Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 3 Ekim 2019

Ömer Çelik, Atila Kıyat’ı ağır eleştirdi!

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, genel merkezde, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sırasında gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Emekli amiral Atila Kıyat’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kast ederek hakaret içeren tweet paylaşımına set tepki veren Çelik, “Bir Devlet Başkanını, bir Cumhurbaşkanını böyle siyasi cellat üslubuyla tehdit etmek ne demektir? Bu kadar ahlaksız, bu kadar izansız bir yaklaşım olabilir mi?”

Ömer Çelik, “Şimdi ben bu konuyla ilgili arkadaşlara sosyal medya analizi çıkarın demiştim, yani kim ne söylemiş diye. Arkadaşlar, çok vahim bir şeyle karşılaştım, bu vesileyle onu da belirteyim. Emekli bir amiral seçim barajını diyor yüzde 10’a çıkaran Kenan Evren’le bugün seçilme barajını yüzde 40’a düşürmeye kalkan kişi arasında hiçbir fark yoktur, sonları da benzeyebilir. Atila Kıyat, bakın bu şahıs amirallik yapmış, kendi ülkesinin devlet başkanını belli bir sonla tehdit edecek kadar şuurunu kaybetmiş. Yani bir siyasi tartışma yapıldığı zaman, bunlar nasıl zihniyetlerdir ki hemen siyasi cellatlığa soyunuyorlar? Yani şimdi birisi çıkıp, kendisini Türk Ordusunun bir mensubu olduğunu unutup birtakım Nazi subaylarına benzetmeye kalksa bu ne kadar yakışı kalırsa, kendisinin bu yaptığı açıklama Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanına ve Devlet Başkanına karşı yaptığı açıklama bu kadar yakışı kalır. Tutmuş siyasi cellatlık yapmaya çalışıyor, Cumhurbaşkanına bir son biçmeye çalışıyor. O son biçmeye çalışanların karşılığını bu millet 15 Temmuz’da verdi. Bu kadar ahlaksız, bu kadar izandan yoksun, bu gayri insani bir şey olabilir mi? Türk Silahlı Kuvvetleri bütün subaylarıyla, bütün komuta kademesiyle, bütün unsurlarıyla, Mehmetçiğiyle demokrasiye bağlı bir kurumdur, demokrasi dışında herhangi bir düşünce içerisinde kimsenin olması düşünülemez. Maalesef bu şahısların bu zihniyetle bu rütbelerde görev yapmış olması tabi ki Türk Silahlı Kuvvetlerini bağlamak, fakat kendi Devlet Başkanına karşı bir zamanlar amirallik görevi yapmış birisinin bu derece bir siyasi cellatlık içerisine girmesi de son derece vahim bir durumdur. Kendisine bahsettiğim yakıştırma ne kadar yakışıyorsa, bu da o kadar kendisinin üslubuna yakışan bir iş olmuş.

Yani herhangi bir meseleyi tartışırken makul bir şekilde tartışamayacak mıyız? Bir Devlet Başkanını, bir Cumhurbaşkanını böyle siyasi cellat üslubuyla tehdit etmek ne demektir? Bu kadar ahlaksız, bu kadar izansız bir yaklaşım olabilir mi? Memlekette seçim var, memlekette demokrasi var, memleketin vatandaştır. Hala birileri kendilerini milletin üstünde görme, vatandaşın üstünde görme, demokrasinin üstünde görme hastalığından kurtaramadılar.

Sonuç olarak, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı millet tarafından onay verilmiş bir referandumun neticesinde kurulmuş bir sistemle yüksek bir meşruiyetle seçilmiştir. Meşruiyet hem yüksek bir sayısal meşruiyete sahiptir, hem yüksek bir siyasal meşruiyete sahiptir, millet adına görev yapmaktadır. Millete saygısı olan, millet iradesine saygısı olan, demokrasinin alfabesine saygısı olan herkesin bu daire içerisinde kalması gerekir. Siyasi eleştiri tabi ki olacaktır, siyasi rekabet tabi ki olacaktır, ama siyasi rekabeti işi siyasi cellatlığa götürecek kadar siyasi husumete çevirmek ahlaksızlıktır” dedi.

selyus