Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 16 Mart 2017

Sancaktepe Genç Gelecek’in önemli konukları vardı

AK Parti İstanbul Milletvekili Dr. Ravza Kavakçı Kan ile Davranış Bilimleri Uzmanı Şengül Yiğit, Sancaktepe Genç Gelecek’in organize ettiği söyleşiye katılarak gençlere, yakın tarihimizde Müslümanlara zulüm eden siyasetçilerinden bahsettiler.

İSTANBUL TAKİPTE HABER SİTESİ – Sancaktepe Genç Gelecek, AK Parti İstanbul Milletvekili Dr. Ravza Kavakçı Kan ile Davranış Bilimleri Uzmanı Şengül Yiğit’i Sancaktepeli gençlerle buluşturdu. Gençlerin ilgiyle takip ettiği söyleşide Milletvekili Kan, tarihin karanlık sayfalarını açarak Müslümanlara yapılan zulümleri anlattı. 12 Eylül faşistlerinin öğretmen olan annesini kapalı olduğu için görevinden uzaklaştırdığından bahseden Kan, kılık kıyafet kanununda resmi kurumlarda kapalı görev yapamazsın diye bir madde olmadığı halde sırf Müslüman oldukları için AK Parti Hükümetinin olaya müdahale ettiği tarihe kadar binlerce kapalı kadının mağdur edildiğini ifade etti.

“BURASI, DEVLETE MEYDAN OKUNACAK YER DEĞİLDİR, LÜTFEN BU HANIMA HADDİNİ BİLDİRİNİZ”

Refah Partisi İstanbul Milletvekili seçilen ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yemin ettirilmeyen ablası Merve Kavakçı’ya yapılan insanlık dışı olaydan da bahseden İstanbul Milletvekili Kan, “Ablam meclise girdiğinde daha ayaktayken DSP milletvekilleri sıralara vurarak ve yuhalayarak protesto ettiler. Ve çok zaman geçmeden mecliste beklenen sahne gerçekleşti. Dönemin Başbakanı Ecevit kürsüye gelerek “Burası hiç kimsenin özel yaşam mekanı değildir. Burası devletin en yüce kurumudur. Burada görev yapanlar devletin kurallarına uymak zorundadırlar” diyerek tarihe damgasını vuran şu sözleri sarf etti: “Burası, devlete meydan okunacak yer değildir, lütfen bu hanıma haddini bildiriniz” dedi ve ablamı zorla dışarı çıkardılar. Biz bugünleri unutmadık ve unutmayacağız.” dedi.    

“28 ŞUBAT’TA OKULLARA GİRMEK İSTEYEN BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRENCİLER ADETA TERÖRİST MUAMELESİ GÖRDÜ”

Söyleşinin bir başka konuğu olan Davranış Bilimleri Uzmanı Şengül Yiğit, “Türkiye tarihine “post modern darbe” olarak geçen ve toplum ile siyaset üzerinde derin postal izleri bırakan 28 Şubat’ı geride bırakalı 20 yıl oldu.” şeklinde konuştu. 

Şengül Yiğit, “Türkiye, 28 Şubat dönemi ile telafisi imkânsız bir döneme girmişti. “Şeriat geliyor” şeklinde suni korku politikasının ardından, özellikle başörtüsüyle okumak isteyenlere büyük bir linç kampanyası başlatılmıştı. Tek istekleri eğitimlerine devam etmek olan imam hatip ve üniversite öğrencilerine okul kapıları birer birer kapanmıştı. 1997 ‘de Sivas Cumhuriyet Üniversitesi başörtülü hemşirelik bölüm birincisi törene alınmaması da o yıllarda yapılan zulmün sembolü oldu.

28 Şubat’ta okullara girmek isteyen başörtülü öğrenciler adeta terörist muamelesi gördü binlercesi gözaltına alındı okul bahçesine dahi sokulmadı. İstanbul üniversitesi eşine rastlanmayan bir skandala imza attı. Rektör Kemal Alemdaroğlu ve yardımcısı Nur Serter öğrencileri ikna odalarına soktu ve zorla okula başörtüsüz girmeyeceklerine dair taahhütname imzalattı.

Konuşmasına devam eden Yiğit, “Eğitim hakkı ellerinden alınan öğrencilere 2011 yılında AK Parti döneminde üniversiteye geri dönme hakkı tanındı, 2014 Eylül’de kılık kıyafet düzenlemesinin ardından 5’inci sınıftan itibaren başörtüsü hakkı geri verildi. Bu düzenleme tek eğitim alanıyla sınırlı kalmadı kamuda çalışan kişilere de başörtüsü hakkı verildi.” diye konuştu.

NOT: “Haber ve fotoğraflarımız kaynak gösterilmeden kullanıldığı taktirde tüm yasal haklarımızı kullanacağız.” 

selyus