Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 26 Şubat 2017

Üsküdar Üniversitesi’nde ‘Türkiye’nin vesayet karnesi’ konuşuldu

Üsküdar Üniversitesi’nde Gazeteci-Yazarı Sabri Balaman’ın Moderatörlüğünde düzenlenen Türkiye’nin vesayet karnesi” konulu panele AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in yanı sıra bir çok önemli isim katıldı.

Üsküdar Üniversitesi, Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği ve Bingöl Gelişim Platformu ortaklığında “Vesayetlere karşı bağışıklık- Türkiye’nin vesayet karnesi” konulu panel düzenledi. Panele Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşker, Üsküdar Kaymakamı Mustafa Güler, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, Bingöl Gelişim Platformu Başkanı Av. Yunus Ustahabipoğlu ile çok sayıda davetli katıldı.

“Vesayetin bitişi” bölümünde Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Bingöl Gelişim Platformu Başkanı Av. Yunus Ustahabipoğlu, Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Do. Dr. Cevdet Yılmaz birer açılış konuşması yaptılar.

Yapılan açılış konuşmalarının ardından Yeni Akit Köşe Yazarı-Gazeteci Sabri Balaman’ın Moderatörlüğünde başlayan “Vesayetlere karşı bağışıklık” panelinde ise Yazarı-Gazeteci Sabri Balaman’ın Moderatörlüğünde Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Zelka, Cumhurbaşkanı Danışmanı Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, Emekli Kıdemli Albay Ali Coşar konuşmacı olarak katıldılar.

“DARBECİLİK BİR HASTALIKTIR. ŞEKER HASTALIĞI GİBİ”

Toplantının ev sahibi olan ve ilk açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu toplantıya duyarlılık gösterilmesi güzel bir şey. Onun için bütün katılımcılara teşekkür ediyorum. Burada önemli bir gelişmeden bahsetmek istiyorum. Askeri vesayet bu hafta noktalandı. Milli Savunma Bakanlığı, silahlı kuvvetler mensuplarına yıllarca uygulanan kılık kıyafet kısıtlamalarının kaldırıldığını açıklayarak noktayı koydu. Askeri vesayet bitti görünüyor ama bitmedi. Darbecilik bir hastalıktır. Şeker hastalığı gibi. Şeker hastalığına yakalandın mı ömür boyu şeker hastasısın. Dikkat edersen sağlıklı yaşarsın, eğer dikkat etmezse hemen nükseder. Darbecilikte böyle bir hastalık. Şartlar oluşursa ilk fırsatta darbe yapmak ister o hastalar. Biliyorsunuz bu hafta ulusal bir gazetede “Karargah rahatsız” diye bir manşet atıldı. Orda işin öznesi rahatsız olan karargah değil. Karargâhın bir kısmı rahatsız“ Karargah rahatsız” gibi bir başlık yanlış anlaşılmaya çok müsait bir başlık. Karargahta hala ‘Milli İrade’yi hazmedememiş darbe ruhlular var.” diye konuştu.  

“CUMHURBAŞKANI SAYIN ERDOĞAN’IN DOĞUM GÜNÜ HASEBİYLE, KENDİSİNE BEREKETLİ VE SAĞLIKLI BİR ÖMÜR DİLİYORUZ”

“Vesayetlere karşı bağışıklık- Türkiye’nin vesayet karnesi” konulu panelin ortaklarından Bingöl Gelişim Platformu Başkanı Yunus Ustahabipoğlu, “Özgür ruhlu bir nesil!.. 15 Temmuz gecesi tankların önünde bedenini siper edip kahramanlık destanı yazan bir nesil…

“Bir ulusun Türkülerini yapanlar o ulusun yasalarını yapanlardan daha değerlidirler” sözünden hareketle, gerek konuşmamızın içinde ve gerekse de Tabir diye adlandırdığımız kısa filmimizde yer alan müzisyenlere selam olsun,

Yakın tarihimizde yaşanan bunca zulümlerde namertçe katledilen Adnan Menderes ve yol arkadaşlarına,

Suçsuz olduğu bilindiği halde asılan Mustafa Pehlivanoğlu ve onun şahsında günahsız yere infaz edilen bütün mazlumlara,

İnfaz rejimine aykırı bir şekilde çocuk yaşta katledilen Erdal Eren ve onun şahsında katledilen bütün çocuklar ve özellikle Üsküdar’ın evladı 16 yaşındaki Abdullah Tayyip Olçak’a, Allah’tan rahmet dilerken, onların katillerine de ateşleri bol olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Ve yarın Milli görüş lideri merhum Necmettin Erbakan hocamızın vefatının sene-i devriyesi nedeniyle kendisine Allah’tan Rahmet ve mağfiret diliyorum.

En son olarak;

26 Şubat 1954 tarihinde dünyaya gelen AK Parti’nin efsanevi lideri ve Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın doğum günü hasebiyle, kendisine bereketli ve sağlıklı bir ömür diliyoruz. Bu ülkede bir daha vesayetlerin oluşmaması adına yürüdüğü yolda yalnız olmadığını ve yanında olduğumuzu bildirir hepinize saygılar sunarım.” dedi. 

“VESAYETÇİLER MİLLETE TEPEDEN BAKAR”

Daha sonra kürsüye gelerek konuklara detaylı bir konuşma yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, siyasette vesayetçi yaklaşıma sahip olanların milleti çocuk gibi gördüklerini söyledi. Vesayetçilerin milleti akli melekeleri yerinde olmayan bir topluluk olarak algıladıklarını ifade eden Yılmaz, “Siyasette vesayetçi bir yaklaşıma sahip olanların milletimize yaklaşımı budur. Milleti çocuk gibi görürler. Milleti akli melekeleri yerinde olmayan bir topluluk olarak algılarlar. Milleti kendi menfaatini göremeyecek bir topluluk olarak görürler. Dolayısıyla kendilerini milletin üstünde konumlandırarak milletten daha akıllı daha bilgili olduklarını var sayarak millet adına karar vermeye çalışırlar. Bu bir tür hastalık aslında. Millete güven duymama. Millete tepeden bakma. Milleti şekillendirme arzusu içinde olma. Millete hizmet edeceklerine millete emrederek kendi emellerini gerçekleştirme” dedi.

“SADECE ASKERİ VESAYET YOK”

Vesayetin sadece askeriyede olmadığını kaydeden Yılmaz, “Sadece askeri vesayet yok. Bürokratik vesayet, sermaye vesayeti, medya içindeki vesayet odakları, maalesef akademik dünyaya varıncaya kadar her alanda bu vesayetçi zihniyeti gördük. Bizim yapmamız gereken çok açık ve net. Anayasal değişime evet diyerek sürekli kriz üreten vesayetçilere alan açan vesayetçilere cesaret veren bu ortamı değiştirmemiz lazım” açıklamasında bulundu.

“MİLYONLARIN SEÇTİĞİ TEK ADAM REJİMİ OLMAZ”

Cumhurbaşkanlığı hükümet modelini eleştiren ve sistemi tek adamlık görenlere cevap veren Yılmaz, “Biz istiyoruz ki sivil yönetim güç kazansın. Sivil yönetimin güçlü olmasından rahatsız olanlar tek adam diyerek bunu eleştiriyorlar. Bu tek adam onların anladığı tek adam değil. Onların dediği tek adam rejimini biz biliyoruz. Onların geçmişinde var. Demokratik bir ortamda milyonlarca insanın seçtiği insanla tek adam rejimi olmaz. Güçlü sivil yönetim olur. Onlar da belli dönemlerde görev yaparlar. Arkalarında milyonlarca seçmenin iradesi vardır. Demokratik çoğulcu bir ortamda belli bir süre görev yaparlar” diye konuştu.

selyus