Ana Sayfa EĞİTİM 25 Kasım 2019

Öğrencisinin davranışı, Selçuk Mehmetoğulları’nı öğretmenliğe sıkı sıkıya bağladı

Eğitim dünyasında herkesi ağlatacak yaşanmış bir hikayeyi okuduktan sonra haber yapmadan edemezdik. Çünkü, öğretmenini sevdiğini belli eden ve paylaşmayı küçük yaşta öğrenen çocuğun bu hikayesinden çok etkilendik.

İmge Özel Eğitim Kurumları Kurucusu Selçuk Mehmetoğulları, 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesi ile bir öğrencisiyle yaşadığı bir konuyu sosyal medya hesabından paylaştı. Yaşanmış hikayeyi okuyunca duygulanmamak elde değil. Hele hele öğretmenin o anki ruhaniyetini empati yapabilirsen ağlamamak elde değil!

Gelin şimdi Selçuk öğretmeni dinleyelim:

“Yaklaşık 11 yıl önce 2008 yılında öğretmenlik serüvenim Anadolu’nun bir şehrinde, merkezi bir okulda başladı. Yaş ortalaması olarak okulun en genç öğretmeniydim. Bilgisayar dersinde, bilgisayar sınıfını kullanmak istediğimde okulun bütün eğitimci ve yöneticileri gülmüştü bana. İlk etapta afalladım, sonra müdür beyin bilgisayarlar bozulursa “sen sorumlusun” demesi neden güldüklerinin cevabı olmuştu. Meğerse risk büyük! Ülkenin öğretmen geliri belli, kimse risk alıp kullanmıyor. 7 yıllık bilgisayar sınıfı müze olarak ilk günkü gibi duruyor. Oysa ünitelere bakıyorum, bilgisayarda işlenmesi gereken konular var ve çocuklardan hayatında bir çoğu bilgisayar görmemiş. Memleketin en batısındaki birden fazla tableti olan çocuklar ile aynı yarışta. Riski aldık sorun yaşamadık diğer öğretmenlere cesaret olduk derken teftişe girdik. Sınıfımda eğitimin akışı mükemmel iken kirli sakalım yüzünden yazılı uyarı aldım.

Tam meslekten vazgeçmeyi planlarken bir sonra ki hafta öğretmenler gününde bir öğrencim geldi sınıfın en sakin, en sessiz, en durgun, boy ortalaması en kısa, ufaklık belirdi yanımda. Üstündeki önlük üç boy büyük kendisine malum (5 yıllık okulu bir önlük ile bitirsin diye alınmış belli ki) baba talihsiz bir olaya karışıp cezaevinde. Kendisi üç kardeşin en büyüğü, eli cebinde yumruk şeklinde usulca yanıma sokulup elini cebinden çıkardı ve avucunu açtı 50 kuruş gösterdi, “Sana tost alacağım öğretmen dedi” (tost sucuklu 35 kuruş, salçalı 25 kuruş) “ama salçalı yersen ikimize de alabilirim” dedi. Gözlerim dolmuştu. Bana hediye olarak tost ısmarladı. Kendisi küçük yüreği, koskocaman o çocuğu gerçekten okul açıldığından beri ilk kez tost yerken görmüştüm ve hiç bir zaman arkadaşlarına bu kısmını yansıtmamıştı. Tostu yedik çantasına gizlice bir miktar tost parası bıraktığım akşamında gece boyunca uyuyamamıştım. İstifa etmeyi düşünürken, o gecenin şafağında bir karara vardım; bu mesleğe bu çocuklar için devam edeceğim demiştim ve hikayem o gün başladı.

Mesleğimde yaklaşık 11. yılına girerken Rabb-in bizleri sebep kıldığı kurduğumuz İmge Özel Eğitim Kurumları 2. yılını da mesai arkadaşlarımızın sayısını ikiye katladığımız ”İmge Özel Eğitim Ailesi’nin bu gururunu 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü yaşamak nasip oldu.

Öğretmenlik mesleği elinize aldığınız fidanı toprağa tutturabilme yeteneğidir. Şayet fidanınız tutarsa şahsi değil, insanlık için çok büyük bir sermaye ekmişsinizdir. Çünkü gelecekte o fidan, bir ağaç olarak insanlığı gölgesinde toplayacaktır. Mesleğine insanlık adına bakan ve dünyanın geleceğini olumlu etkileyebilecek pırlanta gençler yetiştiren tüm eğitimcilerin günü kutlu olsun. Hiç bir olumsuzlukta enerjinizi düşürmeyin eğitim ordusu; bir toplumun eğitiminin bittiği gün, toplumun sonunun geldiği gündür. Bilimsel, aklı başında vicdanlı gençler yetiştirmeniz temennisi ile.”

selyus