Harf sırasına göre dizdikleri 5 muhafazakâr partinin desteğinden cesaret alan zillet bileşenleri, sanatçı kılıklı militanları ve kadrolu trolleri iktidara gelmeleri halinde milli iradeye yönelik nasıl bir zulüm fırtınası estireceklerini aleni şekilde deklare ediyor. CHP’li siyasetçilerin iktidarı, bürokratları, medyayı hedef alan tehditkar açıklamalarından cesaret alan malum zihniyet, “Geldiğimizde yargılanacaksınız”, “Gözünüzün yaşına bakmayacağız”, “Hayat hakkı tanımayacağız” sözleriyle, memleket sevdalısı insanlara parmak sallıyor.
Harf sırasına göre dizdikleri 5 muhafazakâr partinin desteğinden cesaret alan zillet bileşenleri ile sanatçı kılıklı militanları, iktidara gelmeleri halinde millete ve temsilcilerine yönelik nasıl bir zulüm fırtınası estireceklerini aleni şekilde deklare ediyor. Kapalı kapılar ardından dönen kirli pazarlıkların ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 6’lı masanın ortak cumhurbaşkanı adayı ilan edilmesini fırsat bilen seküler yobazlar, gazeteci görünümlü trolleri ve sözde akademisyenleri, olası zillet iktidarında millete hayat hakkı tanımayacaklarını aleni şekilde ilan ederek, tehdit dolu paylaşımlar yapıyor. Geleceklerini zulüm ve korku imparatorluğu üzerine inşa etmeyi planlayan malum zihniyet, “Geldiğimizde yargılanacaksınız”, “Gözünüzün yaşına bakmayacağız”, “hayat hakkı tanımayacağız” sözleriyle, memleket sevdalısı insanlara parmak sallıyor.
ADAY BELLİ OLDU DİLLERİ ÇÖZÜLDÜ
Seçimler öncesi zafer sarhoşluğuna kapılarak tehdit diline sarılan ve zulüm yemini eden zillet paydaşlarının nefret ve hakaret dolu paylaşımlarından bazıları şöyle:
Eski YÖK Başkanı ve Gelecek Partisi kurucu üyesi Yusuf Ziya Özcan, KHK’lılar üzerinden AK Parti ve MHP’yi tehdit ederek, “Size bundan sonra yaşama hakkı yok!’’ ifadelerini kullandı.
Her fırsatta ateist olduğunu söylemekten çekinmeyen CHP tandanslı yazar Pelin Batu, yaptığı İslamofobik paylaşımında “Türkiye acilen bu tarikatçı şeriatçıları yargılamalıdır” ifadeleriyle nefret kustu.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Ataol Behramoğlu, “Bir gün bir devlet başkanı ‘Devlet benim’ demişti. Kafası kesildi. Kendini devlet sananlardan Hitler sığınağında kendini sokan akrep gibi can verdi. Mussolini ters asıldı” şeklinde alçakça ifadelerle, Başkan Erdoğan’a yönelik idam imasında bulundu.
CHP’ye yakınlığıyla bilinen oyuncu bozuntusu Yunus Günçe, “15 Mayıs sabahı hepiniz çöpsünüz. Ne yapsanız işe yaramayacak. Gö..nüzü de yırtsanız olmayacak. Limon satabilirsiniz. Korsan taksici olabilirsiniz. Ya da pez….k olun” şeklindeki nefret dolu paylaşımla hakaret etti.
Bir ayağı PKK’nın ini Kandil’de olan Halk TV muhabiri Şirin Payzın, “Troller için de hazin durum.. Son 2 ay, sonra uğraş dur. Ben aslında para için yaptım de.. Ailem CHP’li vallahi billahi diye anlat.. İsim benzerliği, hesabımı çalmışlar falan.. Zor yani..” paylaşımıyla yargılama tehdidinde bulundu.
NEFRETİN YUVASI CHP
‘Helalleşme’ kılıfı adı altında 90’lı yılların karanlığına dönmeyi arzulayan CHP’nin yöneticileri de yakın dönemde benzer tehditler savurmuştu. İşte onlardan bazıları:
Sözde helalleşme adı altında oy avcılığına soyunan ve öğretmen, doktor, çiftçi ile işçilere hakaret eden, devletin üst düzey bürokratlarını ‘kanun dışına çıkmış memurlar’ ilan eden Kılıçdaroğlu, “Sarayın oligarkları” benzetmesi yaptığı Türk iş adamlarını da, “Sizin gözünüzün yaşına bakan namerttir” sözleriyle tehdit etti.
CHP’li Selin Sayek Böke, iktidara geldiklerinde bazı özel şirketlere müzakere bile etmeden el koyacaklarını söyledi.
Diktatörlüğe özenen Gürsel Tekin, “İlk işimiz bu kirli gazetelerin tamamına el koymak olacaktır” sözleriyle, muhalif basını susturacaklarını deklare etti.
Darbe çağrısında bulunan CHP’li Özgür Özel, “Saray rejiminin sonu geliyor. Hangi ülkeye hizmet ettiğini bilen çok değerli bürokratlar hiç korkmasınlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti gelir, saat gibi işlemeye başlar” şeklinde tehditler savurdu.
CHP’li eski asker Dursun Çiçek bir televizyon kanalında, başsavcıların kendisine ‘Onları iktidardan indirin bakın biz onları nasıl yargılıyoruz göreceksiniz. Başsavcılar var bunu diyen” diye konuştu.
CHP TABANINI ZEHİRLİYOR
Konuyla ilgili Akit’e konuşan gazeteci Şükrü Sak ise, şunları dile getirdi: “Sebepsiz, aşırı bir azgınlaşma söz konusu; tehditler, küfürler, asmalar, kesmeler, yargılamalar, yaşam hakkı tanımamalar havada uçuşuyor. Oyuncusundan siyasetçisine, gazetecisinden trollerine kadar, çok değişik bir havaya girdiler. Nedir bu? Özgüven patlaması mı desek, 20 yıllık ‘demokratik ezikliğin’ dışavurumu mu bilemiyorum. Üstelik bu tehditleri yapanların 20 yıldır, ‘yaşam tarzımıza müdahale edecekler, bizi zorla secde ettirecekler’ diye ağlaşan bir zihniyetten gelmesi oldukça düşündürücü. Ne oldu bunlara, ne kullanmaya başladılar da, birden böyle asmacı, yargılamacı kesildiler? Aslında ‘muhalefetin’ uzunca zamandır, kendi tabanlarını nasıl zehirlediklerini izliyor, görüyorduk. Bu tehditler, onun sonucu. Tavandan tabana nasıl bir ‘kin ve nefret’ biriktirdiklerini gösteriyor.”
MEMLEKET 100 YIL GERİYE GİDER
Yesevi Alperenler Derneği Başkanı Kürşat Mican da, şunları söyledi: “Bunlar henüz iktidar olmadan milleti ve vatansever bürokratları tehdit etmeye başladılar. Kirli pazarlıklarla kurdukları koalisyonlar bile bunların palazlanmasına ve bu ülkenin öz evlatlarına nefret kusmalarına yetti. Bu zihniyetin iktidara gelmesi halinde mazlum insanlar üzerinde nasıl bir zulüm fırtınası estireceğini tahmin etmek güç değil. Sözde sanatçıları vatandaşlara hakaret ediyor. Siyasetçisi, Ayasofya’yı yeniden müze yapacağını vaat ediyor. CHP’li Muharrem Erkek, Saadet’e rağmen ‘İlk işimiz İstanbul sözleşmesini hayata geçirmek’ diyor. Bu zihniyet Müslüman Türk milletinin bütün değerlerini ortadan kaldıracağız diyor. Tabii sadece bununla kalmayacaklar. Tıpkı 28 Şubat’ta olduğu gibi aynı zulmü yapmaya devam edecekler. Milletimizin, milli iradenin yanında durması gerekiyor. Allah muhafaza bunların eline bir fırsat geçerse memleket yüz yıl geriye gider.” Zekeriya Say / Yeni Akit