Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde okuduğu dönemde Arapça ve Farsça derslerine giren öğretmenleri Hüseyin Atilla Şener ve Yusuf Karaca liseli Erdoğan’ı anlattı. Erdoğan’ın iyi futbol oynadığını belirten Şener, “Sosyal bir kişiydi güzel futbol oynuyordu. Hatta babası müsaade etseydi profesyonel futbolcu olacaktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1968-1973 eğitim-öğretim yılında İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde öğretmenliğini yapan Hüseyin Atilla Şener ve Yusuf Karaca, o dönemki anılarını anlattı. İhlas Vakfı Denetim Kurulu Üyesi Hüseyin Atilla Şener, Erdoğan’ın okuduğu lisede hem Arapça ve Farsça öğretmenliği hem de müdür yardımcılığı görevini yaptı. Yusuf Karaca ise Erdoğan’ın Arapça derslerine girmişti. Öğretmen Atilla Şener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın lise yıllarında iyi futbol oynadığını babası müsaade etseydi futbolcu olabileceğini ifade etti. 4 yıl boyunca Arapça derslerine giren Yusuf Karaca, Erdoğan’ın o dönemde müzakere kolu başkanı olmasının öğretmenlerinin gözünde ayrı bir değeri olduğunun altını çizdi.
“BABASI MÜSAADE ETSEYDİ PROFESYONEL FUTBOLCU OLACAKTI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öğrencilik yıllarında liderlik vasfına sahip olduğunu gözlemlediklerini belirten Hüseyin Atilla Şener, “O dönemde İstanbul’da İmam Hatip Lisesi bir tane olduğu için okula alınırken imtihan ile öğrenciler seçiliyordu. Bin 500 kişi müracaat eder 150 kişi alınırdı. Dolayısı ile o seçme çocukların arasından sivrilebilen birisidir Recep Tayyip Erdoğan. Sosyal bir kişiydi güzel futbol oynuyordu. Hatta babası müsaade etseydi profesyonel futbolcu olacaktı. Güzel konuşurdu, münazara kolu başkanıydı. Bir okul içerisinde 3 kişilik münazara grubunun içerisine girip onlarında başkanı olmak onun hakikaten lider karakterli olduğunun ilk göstergesidir. Vefa kelimesinin en güzel anlamını ararsanız bu devirde Recep Tayyip Erdoğan’ı bulursunuz. Öğretmenlerini unutmadı, çeşitli vesileler ile bir araya gelir ve görüşür” şeklinde ifadeler kullandı.
İmam Hatip Lisesi’nde Recep Tayyip Erdoğan’ın Arapça öğretmenliği yapan Yusuf Karaca, “4 yıl boyunca Arapça derslerine girdim. İtiraf etmeliyim ben o gün onu münazara kolu başkanı olarak hepimizin gözünde bir değeri vardı. Çünkü okulumuzu diğer okullar arasında temsil eden münazara heyeti başkanıydı. Talebeliğinden sonra çok yakın görüşmelerde bulundum devamlı görüştük ziyaretlerde bulundum” diye konuştu.
