Ana Sayfa YAŞAM 11 Aralık 2015

Turuncu İstanbul’u terk etti

Birleşmiş Milletler’in (BM) dünya çapında organize ettiği “Kadına Karşı Şiddetle Mücadele İçin 16 Günlük Aktivizm Kampanyası”nın İstanbul ayağı, Başkan Kadir Topbaş’ın da katıldığı kapanış seremonisiyle Kız Kulesi’nde sona erdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Aydınlatma Müdürlüğü tarafından turuncuyla ışıklandırılan İstanbul’un sembol yapıları bu gece son kez turuncu yandı.

Kız Kulesi’nde düzenlenen törene Başkan Topbaş’ın yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Sema Ramazanoğlu, BM Direktörü Ingibjorg Gisladottir, BM Genel Sekreter Yardımcısı ve BM Kadın Birimi İcra Direktörü Phumzile Mlambo-Ngcuka, BM Nüfus Fonu Doğu Avrupa ve Merkez Asya Bölgesi Direktörü Heimo Laakkonen ile birlikte çok sayıda yabancı Bakan ve davetli katıldı.

Törende konuşan Bakan Ramazanoğlu, “Ülkemiz kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması amacıyla her alanda yasal ve idari tedbirler alarak topyekün bir mücadele başlatmıştır” dedi.

Bakan Ramazanoğlu, 2011 yılında İstanbul’da imzaya açılan kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi sözleşmesinin ilk olarak Türkiye tarafından onaylandığını ve İstanbul Sözleşmesi olarak anılmaya başlandığını anlattı.

Bu sözleşmeyi dönemin Dışişleri Bakanı olan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun imzaladığını hatırlatan Ramazanoğlu, sözleşme hükümleri gözetilerek hazırlanan ve 8 Mart 2012’de yürürlüğe giren ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunun, mevcut yasal alt yapıyı daha da güçlendirerek, karına yönelik şiddetle mücadeleyi bir üst seviyeye taşıdığını söyledi.

Ramazanoğlu, “Kadınların sosyal hayatın her alanına aktif biçimde katılmasıyla güçleneceğine, tehdit ve tehlikelerden uzak kalacağına inanıyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadelemizi bu çerçevede kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.

Kampanyanın Türkiye’de kamu kurumları, belediyeler, sivil toplum kuruluşları, iş dünyasını kapsayan geniş bir katılımla desteklendiğini aktaran Bakan Ramazanoğlu, Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi kapsamında, toplumsal farkındalığı arttırmayı hedefleyen “Kadına Şiddete Karşı Buradayım De” kampanyasının açılışını da 25 Kasım’da Ankara’da gerçekleştirdiklerini hatırlattı.

Törende konuşan Başkan Kadir Topbaş’ta günümüz dünyasında insanların kaderlerinin birbirine bağlı olduğunu ifade ederek, “Kostarika veya Uzak Doğu’daki bir olay başka bir ülkedeki insanları da etkileyebiliyorsa, barış, gelecek ve mutluluk için insanlık birlikte gayret göstermeli” diye konuştu.

“MESAJIMIZ EVRENSEL”

İnsani değerlerin yok olması gibi ciddi bir sorunla dünyanın karşı karşıya olduğunu kaydeden Başkan Topbaş şöyle devam etti: “Bu yüzyılda, insani değerlerin yok olduğu, öldüğü bu dönemde buna şahitlik etmekten insan olarak üzüntü duymaktayız. Nasıl bir dünya ki medeniyetin en doruğa çıkması gerektiği bir zaman diliminde, teknolojinin bu kadar geliştiği bu dönemde hala şiddet var. Bugün burada özellikle kadına şiddet konusundaki hassasiyetlerimizi dile getirdik, haykırdık ve bunun üzerinde konuşuyoruz. BM’nin başlattığı ‘Kadına Şiddete Dur’ kampanyasını İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak New York ile eş zamanlı başladık ve dünyaya haykırdık. Takriben 450 civarında aktivite gerçekleşti, 40 ülkede izlendi ve takip edildi. Duyarlı olanlar bize bu konuda destek verdik. Biz de İstanbul’da bu kampanyaya ev sahipliği yaptık. Mesajımız esasında evrensel.”

Hoşgörü ve barışın kenti olan İstanbul’un bünyesinde her dinden ve ırktan insanı barındırdığını, bu insanların da mutlu bir şekilde yaşadığını vurgulayan Başkan Topbaş,  “Aynı sokakta sinagog, kilise ve cami yan yana. İstanbul’dan dünyaya barışı ve hoşgörüyü haykırıyoruz” dedi.

 “Şiddet sadece fiziksel değil, ruhsal açıdan da önemli” diyen Başkan Topbaş konuşmasını şöyle sürdür: “Siz eğer yönetimlerde ve bulunduğunuz alanlarda insanlara baskı yaparsanız, insanlar kendilerini size kabul ettirmek için sizin istediğiniz gibi belki davranış biçimleri ortaya koyabilir ama gerçek kişiliğini gizler. Bu durumda da iki kişilik insan olarak ortaya çıkar ve toplum sakat olur. İnsanların, bütün ifadelerini rahatlıkla ortaya koyması gerekiyor” diye konuştu.

Mevlana’nın “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar” sözünü hatırlatan Başkan Kadir Topbaş, “Duygular bir oldukça aynı dili konuşmak şart değil. Daha yapacak çok işimiz var” dedi. Başkan Topbaş şöyle devam etti: “Maalesef bütün bu istismar, şiddetin başlangıç noktası beyinlerdir, zihinlerdir, aile yapılarıdır. Ailedeki bireylerin davranışlarındaki sevgi ve saygı sokağa, topluma yansıyor. Farkındalığın ortaya çıkmasını arzu ediyoruz. Şiddeti hayattan tamamen silmek istiyoruz, her alanda şiddeti silmeliyiz. Şiddeti yapanların esasında bir kişilik sorunu yaşadıklarını düşünüyorum. Bir psikolojik sorunu var ki şiddete başvuruyordur. Şiddetin, ortadan kalkıncaya kadar karşısında olacağız. Biz bugünleri sadece 16 günlük bir aktiviteyle ortaya koymuyoruz. Bizim arzumuz bunu hayat boyu haykırmak.”

Başkan Topbaş’ın konuşmasının ardından BM tarafından hazırlanan İstanbul’da gerçekleşen 16 günlük aktivizm kampanyasını tanıtan video gösterildi. 

“İSTANBUL BENİ ŞAŞIRTTI”

BM Genel Sekreter Yardımcısı ve BM Kadın Birimi İcra Direktörü Phumzile Mlambo-Ngcuka da kampanya başladığından bu yana bir çok ülkeye gittiğini ancak İstanbul’daki konferansın, karşılamanın kendisini çok şaşırttığını dile getirdi.

Dünyayı turuncuya boyama konseptinin, kadına karşı şiddeti sonlandırma mesajını vermek, insanların bu konu üzerinde konuşmasını sağlamak için oluşturulduğunu anlatan Mlambo-Ngcuka, “16 günlük kampanya, 365 günün bir başlangıcı. Biz her sene bu 16 günü niye yapıyoruz? İnsanlara şiddet konusunu tekrar hatırlatmak için. Ama ana fikir bu mücadeleye her gün destek vermek” dedi.

BM Nüfus Fonu Doğu Avrupa ve Merkez Asya Bölgesi Direktörü Heimo Laakkonen de insan hakları ve her insanın içsel değeri için çalıştıklarını, kadına yönelik şiddeti sonlandırmak için her günü bir aktivizm gününe çevirmek istediklerini dile getirdi.

Konuşmaların ardından Bakan Ramazanoğlu, Başkan Topbaş ve diğer katılımcılar, kadına yönelik şiddet konusunda yazdıkları notları, Avustralya’dan getirilen ışıklı dilek ağacına astı. Başkan Topbaş ağaca astığı nota, “İstanbul’dan tüm dünyaya kadınlara ve kız çocuklarına şiddetin son bulduğu sevgi ve şefkatin hakim olduğu bir gelecek dilerim” diye yazdı.

Bakan Ramazanoğlu ve BaşkanTopbaş diğer katılımcılarla birlikte Kız Kulesi’nin dışına çıkarak deniz üstünde kurulan su, ışık ve havai fişek gösterisini izledi.

selyus