Ana Sayfa YAŞAM 11 Nisan 2022

Eylem Amine Altunkaynak üçkağıtçı mı?

Sosyal medya, kendini “bilinçaltı ve kuantum uzmanı” olarak tanıtan, seminerlerini izlemek için kadınların kuyruk olduğu Eylem Amine Altunkaynak’ı konuşuyor. Bir seminerden 57 bin lira alan Altunkaynak’ın verdiği kursların ücreti ise bin 300 ila 57 bin TL aralığında değişiyor. Hürriyet gazetesi yazarı Fulya Soybaş, psikiyatristlerin görüşlerine yer verdiği köşesinde, “bilinçaltı temizleme” diye bir şey olmadığına dikkat çekerek, insanları istismarcılara karşı uyardı.

Sosyal medya, kendini “bilinçaltı ve kuantum uzmanı” olarak tanıtan, seminerlerini izlemek için kadınların kuyruk olduğu Eylem Amine Altunkaynak’ı konuşuyor. Bir seminerden 57 bin lira alan Altunkaynak’ın verdiği kursların ücreti ise bin 300 ila 57 bin TL aralığında değişiyor. Hürriyet gazetesi yazarı Fulya Soybaş, psikiyatristlerin görüşlerine yer verdiği köşesinde, “bilinçaltı temizleme” diye bir şey olmadığına dikkat çekerek, insanları istismarcılara karşı uyardı. İşte Soybaş’ın “Sosyal medyayı sallayan kuantum uzmanı” başlıklı o yazısı:

“Kendini ‘bilinçaltı ve kuantum uzmanı’ olarak tanıtan, lüks restoranlarda seminerler veren, piyasa değeri bir buçuk milyon liralık son model bir lüks araba ile arzıendam eden Eylem Amine Altunkaynak’ın videoları sosyal medyayı salladı. Bu sözde uzmanın psikoloji ya da psikiyatri alanında hiçbir eğitimi olmamasına rağmen tek bir semineri 57 bin lira. Akademisinde 8 bin 250 liraya kuantum eğitimi veriyor, miraç hakikati ile 7 bin 250 liraya bilinçaltı temizliyor. Uzman hocalar ‘Daha ne üçkâğıtçılıklar göreceğiz acaba?’ diyerek, ‘kuantum’ ve ‘bilinçaltı temizleme’ diye bir şeyin olmadığını söylüyor. Bir not da benden. Rengârenk kıyafetlerini peçe ile süsleyen sözde uzman, gerçek hayatta peçeli değil. Lüks yaşantısını göstermekten de aşırı zevk aldığını söylüyor.

“GERÇEKTE PEÇELİ DEĞİLİM”

Eylem Amine Altunkaynak, ‘Gelişim devam ediyor’ sitesinde yaptığı işi şöyle tanıtıyor: ‘Spiritüel konuları Kur’an-ı Kerim ışığında Sünnetullaha uygun anlatımla ele alıyoruz.’ Verdiği bazı eğitimler ise: “Besmelenin sırrını çözmek ve his yüklemesi”, “Seçilmiş özel surelerin his yüklemesi”, “Çakraların biyoenerjisiyle, esmalar ile, Fatiha suresiyle açılım.” Lüks aracı ile gittiği lüks restoranlarda ise ‘Miraç hakikatiyle bilinçaltı temizliği’, ‘Kuantum eğitimi’ gibi ‘kendi geliştirdiği’ eğitimler veriyor. Akademisinde en ucuz ders bin 300 liradan başlıyor, bilinçaltı temizliği, kuantum eğitimleri ise 57 bin liraya kadar çıkıyor. Kuantum fiziğinin ‘babası’ Albert Einstein ile bilinçaltı teorisyeni Freud bile işin ekmeğini böyle yememiştir. Altunkaynak, hakkındaki tepkilere 33 dakikalık YouTube videosu ile cevap verdi, “Meyve veren ağaç taşlanır” diyor.

“NO PROBLEM”

Altunkaynak, sadece kadınlara eğitim verdiği için kendisine takva atfedildiğini belirterek diyor ki: “Kendimi takvalı görmüyorum ama iman sahibiyim. Tesettürüme dikkat ediyorum ama modern giyimliyim. Güzel giyinirim, güzel giyinmeyi de severim. Bu konuda, ‘No problem’. Bir cemaati temsil etmiyorum, bir medrese uzantısı değilim. Hoca değilim, eğitmenim. Bana hoca denmesini de sevmiyorum. Peçeyi mahremiyetimi korumak için takıyorum. (Yüzünün medyada görünmesini istemiyor.) Normal hayatta peçeli değilim.”

“LÜKS YAŞANTIMI GÖSTERMEYİ SEVİYORUM”

“Lüks yaşantımı göstermeyi çok seviyorum. Bayılıyorum bunu göstermeye. Niye mi? Çünkü sırtımı ne babama ne kocama dayadım. Hepsi benim alınterim. Bu nedenle de göstermeyi çok seviyorum. Aslında vermek istediğim mesaj şu: “Yatmayı, ağlamayı bırakırsan sen de başarabilirsin.” O yüzden de ‘Mercedes’imi gösteriyorum, çok da keyif alıyorum. Rabb’im nasip etti de yiyorum. Şükrü Allah’a, yapıyorum ki o da bana yağdırıyor.” Altunkaynak derslerinin ücretleri ve eğitimi konularında ise konuşmuyor, sadece “3 çocukla başardım, kimse bana el uzatmadı, herkes birbirinin kuyusunu kazıyor, karşılıksız kelam vermiyordu benim zamanımda ama ben isteyene el uzatıyorum” diyor.

İSTİSMARCILARIN ARKASINDAN GİTMEYİN

Psikiyatrist, Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bilinçaltı temizliği, kuantum gibi tıpta yeri olmayan terimler kullanıyor. Bu kişiler genellikle kendilerine başvuranlardan daha zekiler ve güzel konuşmaları ile onları nasıl manipüle edeceklerini de çok iyi bilirler. Bu kişilerin tıp eğitimi yoktur, falcıdan farkları yok! Karşısındakinin neye ihtiyacı olduğunu biliyor ve umut satıyor. Kuantum fiziği apayrı bir bilim dalı, beyin ile, bilinçaltı ile ne alakası var? ‘Bana özel eğitim’ demiş hanımefendi, o halde bu konudaki çalışmaları, hakemli makaleleri nerede? Bunlar ortada yokken bu kişinin arkasından gitmek bir din istismarcısının arkasından gitmektir. Bir de bu saçmalığı ‘kutsal’ değerlerimizle birleştiriyor. Toplumumuz ‘duygu temelli’. Kandırılmaya müsait ki bu pazarlama tekniklerine hemen kanıyorlar. Oysa bunların yaptıkları dini ve bilimsel terminolojiyi kullanarak ticaret yapmaktır. Halkımızın bu uyanıklara karşı bilinçlenmesi gerekiyor. Ayrıca ruh sağlığı yasasının acilen çıkması, bir tane kursa giderek kendini eğitmen ya da doktor ilan eden bu kişilerin acilen denetim altına alınması lazım.” ”

“RESMEN ÜÇKÂĞITÇILIK”

Psikiyatrist, Prof. Dr. Arif Verimli: “Resmen üçkâğıtçılık. Daha neler göreceğiz? Bilinçaltı temizleme diye bir şey yoktur. Kim, ‘Var’ diyorsa literatürü getirsin. İnsanın beyninden ‘memory’ yani hafıza bölgesini cerrahi yöntem ile (ameliyat) çıkarırsın… Ancak öyle olur, temizlik… Buna inananlara da inanamıyorum! Yani ne var bilinçaltında da temizletmek için sözde uzmanlara para kaptırıyorsunuz bu kadar? ‘Kuantum’ diyor bak uyanık. Fiziğin en karmaşık ve en çetrefilli konusunu, ismi ‘süslü’ diye alıp eğitim programı yapmış. Ne olacak o eğitimin sonunda? Sorunsuz, sıkıntısız, hastalıksız, çok mutlu bir hayat mı bekliyorlar karşılığında? Bunlar para ile olacak işler değil.”

“YASAYA İHTİYACIMIZ VAR”

Psikiyatrist, Doç. Dr. Veysi Çeri: “Benim sokakta en az 7-8 tane psikolojik danışmanlık merkezi var. Kim bunlar? Nereden mezunlar? Güya terapi yapıyorlar. Psikiyatrist olmama rağmen ben sadece tek alanda terapi yapabiliyorum. Bunlar her konuda ‘uzman’. Ya dini sembollere oynuyorlar ya da tıp literatüründen süslü kelimelerle insanları kandırıyor, ‘müşteri’ topluyorlar. Dolandırıcı bunlar. Ve maalesef buralara giden insanların, yardım aldıklarını düşündükleri için, uzun süre hastalıklarının gerçek tedavisine başlanamıyor, zaman kaybediyorlar. Ruh sağlığı manipüle edilmeye çok açık bir alan. Sürekli yeni bir dolandırıcılık mevzusu var. Bilinçaltı temizliğinden önce de ‘format’ atanlar vardı, hatırlarsan. Maalesef sistem izin veriyor buna. Bizim acil olarak “Ruh Sağlığı Yasası” ve düzgün şekilde işleyen bir kontrol mekanizmasına ihtiyacımız var. Bu kadına bir yaptırım uygulanacak mı mesela? Sanmam. Bu kadar okuduk, doçent olduk, hâlâ da eğitimlerimiz bitmiş değil. Bizler 100-150 lira ücret ile daha fazla insana ulaşmaya çalışıyoruz, bu sahtekârlar saatine 7-8 bin lira alıyor. Çok acı.” Kaynak: Yeni Akit

selyus