Tüm insanlığa huzur ve barış getirmesi dileğiyle Kurban Bayramı’nızı tebrik ederek yazıma başlamak istiyorum.

Bir önceki yazımda AK Parti’de derin sessizlik var demiştim.

Bu sessizlik hala sürerken bayram sonrası hareketliliğin başlayacağı kulislerde konuşulmaya başladı..

Tabi AK Parti’de yapılacak kongrelerde değişimlerin hangi düzeyde olacağı üzerine duracak olursak; şahsen partinin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, milletten mesajı aldığını ve kimsenin gözünün yaşına bakmadan önemli derecede değişime gideceğine inanıyorum.

Ancak burada altı çizilecek konu ise: partiye çok büyük zarar veren ve liyakata bakmadan kendi ekibini kurmak için insanları ayrıştıran malum çetenin bu işe karışmaması lazım!

Yani bu kongrelerde çetenin parmağı olmamalı!!

Geçen dönem, yalan dolanlarla allayıp pullayıp getirdikleri bu insanları görüyoruz!

Adını söylemekte zorlanan ve karşısındaki insana bağırmaktan başka bir beceresi olmayan bu aciz insanların acilen tasfiye edilmesi lazım.

Tabi bunlarda kibir dersen tavan yapmış durumda!

AK Parti’de Türkiye genelinde yapılacak değişim köklü ve adil olmadığı takdirde Ali Babacan-Abdullah Gül ikilisi aportta beklediğini ve olası olumsuzluğun onlara yarayacağını hatırlatmış olalım!

Yani daha açıkçası bu kriptolar, oluşacak küskünleri saflarını çekmeleri kolaylaşır.

Hatta partiden gitmemek için sonuna kadar direnecek gibi görünen ve tamamen dışlanıp yapacak bir şeyi kalmayınca da yeni bir oluşum içine girmesi beklenen Ahmet Davutoğlu’da giderken ciddi anlamda birilerini peşinde götürür!

Ha eğer çetenin enkazları görevlerinden tasfiye olur da belde, ilçe ve illerde adil bir şekilde hak edene hakkı teslim edilirse o zaman ne Ali Babacan-Abdullah Gül ikilisi ne de Davutoğlu, AK Parti’den bir yaprak bile götüremez.

Önceki seçimlerde bir yerlere gelemedikleri için zırvalayanlar ve körü körüne adamına bağlı olanlar hariç!

Zaten onlar hiç zaman kaybetmeden bir zahmet gitsinler!

Bu arada Genel Başkan Yardımcıları, Grup Başkan Vekilleri ve MKYK içinde başarısız olanlar ile rahat durmayanlara reisimiz 2020’nin ilkbaharında yapılacak Büyük Kongrede gereğini yapacağından şüphemiz yok. Onlarla ilgili bize bir şey demek düşmez.

Son sözüm şu önceki yazımda da bahsettiğim üzere İstanbul’da 3 kademe il başkanları ve ekipleri görevden alınmazsa ilçe değişikliklerinin hiç bir anlamı olmaz! Bu yönetimlerin içinde donanımlı ve başarılı olan isimler yeni süreçte de tabi ki devam etmeli, onlara lafımız olmadığı gibi sonuna kadar da desteğimiz var.

Öte yandan çok ilçe başkanı değişmekten ziyade yönetim kurullarında köklü değişimlerin daha faydalı olacağı düşüncesindeyim.

Allah reisimize güç kuvvet versin.

Kalın sağlıcakla…