Bugüne kadar verdiğimiz şehitlerin acısını içimize gömmeye çalıştığımız şu günlerde Dağlıca’da PKK tarafından kalleşçe kurulan pusu ile katledilen 16 şehidimizle yüreğimiz kan ağladı. Dağlıca’nın kanı yerde kalmasın!
-Hüseyin Adil YELKENCİ-
Yazıma başlarken ellerim hem sinirden titriyor hem de gözyaşlarımı tutamıyorum. Bugüne kadar verdiğimiz şehitlerin acısını içimize gömmeye çalıştığımız şu günlerde Dağlıca’da PKK tarafından kurulan pusu ile kalleşçe katledilen 16 şehidimizle yüreğimiz kanağladı. Dağlıca’nın kanı yerde kalmasın! Eğer bu işi sıcağı sıcağına hallederse devletimiz; anaların, babaların, eşlerin ve çocukların yanan yürekleri biraz serinler belki..
Biz tabi ki Türkiye olarak büyük bir devletiz. Tabi ki Türk Milleti olarak güçlüyüz ve ayaktayız. Tabi ki büyük Türkiye ve güçlü Türk Milleti olarak PKK şerefsizinin üstesinden geliriz. Ama bu işi uzatmanın bir anlamı yok. PKK sınırda değil artık, içimizde. Güney Doğu Anadolu illeri ve ilçelerinin bir çoğu bu şerefsizleri içinde besliyor. Hatta birçok köyün ta kendisi PKK. Yine şehrin içinde, devlet dairelerinde, HDP’li belediyelerde kakalak sürüsüyle terör örgütü mensubu var. Bu şerefsizler devletten maaş alıp, devletin polis ve askerine silah sıkıyor.
Bugünden tezi yok bu hainleri toplayın artık. Bu yüce milleti daha fazla üzmeye kimsenin hakkı yok.
Çözüm sürecinin sancılarını ve sıkıntılarını çeken hükümet, herhalde bundan sonra yoğurdu üfleyerek yer. Tabii yoğurt bulabilirse!
Bu şerefsizlerle anlaşma olur mu hiç! Ne çabuk unuttunuz 1993 yılını. O zamanda silah bırakacaklardı ama onlar ne yaptı? 1993 yılında silahsız ve korumasız olmalarına rağmen Bingöl’de 33 askerimizi şehit etmedi mi? Tabi altını çizerek itiraf etmek gerekir ki, bu katlımda derin devletin parmağı var.
Sözlerimi; iki gün önce Almanya’da “TSK kaybedecek, PKK kazanacak, ordu da polis de yenildiler, yine yenilecekler.” diyen Selahattin Demirtaş’a.. Seni, senin yandaşlarını, desteklediğin terör örgütünü, sana destek veren iç ve dış düşmanları, Büyük Türk Milleti olarak Allah’a CC. havale ediyoruz.
