Lerzan Tuğba ŞAHİN

Bir Varmış Bir Yokmuş

DERSHANE SORUNUYLA BİLİNMEZLERİN KAPISI ARALANDI S

Bazen çok kısa sürede,birbirinden farklı o kadar çok olay gelişiyor ki,yeri geliyor bunların hepsini aynı anda takip etmekte zorlanabiliyorsunuz.Ama ü

DERSHANE SORUNUYLA BİLİNMEZLERİN KAPISI ARALANDI SANKİ

Bazen çok kısa sürede,birbirinden farklı o kadar çok olay gelişiyor ki,yeri geliyor bunların hepsini aynı anda takip etmekte zorlanabiliyorsunuz.Ama üzerine çok şey yazılıp çiziliyorsa,siz kaçırsanız bile o haber,her yeni haliyle karşınıza çıkıyor.Dershane konusu da bunlardan biri.

Dershanelerin kapatılması söz konusu olunca inanılmaz haberler,çeşitli yorumlar yapıldı hatta bu sayede bilinmezlerin kapısı aralandı sanki.Bilinmezlerden kastım,şimdi buraya yazmayacağım fakat cevabına uzun zaman sonra eriştiğim sorular.Hemen hemen her kesimden bir çok kişi,dershanelerin kapatılması hakkında,ağırlıklı olarak kararı destekleyici olmakla birlikte,eleştiri ve yorumlarını dile getirdi.Kimi TV kanallarında paniğe kapılmış dershane yöneticilerini ve sözcülerini,kimilerinde ise kararın haklı gerekçe ve adımlarını açıklayan ilgilileri izledik.Tabi,durumun sosyal medya boyutunu atlamamak gerek,çünkü sosyal paylaşımın en aktif parçası olan Twitter hesapları da dershanelerin kapatılması haberleri ve yorumlarıyla çalkalandı.

Medyada çok yoğun bir şekilde yer alan bu konuya bazı eğitim kurumları ve toplulukların,ilk başta tamamen tarafsız kalmalarını beklemek olmazdı ama olayı ilginç noktalara taşımaya başlayacakları da kimsenin aklına gelmezdi.Uzun zamandır farklı boyutlara bürünerek,günümüze kadar gelen dershane yöneliminin ortadan kaldırılmasının,mevcut dershane sahiplerine ve çalışanlarına bir an için bile olsa panik yaşatmış olması çok doğal.Bir an için diyorum,çünkü konuyla alakalı hepimizin bildiği gerekçe ve önerileri bizzat Başbakan’dan, Milli Eğitim Bakanına kadar,tüm ilgili ve yetkili isimlerden dinledik.Dershanelere sunulan öyle bir öneri var ki,bu hem öğrenci ve öğretmenler hem de ilgili kurumlar için oldukça sağlıklı bir öneri.Öneri belli: Dershanelerin Özel Okula dönüşmesi.Bu öneri üzerine dershane yöneticilerinin daha makul bir tutum sergilemeleri gerekirken,daimi bir panik havası yaratmak istercesine,hep olumsuz yaklaşım içerisinde olduklarına şahit olduk.Sadece dershane yöneticileri değil,çeşitli topluluk mensubu isimlerin de konuyu boyutlandırışı beklenenden uzaktı.Hiç tahmin etmediğimiz isimlerden ilginç yaklaşım ve yönlendirme girişimlerini gördük.Hatta dershane konusunu TV dizlerine taşıyan kanal bile var.

Açıkçası kararı duyduğumda,düşündüğüm ilk şey dershane öğretmenleri oldu.Mevcut dershanelerde çalışan ve geçimini sağlamaya çalışan binlerce öğretmen var,ama kararla beraber,onlar için de imkanlar sunuluyor.

Yeni Türkiye’de Eğitim ve Öğrenim alanında da yenilikler doğarken,tam da sağlam bir sistem oluşmaya başlamışken,eski sistemin eksik ve arızaları yüzünden şişirilen ve anlamını yitiren dershane anlayışına “dur” denmesi kadar normal ve güzel bir girişime kimsenin olumsuz yaklaşmaya hakkı yok.Özellikle de öğrenciler üzerinden bencillik yapmanın kimseye fayda getirmeyeceğinin altını çizmek istiyorum.

Şimdi soruyorum size: Kaç çocuk haftasonu sabahın yedisinde ya da hafta içi,akşamın karanlığında dershane yollarına düşmek ister? Kaç öğretmen,diğer meslektaşları “normal” zamanlarda mesai yapıp,izinlerini kullanırken,saatleri belirsiz şartlarda çalışmak,kayıt yapmaya zorlanmak,kayıt araması yapmak ister? Kaç tane dershane elden maaş vermiyor ya da çalışanlarının sigorta primlerini olması gerektiği miktarda ödüyor? Kaç dershane tamamen yasal uygulama yapıyor? Peki,siz Türk Dili Edebiyatı Öğretmenine KPSS’ye girmeyi yasakladığı halde,KPSS’ye girdi diye şubesini değiştirip,sürekli baskı uygulayan bir dershane duymuşmuydunuz? Kaç tane dershanenin yönetiminde insan halinden anlayan ve öğretmenine önce kendi saygı duyan kişiler var?Bu sıraladığım soruları hiç düşündünüz mü? Ben düşünüyorum açıkçası.Aklıma gelmişken,çoğu dershanenin neden bursluluk sınavı yaptığını biliyor musunuz? Sakın,burs vermek için demeyin! Çünkü “çoğu” dershane bunu,yeni kayıtlar yapabilmek adına ,yeni iletişim verilerine ulaşmak için yapar.O yüzden okul çağında çocuğu olan veliler defalarca kez aranır.

İtiraf etmeliyim ki,birbirine zıt görüşten cemiyetlere mensup kişilerce,yıllardır var olan,saygın iki üç kurum var ve okula dönüşememeleri için hiç bir sebep yok,zaten okullaşmaya da başlamışlardı bu karar gündeme yeniden gelmeden evvel.Ama şöyle de bir gerçek var ki sistemin dershanelere boyun eğmesi yerine dershane sektörünün aldığı biçimsiz halin durdurulması gerek.Az önce de ifade ettiğim gibi bu işi tam anlamıyla yapan kurumlar içinse Özel Okula dönüşmeleri sağlıklı bir tercih olacaktır.

Dershane konusuyla alakalı yazabileceğim öyle çok şey var ki,ancak bu kadar kısaltabildim.Umarım kimseyi kırmamışımdır,zaten doğrular karşısında kırgınlık da olmamalı diyorum ve çok değerli bir sözle yazımı noktalıyorum.

“İlim servetten daha kıymetlidir.Çünkü serveti sen korursun, hâlbuki ilim seni korur.”
Hz.Ali R.A.

Tuğba ŞAHİN

selyus