İstanbul’un tanınmış siması, Üsküdar’ın sayılan ve sevilen öncü isimlerinden Ersoy Özbek, “İslam’da Emeklilik” başlıklı bir makale yayımladı.
Ersoy, heyecanla okuyacağınız yazısında önemli konuların altını çizdi.

İSLAM’DA EMEKLİLİK!

“Müslüman yaşam boyu çalışmak ve üretmek durumundadır.
İnsan Rabbini tanımak bilmek ve bildiğini de ibadetleri vasıtasıyla bildirmek ile vazifelendirilmiş, yaratılmış bir varlıktır.
İnsan bu asli vazifesini yaparken kimseye yük olmamak için geçimini de temin etmek için çalışır, ticaret yapar vs.
İnsanın ana vazifesi önce iman, sonrada imanı teyid ve takviye için ibadettir.
Ne imansız ibadet ne de İbadetsiz iman tek başına kurtuluş necat olmaz. İman ve ibadet ikisi bir arada olur ise insan kurtuluşa erebilir.
Bazı ölçüler din büyüklerimiz tarafından anlatıla gelmiştir.
-5 vakit namaz ve kebairi terk etmek asgari’dir.
-Günün 1/4 yani dörtte birini ibadet ve dini hizmetlere sarf etmek daha dinen mevki makamlara vesiledir.
-Asahabı suffa gibi günün tamamını din hizmetlerine sarf etmek’de daha büyük bir ölçüdür. (çeşitlendirilebilir).
“Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler (beni tanısınlar) diye yarattım.” (Zariyat:56)
“Ey peygamberler! Temiz, helal rızık yiyin ve salih amel/güzel iş yapın.” (Mü’minûn / 51)
Emekli olmak ne demek;
Belirli bir süre çalıştıktan sonra yasalarla sağlanan haklardan yararlanarak işinden ayrılmak. İslam çalışma ve üretme dinidir.
İslam da tembelin ve boş oturanın yeri yoktur.
İnsanların geliştirdiği emeklilik sisteminin bir örf halini almış olması dinen sakıncalı görülmez. Emekli olmak dinen yasaktır denemez.
Şartlarını tahakkuk ettiren emekli olabilir. Müslüman üretmek ve dinine hizmet etmek için daha çok vakit bulmayı düşünmelidir. Emekli olduktan sonra, önceki döneme göre ibadetlerini artırmalı, zikir ve tebliğe daha çok zaman ayırmalıdır.
İnsanın iman ve ibadetten sonra asli vazifelerinin başına emri bil mağruf nehyi anil münker (iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak) gelmektir.” (Ersoy Özbek)