatandaşlarına, “Sizler, Avrupa’nın en önemli değeri olan çok kültürlülüğün teminatı olacak bir zenginliğe, birikime ulaştınız” diyerek seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Fransa’da ve tüm Avrupa’da, kendi kimliğinizi koruyarak ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal, her alanda varlık göstermek, başarılı olmak için çalışmalısınız. Çünkü sizler artık buradaki göçmenler, yabancılar, sığınmacılar değil Avrupalı Türklersiniz. Türkiye sizin anavatanınız, Avrupa ise geleceğinizi inşa ettiğiniz yeni vatanınızdır. Türkiye, dünyanın hiçbir yerinde vatandaşlarını yolda, darda bırakmamıştır; sizleri de hiçbir zaman yalnız bırakmaz. Her sıkıntınızda, her ihtiyaç duyduğunuzda, her talep ettiğinizde, müşavirlikleriyle, konsolosluklarıyla, büyükelçilikleriyle, Dışişleri Bakanlığıyla, Başbakanlığıyla, Cumhurbaşkanlığıyla Türkiye sizin yanınızdadır; bundan emin olunuz.”

Avrupa’da yaşayan Türk gençlerine de “Her alanda mücadele edin, kendinize hedefler koyun, başarılı olmak için var gücünüzle çalışın. Ama kökünüzü, aslınızı, neslinizi, inancınızı, kültürünüzü, dilinizi asla unutmayın” tavsiyesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Türkiye devletinin ’nin kendilerinin arkasında olduğunu, bilhassa Avrupa’daki sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket ederek getirecekleri projelerin destekleneceği sözünü verdi.

1 KASIM SEÇİMLERİNİN ÖNEMİ

Avrupa’daki Türklerin, yaşadıkları ülkelerdeki siyasi hayata katılımlarının önemli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki seçimleri de ihmal etmemelerini salık verdi ve “Türkiye’nin istikrar ve güven ortamına ihtiyacının olduğu bir dönemde yapılacak 1 Kasım seçimlerinde, ülkemizdeki vatandaşlarımızla birlikte sizlere de çok önemli görevler düşüyor. Terörü sandıkta siz bitireceksiniz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dinleyenlerin destek ve sevgi tezahüratları ile sık sık kesilen konuşmasında şunları söyledi: “Türkiye, terör örgütüyle anladığı dilden konuşacak iradeye, imkana, kararlılığa sahiptir. Bizi üzen, bu süreçte verdiğimiz şehitler, hayatını yitiren masumlar, onların ailelerinin ve sevenlerinin yaşadığı acılardır. Yoksa terörün üstesinden geleceğimiz konusunda en küçük bir tereddüdümüz yoktur. Ama şu da bilinsin ki, yüreğimize düşen her ateş bizi daha güçlü bir mücadele vermeye yöneltiyor. Sizler, bugün burada, teröre karşı, terör örgütüne karşı, onun hain saldırılarına karşı, terör örgütünü doğrudan veya dolaylı olarak destekleyenlere karşı duruşunuzu net bir şekilde göstererek, bize ve güvenlik güçlerimize büyük moral verdiniz. 1 Kasım seçimlerinde de, teröre karşı bu kararlı duruşunuzu sandığa yansıtarak, dünyaya, Avrupa’ya ve ülkemiz içindeki bir takım kesimlere tarihi bir mesaj vereceğinize inanıyorum.”

FRANSA’DAKİ SEL FELAKETİ

Konuşmasında Fransa’da yaşanan sel felaketinde hayatını kaybedenler için Fransa devletine ve halkına baş sağlığı ve sabır dileğinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan mülteci soruna ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Suriye’deki zulmün artık kimsenin göremeyeceği, kafasını çeviremeyeceği bir noktaya geldiğine işaret ederek, Türkiye’nin 2011 yılından beri sınırlarını ve gönlünü de bu ülkeden gelen kardeşlerine açık tuttuğunu ve kendilerini misafir ettiğini hatırlattı. Avrupa ülkelerinin ise, gönülleriyle birlikte sınırlarını da Suriye’den ve diğer ülkelerden gelen mültecilere uzun süre kapalı tuttuğuna ve Akdeniz’i, adeta bir mülteci mezarlığına dönüştürdüklerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizden kat kat fazla milli gelire sahip bu ülkelerin, kendilerine sığınan bu mazlum ve mağdur mültecilere, insani bir yaklaşım göstermesi, insani bir hayat biçimi sunması beklenir, değil mi?” dedi.

“TÜRKİYE, AVRUPA’YA VE TÜM DÜNYAYA İNSANLIK DERSİ VERDİ”

 ‘Ülkemizde çok sayıda Müslüman istemiyoruz’ diyenlerin karşısına, Peygamberimizin merhametinin, Mevlana’nın hoşgörüsünün, kültürünün kucaklayıcılığı ile çıkarak Türkiye’nin, Avrupa’ya ve tüm dünyaya insanlık dersi verdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Ötekini kendinden bilmek, sofrada herkese yer açmak, kimseye kökenini, inancını, meşrebini sormadan el uzatmak bir Anadolu ahlakıdır. Bu ahlakı Avrupa’da yaşatarak, günümüzün en büyük medeniyetine ev sahipliği yaptığı iddiasındaki bu kıtaya, gerçek medeniyetin ne olduğunu gösterdiniz. Yabancı düşmanlığının, İslam düşmanlığının, ırkçılığın bünyesini her geçen gün bir kanser gibi sardığı Avrupa’nın, bu güzel fotoğraftan ders çıkarmasını ümit ediyorum.”

Yaşanan terör sorununa rağmen Türkiye’nin büyümeye devam ettiğini ve yatırımlarını sürdürdüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de yapılmış ve yapılmakta olan yatırımlardan ve hizmetlerden örnekler verdiği konuşmasının son bölümünde, “Terör karşısında gösterdiğiniz bu muhteşem birlikteliği, hayatınızın her alanında, her konuda göstermenizi beklediğimi ifade etmek istiyorum” açıklamasında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarından, “Bölücülük fitnesine, mezhep fitnesine, özellikle “AIi’siz Alevilik” fitnesine karşı birliğinizi, beraberliğinizi, dayanışmanızı güçlendirmenizi sizlerden özellikle rica ediyorum” isteğinde bulundu.

Programı düzenleyen Avrupa Sivil Toplum Birliği’ne tekrar teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını Şair Arif Nihat Asya’nın, “Biz kısık sesleriz, minareleri / Sen ezansız bırakma Allah’ım’ dizeleri ile başlayan ünlü şiirini okuyarak tamamladı.

selyus