Veli DALBUDAK

Selam Olsun

ARAP BAHARINDAN, AVRUPA KIŞINA

Tunus’ta bir ateş yandı. Üniversite mezunu seyyar satıcı genç, Muhammed Buazizi sebze meyve arabasına el koyulmasına karşı kendini yaktı.

ARAP BAHARINDAN, AVRUPA KIŞINA

Tunus’ta bir ateş yandı. Üniversite mezunu seyyar satıcı genç, Muhammed Buazizi sebze meyve arabasına el koyulmasına karşı kendini yaktı.

Muhammed’in isyanı gerçekten o kadar haklıymış ki bütün bir ülkeyi peşinden sürükledi. İsyan ateşi büyüdü. Büyük bir coğrafyaya yayıldı. Adını da “Arap Baharı” koydular.

2008 yılında Tunus’ta idim. Karşımda fakir ama mutlu görünen bir halk vardı. Polisten çok korkuyorlardı. Tüm diktatörlüklerde olduğu gibi, her yerde Bin Ali’nin dev fotoğrafları vardı. En önemli geliri turizm idi. Tertemiz, pırıl pırıl havası ve denizi vardı. Denizin ve havanın nasıl bu kadar temiz kalabildiğini sordum. “Sanayi yok ki” dediler. Evet sanayi yoksa kirlilik yok, ama işte yok, üretimde yok, ihracatta yok, büyümede yok. Lakin fakirlik hızla büyüyordu. İsyan da öyle. Nitekim çok geçmeden sistem çöktü.

Mart 2011 de Şam’da idim. Arap Baharından hiç etkilenmemiş gibiydiler. Hatta o günlerde İbrahim Tatlıses vurulmuştu. Şam halkının gündeminde, Tatlıses, Arap Baharından çok daha fazla yer buluyordu. Fakir, ezilmiş, sindirilmiş, küçük şeylerden mutlu olabilmek için fırsat kollayan bir Suriye halk fotoğrafı görüyordum. Meydanlardaki dev Esad fotoğraflarının müsaade ettiği kadarıyla. Her üç kişiden birinin “Muhaberat” elemanı olduğu gizli servis kumkuması Suriye ülkesi için, o gün, içinden bakarak şu tahmini yapmıştım:

“Arap Baharı buraya kadar gelemez”
Meğer çok uzakta değilmiş. Birkaç gün sonra Cuma namazını müteakip Suriye’nin güneyinde de gösteriler başladı. Ülke kapalı rejim şahikası olduğu için, bugüne kadar, Tunus-Mısır ekolünden farklı gelişiyor süreç. Ama ne kadar direnirse dirensin, bundan böyle, baskıcı ve demokratik olmayan tüm rejimler meşruiyetini kaybedecek. Sadece Araplar için değil, İsrail için de, Kuzey Kore için de, Rusya,Amerika ve hatta Avrupa için de bu kaçınılmaz bir gerçeklik.

Tunus, Mısır, Libya,Yemen, Suriye derken Arap Baharı ılıman bir geçişle Akdeniz üzerinden Yunanistan ve İtalya’ya ulaştı. Sert geçeceği tahmin edilen Avrupa Kışı kapıda.

Gidenlere bir bakalım; Zeynel Abidin Bin Ali, Hüsnü Mübarek, Muammer Kaddafi, Ali Abdullah Salih, Yorgo Papandreu, Silvio Berlusconi…

Sizce sıra kimde?
Bundan böyle, belli güçlerin tezgahlarıyla, haketmedikleri iktidarı ellerine geçirenler, bir şekilde bertaraf olacaklar. Çünkü ortalığı kan gölüne çevirenler, bir gün gelir o kanda boğulurlar.

Veli DALBUDAK

İlginizi çekebilir

Yeşilçam ve Hollywood

Yeşilçam ve Hollywood

selyus