Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı, Beykoz Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Muharrem Kaşıtoğlu, “19 Eylül Gaziler Günü” vesilesi ile gazi belediyenin meclis salonunda bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasında şanlı tarihimizi ve 15 Temmuz’u bir kez daha hatırlatan Muharrem Kaşıtoğlu, “Bugün ‘19 Eylül Gaziler Günü’dür. Bugün vatanı için kanını akıtmış, önce vatan demiş, bayrak demiş, elini, kolunu, bacağını, gözünü, ülkesine ve milletine feda etmiş kahramanlarımızın günüdür. Onlara vefa günüdür.
Elbette bu vefa borcu onları bir gün hatırlayarak olmaz. Bugün, ayyıldızlı bayrağımızın gölgesinde, bu kutsal vatan toprağında yaşamımızı huzur içinde sürdürebiliyorsak, kanlarını ülkesi için gözünü kırpmadan akıtmayı göze alabilmiş, her biri bir kahraman olan gazilerimiz ve şehitlerimiz sayesindedir.
Bu sebeple belirli günlere sıkıştırılmış ve belirli kutlamalarla çerçeveye alınmış anmalar bu fedakarlıkların karşılığı olamaz.
Gaziler Günümüz neden 19 Eylül’dedir? 19 Eylül 1921?de Sakarya’da düşman ordularının durdurulduğu, Sakarya Meydan Muharebesi sonrasında, bu muharebe sırasında yaralanan Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya Büyük Millet Meclisi tarafından “Gazilik” unvanı verilmiştir.
Gazilerimiz, akıttıkları kan ile, feda ettikleri kolları, bacakları ile, gözleri ile bizler için birer gurur abideleridir. Günlük hayatımızda karşımıza çıkan bu insanların fedakarlıkları birer büyük destandır.
Türk toplumunun yüksek ahlaki özelliklerini oluşturan değerlerin başında şüphesiz ki, vefa duygusu gelmektedir. Bu duygu, silahlı kuvvetlerimizin de, kolluk kuvvetlerimizin de felsefesinin nüvesini oluşturmaktadır.
Milletimiz sizlere olan vefa borcunu hiçbir zaman unutmayacaktır. Gençlerimiz, ecdadını tanıdıkça gazilerimizin fedakarlıklarını dinledikçe ve okudukça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacak ve geleceğin daha güçlü Türkiye’sini inşa ederken gazilerimiz onların yol göstericileri olacaktır. Çünkü bizler için en kıymetli emanet gazilerimizin sahip çıktıkları özgürlük meşalesidir.
Bu ülkenin huzuruna kast edenler, ulusal değerlerine göz dikenler emin olsunlar ki, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da, İzmir’de, Kahramanmaraş’ta, Gaziantep’te, Şemdinli’de, Yüksekova’da, Van’da, Diyarbakır’da, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde, Kazan’da bu vatan evlatları bayraklarına nasıl sahip çıktılarsa, bizler gerektiğinde aynı inançla ve aynı kararlılıkla tekrar ve tekrar kanımızı akıtmaya, canımızı feda etmeye hazırız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın!
Çok uzak değil yakın zamanda 2016 15 Temmuz’da, dünya bir kez daha görmüştür ki, bu vatanın evlatları, çocuğu ve genciyle, kadını ve yaşlısıyla, vatan ve bayrak sevgisi uğruna gazi ya da şehit olmak için namlulara kafa tutmuşlar ve yedi düvele yüreğimizdeki inancı yeniden ve bir kez daha dünyaya göstermişleridir.
Hakları ödenmez Gazilerimiz, bu vatan topraklarındaki varlığımızın birer sembolü ve güvencesi olan sessiz kahramanlarımızdır. Gazilerimiz birlik ve beraberliğimizin yaşayan sembolleridir.
Bu duygu ve düşüncelerle, bu kutsal topraklar üzerinde bağımsız ve onurlu yaşamamızı aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçlu olduğumuzun bilinciyle; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere, aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmetle anarken, hayatta olan gazilerimize ve onların değerli ailelerine saygılarımı sunuyorum.”
