Sade severim filtre kahveyi, süt ve şekere gerek yok ağzımın tadının kaçmasına da izin vermem. Ağzımın tadını kaçırmaya çalışanlara da hiç izin vermem…
Havalı olmadı girizgâh ama
Havalı olmasına da midem izin vermezdi zaten.
Anlayın! Konu o derece vahim
Banyo terliğiyle yaptığınız şakşak bittiyse mikrofonu birazda ben alayım. Çöp kovası ve mikrofon fotoğrafı ile yorum yapacaklara da saygım var durun siz de bir kenarda yazının sonunda vicdan hoparlörünüzden çıkanlar belki dikkatinizi çekecektir.
4/1 çeyreğe yaklaşmış ömrünün geri kalanını çöpe atan bir gayri resmî erkek ’in hormonlarıyla yanıp tutuşan para hırsının kurbanı oldu ismini anmayacağım o saçma sosyal medya mecraları… Saygı duyar duymazsınız bilmem ama şahsi kanaatim, sanayi sitesinde çalışan bir çırağın tuttuğu bijon anahtarı daha kıymetlidir bahsi geçen kişinin saçma sapan suni doğum sancılarından.
Hamile olduğunu saklamaya çalışan anaların evlatlarıyız biz… Yanlış anlaşılmasın bu hamile olma duygusundan utanmak değil, edep ve hayânın doğurduğu bir saygı göstergesiydi. Hani ben bu şekilde kendimi ifade ediyorum şekliydi. Baş üstünde tutarım bu edep duygusunu elini öper başıma koyarım öyle öpmek yerine çenemi falan da koymam çok ciddiyim…
Nasıl körelmiş bir duygudur bu! Hiç mi hicap kalmadı heybenizde, hiç mi azık niyetine iki damla ahlak kalmadı kalbinizde… Köpekler bile Def-i Hacet yaparken utanır bir ağaç dibine saklanır da Siz bu hayasızlığı yaparken bir ağaç gölgesi bulamadınız mı?
Ya o alkışlayanlar? Onlara ne demeli… Keşke ismin Feriha kalsaydı da pandemi mezarlığından hortlar gibi çıkmasaydın karşımıza… İçinde ahlak olan bir cümlenin en son öznesi bile olmayı başaramazken kalkmış kendini bir sıfat gibi tanımlama çalışmalarına girmeseydin keşke…
Toplum içinde ahlaksızlıkla gündeme gelen herkese sahip çıktın keşke 1000 gündür evlatlarına kavuşma hasretiyle yanan annelere de sahip çıksaydın.
İğrendim arkadaş senden ve senin bu zihniyetinden iğrendim. Vallahi Billahi etimle kemiğimle iğrendim. Ne Günlere Kaldık Ey Gazi Hünkâr / Murat Ballıkaya
