Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 17 Ekim 2022

Osman Nuri Kabaktepe, AK Parti İstanbul’un bugün geldiği noktayı anlattı

Türkiye Gazetesi Yazarı Fuat Uğur, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ile yaptığı söyleşide içeriği dolu bir haber derledi.

İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe’den Bağcılar Belediyesi’nin Kayısı Bahçesi tesisinde İstanbul’daki seçim çalışmalarını dinleyen Fuat Uğur, çarpıcı bilgiler aldı.

Osman Bey, seçim sürecine girdik. Sizin de hızlı bir çalışma içinde olduğunuzu görüyoruz. Neler yapıyorsunuz, seçmende gördüğünüz en önemli değişiklik ne?

Türkiye’de seçmen davranışında çok ciddi bir değişiklik var. Büyük kamusal hizmetler vatandaşımızı heyecanlandırmıyor eskisi kadar. Bunu AK Parti’nin bir başarısı olarak görüyorum. Artık bir havalimanının, otoyolun, hastanenin, tünelin, köprünün, barajın yapılması vatandaş tarafından sıradanlaşmış hizmetler olarak görülüyor ve evvelden çok önemsendiği hâlde bugün kanıksandı. Sebebi de AK Parti o kadar çok hizmet yaptı ki vatandaş bunu normal olarak görmeye başladı. Bu hizmetlerin değersizleştiği anlamına gelmiyor. Tersine yapılabilirliğine olan inanç yükseldi. Biz iki ay öncesinden başladık çalışmalara. Çalışmalarımızı üçe ayırmıştık, şu anda birincisini bitirdik. Zaman hedeflerimizi 100 gün olarak koymuştuk ve adını da ‘YÜZ YÜZE 100 GÜN’ olarak markalaştırdık. Burada 14 haftalık program çerçevesinde bakanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, eski başkanlarımız, parti yöneticilerimizle birlikte 600 mahallede toplantılar yaptık, vatandaşla yüz yüze geldik, konuştuk, tartıştık, sorunlarını dinledik çözüm önerilerini ele aldık. Bu temasların bize böyle faydaları çok oluyor, geri dönüş alıyoruz. Kısaca farklı gelir grupları, kadınlar, erkekler, esnaflar, öğrencilerle, işçilerle, çiftçilerle, hayvan yetiştiricileriyle, balıkçılarla, iş insanlarıyla bir araya geliyoruz. Hepsiyle küçük çalıştaylar yapıyoruz. İstanbul’da 30 bine yakın sivil toplum kuruluşu var, bunların 6-7 binini bitirdik. Bir de hane ziyaretlerimiz var. Bizim İstanbul’da iki milyonu aşkın üyemiz var. 4 milyona yakın da oyumuz var. Hepsine dokunmaya çalışıyoruz.

Bu üyelerin tamamı aktif üye değil herhalde?

Üyelerimizin içinde muvazzaf görev dediğimiz görevi yapan 100-150 bin kişi var. Dönemsel görev yapanları buna katmadım. Her dönem bu böyle. Biz büyük ve üye sayısı fazla bir parti olduğumuz için üye sayısıyla muvazzaf arasındaki makas biraz açık. Ama üyelerimizin iki katı oranında, yani 4 milyon oy alıyoruz ki bu doğru bir korelasyon.

Peki bu üyelerin ne kadarı iktidar partisi olmanın verdiği motivasyonla üye oldu size?

Biz hep iktidarda olduk ve dolayısıyla üye sayısı düştü mü düşmedi mi, görme şansımız olmadı. Bu yüzden bu konuda bir şey söyleme imkânımız yok. Biz her zaman üye sayımızın 1,7 ile 2,4 katı arasında oy almışız. Bu 1,7’nin altına düşerse o zaman tehlike var demektir. İki katın üzerine çıktığında İstanbul’da Türkiye’de seçimi kazanıyoruz anlamına geliyor.

200 BİN ÜYELİ TOPLANTI

Muvazzaflar dışında kalan iki milyon üyeye ulaşıyor musunuz?

Tabii ulaşıyoruz. Yeni bir çalışma başlattık ve çevrim içi görüntülü bir toplantı yaptık. Bu çevrim içi interaktif toplantıya tekil olarak katılım 200 bin kişiyi geçti. Bu ilk denemeydi ve büyük bir başarı bizim için. Devam edeceğiz. Üyelerden yeni üye kampanyası başlattık. Herkes bir ek üye kaydetsin. Bakanlarımız ve milletvekillerimizle, ilçe belediye başkanlarımızla ev ziyaretlerine başlayacaklar.

İki ay öncesiyle bugünü mukayese eder misiniz, AK Parti iktidarına bakış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilgi konusunda.

Bizim kendi seçmenimizin politik enerjisinde bir yükselme var, onu görüyoruz. Millet İttifakı seçmeninde bir dönem kesin seçim kazanıldı havası vardı. Şimdi ise onlarda “Tayyip Erdoğan herhalde yeniden kazanacak” düşüncesi hâkim. Bunun sahaya rakamsal bazda yansıması nedir, o çalışmayı yapmadık ama bu ay yapacağız.

Kamuoyu araştırma şirketleriyle mi çalışacaksınız?

Farklı bir şey deneyeceğiz. Bir tane değil, 5-6 tane, aynı yeri bir firmaya değil de en az iki firmaya yaptırarak çapraz bir sağlamaya gideceğiz.

Sizden önceki parti teşkilatında Selim Temurci’nin önderlik ettiği bir Davutoğlucu ekip vardı, sonra değişti ama orada da bir ölü toprağı serpilmişlik gördük. Partiyi silkelemek için bir şey yaptınız mı?

Tabii her dönemin kendi şartları var. Bir pandemi süreci de araya girdi. Tüm siyasal partiler aktivitelerini askıya aldılar. Parti teşkilatları inişli çıkışlıdır. Bazen yavaşlanıldığı doğru ama tabii ilgili seçimlerde alınan sonuçların ortaya çıkardığı psikolojilerin etkileri de var. Bu yıl Ramazan’da biz sadece evlere gittik. Sonra teşkilat yöneticilerimizle bir araya geldik. On bin kişi kadar. Bunun dışında hiçbir kesime iftar vermedik. 149 bin eve gittik tüm teşkilat olarak.

Küskünler de var mı bu görüşülenler arasında?

Tabii var. İstanbul’da 20 yılda görev yapmış 500’e yakın yönetim kurulu üyemiz var. Bu arkadaşlarımızla tek tek iletişim kuruldu, sohbet edildi, yemekler yendi. Geri dönüşler aldık. Ben de kurucu başkanımız Alaattin Büyükkaya’yı ziyarete gittim. Bayram Şenocak ile de görüştüm.

AK Parti’nin İstanbul’daki oyu ne kadar şu anda?

Bizim en son 5-6 ay önceki araştırmamızda ki bugün durum daha da değişti lehimize, oy oranımız 30 Mart’taki ilk seçim sonuçlarına denk düşmekteydi. Karşı tarafın seçmeninde de bir “becerilemedi, başarılamadı” duygusu giderek perçinleniyor.

GİDENLER GERİ DÖNÜYOR

AK Parti’den ayrılan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın partisine üyelerinden ne kadar geçiş oldu? Ya da oldu mu?

Yönetici olarak istifa edip geçen yok il teşkilatında. Üyelikte hissedilir biz azalma yok. İstifa eden vardır ama 500’dür 1000’dir filan, bilemiyoruz. Onun istatistiğini tutmadık ama asıl önemlisi bu partilere giden yöneticilerden bize geri dönenler var. Bu sayı önümüzdeki dönemde daha da artacak. İBB ile ilgili de vatandaşın ilgisi artık kırıldı. Güven endeksinde ciddi düşüş var. Oy oranında ve oy veririm oranında da düşüş var. Başarı oranlarında keza…

İYİ Kİ BİZDEN BİRİ İKTİDARDA DEĞİLDİ DİYENLER VAR

Mavi vatan, Karabağ, Karadeniz doğalgazı, Ukrayna-Rusya gerginliğindeki arabulucu rolümüz ile tahıl koridoru gibi konuların vatandaş nezdinde bir karşılığı var mı?

Var tabii olmaz olur mu? Dış politik başarılarda sadece AK Parti seçmeninin değil, muhalif seçmenin de büyük bir beğenisi var. Mesela Ukrayna konusunda “İyi ki bizden biri iktidarda değildi” diyen pek çok muhalif seçmen olduğunu biliyorum. Oyunu değiştirmiyor ama bunu söylüyor. Dün de bunu gördük, Kemal Kılıçdaroğlu “Ukrayna’yı desteklemeliyiz” derken…

selyus