AK Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Av. Mustafa Demiral, seçmenle kurduğu pozitif iletişimlerden yola çıkarak seçim sonuçlarını haftalar öncesinden hissedip yüzde 48-49 bandını yakalayacaklarını haber sitemize sürekli ifade ediyordu.
Bir seçimi daha geride bıraktık. 7 Haziran seçimlerinde partilerin tek başına hükümeti kuracak bir çoğunluğa ulaşamayınca, sonraki süreçte de koalisyon oluşturacak bir tablo ortaya çıkmayınca zorunlu olarak yeni bir seçime gidildi. Anayasa gereği 1 Kasım’da genel seçimlerin tekrarına karar kılındı ve tüm partiler tekrar seçim için sandığa gitti ve çok hareketli geçen seçim çalışmalarının ardından da AK Parti lehine bir sonuç ortaya çıkmış oldu. Hem 7 Haziran’da hem de 1 Kasım’da İstanbul 1. Bölge’den AK Parti’nin milletvekili adayı olan Av. Mustafa Demiral seçmenle sahada günlerce, haftalarca beraber oldu. Güleryüzlü samimi duruşuyla seçmene olabildiğince objektif bir pencereden yaklaşarak onları tarafsız bir duruşla dinledi. Zaman zaman partinin aleyhine söylenen eleştirilere de göğüs gererek, yanlış algıları düzeltmeye çalıştı. İstanbul Haber Sitesi olarak kendisiyle sahada birçok kez beraber olduk. Fırsat buldukça yaptığımız konuşmalarda bize hep seçimlerin partisinin lehine çok iyi sonuçlanacağını ve yüzde 48-49 bandını yakalayacaklarını söylüyordu.
Buda; siyasi tecrübesi ile sahada yaptığı çalışmalarda seçmenin algısını çok iyi okuyabildiğini gösteriyor. Haftalar öncesinden yüzde 48-49 bandını görebilen bir adayın seçmenin algısını çok iyi analiz edebilen Demiral’ın sahada daha da büyük coşku ve şevkle çalıştığına da ayrıca şahitlik ettik.
“ÜLKEMİZE VE PARTİMİZE HAYIRLI OLSUN”
1 Kasım Genel Seçimleri ile ilgili bir açıklama yapan AK Parti İstanbul 1. Bölge Adayı Av. Mustafa Demiral, “Evet meşakkatli bir süreç daha hayırlı bir neticeyle sona erdi. Nasıl ki kötü sonuçlarla karşılaştığımızda ‘musibet’ olarak kabul edip ‘nasihat’ almayı umduysak; olumlu neticeler karşısında da bir daha musibete dûçâr olmamak için ihtiyatla ve sorumlu davranmak zorundayız. Elde edilen siyasal kudret, yanlış değerlendirilerek, kişisel edinimler için değil; Adaletin, kalkınmanın, güvenliğin, barış ve huzurun tesisi için kullanılmalıdır. Afaki ve hamasi retoriğin altı doldurulabilirse ancak anlamlı olur. Bu da; uzun zamana yayılmış, planlı, zahmetli, samimi ve gayretli çalışmayla mümkündür. Hep söyleye geldiğimiz gibi ‘bizler zaferle değil seferle’ sorumluyuz. Öyleyse zaferi kendimize mal etmek gibi cehalete düşmeyip hamd etmek gibi fazilete erişebilmektir aslolan. Sefere katılmış, destek vermiş olan teşkilat mensuplarımıza yürekten teşekkür eder seçilen vekillerimize de başarılar diliyorum. Ülkemize ve partimize hayırlı olsun. Selam ve saygılarımla….” dedi.
