Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 1 Mart 2016

Bakan Bozdağ, “AYM’nin yaptığı Anayasaya aykırı görev gaspıdır”

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi’nin Erdem Gül ve Can Dündar hakkında verdiği beraat kararı ile ilgili “açık bir yetki ve görev gaspı”dır. Ayrıca Anayasaya aykırıdır” dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi’nin Erdem Gül ve Can Dündar hakkında verdiği karar ile ilgili “açık bir yetki ve görev gaspı” yorumunu yaptı.

Sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden konuya ilişkin açıklamalarda bulunarak tepkisini net bir şekilde ortaya koyan Bakan Bozdağ, şu ifadelere yer verdi:

“Anayasaya göre: Bireysel “başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.” (Anayasa, Md.148/3)

“Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.” (Anayasa, Md. 148/4)

“İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.” (AYM Kur. Yrg. Us. K., Md.45/2)

 “İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.” (Anayasa, md.153/1)

Bu anayasa ve yasa hükümlerine göre bireysel başvurularda:

İdari ve yargısal başvuru yolları tüketilmemiş konuda Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuruları kabul edemez, inceleyemez ve karara bağlayamaz.

Yargılama sürerken yapılan bireysel başvuruları Anayasa mahkemesi, ön incelemede kabul edilmezlik kararı verip usulden reddetmesi gerekir.

Kabul kararıyla bireysel başvuruyu esastan ele alsa bile Anayasa Mahkemesi, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapamaz.

Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru incelenmesinde ilk derece mahkemenin yerine geçerek karar veremez. Aksi, yetki ve görev gaspı olur.

Yargılama sürerken Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruyu incelemesi/ihlal kararı vermesi, ilk derece / temyiz mahkemelerinin güvenini azaltır.

Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin verdiği “iptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz”(Anayasa, md. 153/1)

Anayasa Mahkemesi önceden verdiği bazı kararları gibi son hak ihlali kararı da anayasanın/yasanın bu hükümlerini açık ihlaldir.

Çünkü:

Kanun yolu tüketilmeden, hatta iddianame okunmadan ve yargılama başlamadan bireysel başvuruyu incelemiş ve ihlal kararı vermiştir.

Başvuruyu karara bağlarken ilk derece mahkemesi gibi hareket etmiş ve ilk derece mahkemesinin gözetmesi gereken hususları gözetmiştir.

Kanun yolları tüketildikten sonra önüne gelmesi muhtemel bir başvuru hakkında ihsası reyde bulunmuştur.

İptal kararını, gerekçesi yazılmadan açıklamıştır.

Anayasa Mahkemesi’nin verdiği son hak ihlali kararı daha yargılamaya başlamamış mahkemeye ve yargı görevi yapanlara baskısıdır/müdahalesidir.

İlk derece mahkemesinde daha iddianamenin okunmadan, savunma dinlenmeden, deliller değerlendirilmeden ve sanıkların mahkumiyetine/ beraatine karar verilmeden Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı vermesi Anayasa ihlalidir.

Yargılama sürerken Anayasa Mahkemesi’nin, işin esasına girerek hak ihlali kararı vermesi, ayrıca açık bir yetki ve görev gaspıdır.

Yargıya güven/yargının prestiji, eleştiri veya alkışlarla değil ancak usulde, esasta doğru kararlarla tesis edilebilir” dedi. 

selyus