Bir haftadır ortalıklarda görünmeyen Sağlık Bakanlığı korona virüsüne karşı başarı olunca ortalığa çıkan provokatör Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Sinan Adıyaman ve ekibi, belgeler yerine duyumlara dayanarak çok tartışılacak bir iddia ve iftirada bulundu!
Devlet ve millet düşmanı provokatör Türk Tabipleri Birliği’nden (TTB) korona virüsle ilgili kamuoyunu paniğe sevk edecek bir açıklama geldi. Sağlık Bakanlığı, elindeki resi verilere dayanarak Türkiye’de koronavirüs vaka sayısını 18 olarak açıkladı ancak provokatör Türk Tabipler Birliği kendi palavra açıklamalarıyla milletin kafasın karıştırmaya çalışıyor!
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Sinan Adıyaman, koronavirüs salgını hakkında bir basın açıklaması yaptı. Adıyaman’ın iddiasını delillendirecek somut olayları göstermek yerine duyumlara dayanması tartışma konusu oldu.
“18 KİŞİDEN ÇOK DAHA FAZLA OLDUĞUNA DAİR DUYUM ALIYORUZ”
Bir haftadır ortalıklarda görünmeyen Sağlık Bakanlığı virüse karşı başarı olunca ortalığa çıkan provokatör Adıyaman,, “Hasta sayısının bize belirtilen 18 kişiden çok daha fazla olduğuna dair duyum alıyoruz. Sağlık Bakanlığına sesleniyoruz. Krizi beraber yönetelim. Halkın gözü kulağı bizde, bulguları tabi alıyoruz ama bu kriz merkezi yönetilemez. Koordinasyonlu yürütmemiz gerekli.” dedi.
TTB Başkanı Adıyaman ayrıca, Sağlık Bakanlığının aldığı tedbirler hakkında sağlık çalışanlarının yeterli bilgiye sahip olmadığını da söyledi.
Koronavirüs için yapılan test sayılarının artırılması gerektiğini belirten, İslamiyetle uzaktan yakında alakası ve bilgi birikimi olmayan Adıyaman, “İbadet bir süreliğine toplumsal olmaktan çıkarılıp bireysel olmalıdır!” diyebiliyor!
AFRİN’DEKİ ZEYTİNDALI HAREKATINA KARŞI ÇIKMIŞTI
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Afrin operasyonuyla ilgili skandal bir açıklama yapmıştı. Türkiye’nin beka mücadelesi olarak gördüğü Afrin harekatına karşı yapılan açıklamada terörle mücadele savaş olarak nitelendirilmişti. PKK tarafından yapılan hiç bir eylemi terör olarak nitelendirmeyen TTB’nin açıklamasında “Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
