AK Parti genel merkezin 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri ile ilgili kurduğu komisyon: sahada “Emekliler mi yoksa yanlış aday mı?” seçim kaybettirdi sorusuna cevap arıyor.

Sadece ikisi değil, enflasyon ve tüketim ürünlerine yapılan zamlarının önüne geçilememesi de faktörler arasında.

Ama adaylar konusunda biri iki kelam etmek isterim.

İstanbul’da ki ilçe belediye başkan adaylarından bahsedecek olursak, Eyüpsultan, Beyoğlu, Üsküdar, Çekmeköy, Bahçelievler, Beykoz, Gaziosmanpaşa, Çatalca adayları kesinlikle yanlıştı.

Seçimlere 4 ay kala bu saydığım ilçelerin adaylarının yanlış olduğunu ve buraların kaybedileceğini sürekli söyledim vede zaman zaman da yazdım.

Bunlardan bir tek Bahçelievler kaldı ki kesin gider diye bekleniyordu.

Bu ilçenin belediye başkanı aday gösterilmemesi gereken isimlerin en başında olmalıydı, lakin gösterildi ve ucu ucuna da olsa seçimi aldı.

Diğer gider dediğim belediye başkanlarının hepsi gitti.

Bekliyordum bu sonucu.

Çekmeköy’de adayın egosu ve hapis yiyen birine bel bağlaması belediyenin kaybedilmesindeki en büyük faktördü.

Bu arada 14 Mayıs seçimlerinde geri düşen bazı ilçelerin belediye başkanları, “cumhurbaşkanlığı ile milletvekilliği seçimlerinde tepki cumhurbaşkanımıza idi, bizim ilçede chp ve diğer parti seçmeni dahil özel oylarımız var” demişti.

Neymiş; demek ki oyunuz moyunuz yokmuş ve aday olabilmek için algı yapıyordunuz!

Hülasa sonuç: sandıkta kayboldunuz!

Tabi bir de hiç beklemediğimiz Şile ve Tuzla kaybedildi. Bazen başarılı olmak yetmiyormuş.

Ayrıca son ana kadar kalır diye umut ettiğimiz Sancaktepe’de gitti.

Burayı, yerel ve ulusal basınla irtibat kurmayan çalıştıkları dandik ajans yaktı.

Aynı şekilde Üsküdar Belediye Başkanı ve bilmiş ekibi yalakalık olsun diye yandaş medyaya her ay milyonlarca lira akıttı ancak yerel basını 5 yıldır kapıdan içeri sokmadı ve seçim sonuçları da kaçınılmaz oldu.

Reis bu hezimetin hesabını her ay 3-5 milyon verdiğiniz yandaş medyadan değil sizden soracak.

Ümraniye Belediye Başkanını ve basın danışmanlığı ekibini tebrik ediyorum. Bunlar Üsküdar’ın tam tersi ulusal ve yerel basınla ciddi anlamda çalışmalar içine girdi ve bu tanıtım çalışmaları neticesinde abartısız 4-5 puan üstüne koydular.

Demek ki neymiş? Yerel ve ulusal basının gücünü ve değerini bilmek lazımmış!

Özellikle de yerel seçimde yerel basının önemi tartışılmaz..

Yine ilçelerinde teşkilatları ve basının gücünü arkasına alarak hükümete verilen tepkileri de aşarak seçimi almasını bilen adaylar vardı.

Bağcılar, Kağıthane, Güngören, Sultanbeyli, Ümraniye, Pendik gibi ilçeleri sayabiliriz.

Bu ilçelere bakacak olursak demek ki sadece aday faktörü seçim kaybettirmedi. Kaybedilmenin birçok etkeni vardı.

Bazı milletvekillerinin hükûmete yeterince sahip çıkamaması ve vatandaşlara karşı soğukluğu, meclis üyesi listeleri, 3 kademe il ve bazı ilçe başkanları ile yönetimlerinin yetersizliğini faktörler listesine koyabiliriz.

Kongre süreçlerinde il ve ilçe başkanları ile yönetimleri ciddi anlamda değişmeli.

Seçimlerde her zamanki gibi yine canla başla çalışan mahalle teşkilatları oldu.

Zaten mahalle teşkilatları diri olmazsa partiye kilit vur daha iyi…

Bu arada hem Sultanbeyli hem de Pendik ilçe başkanları ile ekiplerini tebrik ediyorum.

Canla başla çalıştıklarına bizzat şahit oldum.

Sultanbeyli demişken, bu ilçede ciddi oranda tepki oyları BBP ve YRP’sine gittiğini söyleyebiliriz.

Ancak yine de belediye başkan adayı ilçe teşkilatı ile uyum içinde çalışarak seçimi almasını bildi.

Aynı şekilde diğer ilçelerde düşen AK Parti oyları ağırlıklı olarak YRP’sine gittiği görülüyor. Genel anlamda olaya bakacak olursak oy oranı düşüklüğü sadece adaylar değil, emekli ve ekonomik sebeplerden dolayı olduğunu söyleyebiliriz.

Kalın sağlıcakla…