Lerzan Tuğba ŞAHİN

Bir Varmış Bir Yokmuş

BULDUM!

Buldum! Nihayet uzun zamandır kafamı kurcalayan soruların cevabını buldum.

BULDUM!

Buldum! Nihayet uzun zamandır kafamı kurcalayan soruların cevabını buldum. Aslına bakılırsa cevapların bazılarından emin olduğumu belirtmem daha doğru olur, çünkü o cevaplar sürekli zihnimde kıpır kıpır dolaşıyordu. Üstelik iki üç soru dışındakilerin hepsi tek cevaba çıkıyor.

“Neymiş acaba bu cevabı aynı olan sorular?” şeklinde bir cümle belirdi aklınızda sanırım. Pekala, bu kez farklılık olsun ve cevaptan sorulara doğru bir yol alalım. Son günlerde diye başlamak isterdim ancak son aylarda demeliyim, ortaya çıkan tüm sansasyonel olayların hedefinde Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve tabi dolayısıyla da temsil ettiği Milli İrademizi görüyorum. O cevap bu işte! Çünkü ağaçla, parkla günyüzüne çıkartılan ve halâ ’paralel’ yollarla sürdürülürken, amacı ise gerilim,isyan ve çirkinlikler yaratarak son çırpınışlarını sergileyen bir kötü niyetler zinciri var karşımızda. Bu artık çok net görülüyor ve birisi bana aksini söylerse, bunu kabul etmem imkansız. Bu kanıya varan herkes ilk olarak şu soruların peşine düşmüş olmalı: “Madem böyle bir amaç var, niye?, Neden böyle olsun?, Kim ya da kimler?, Acaba?, Amaç ne olabilir ki?, Sorumlular içerde mi yoksa dışarda mı? “.. Neyse ki her şerde bir hayır var ve hem ortaya sürülen hem de ortaya çıkan hadiseler herkesin gözünü iyice açtı. Öyle ki, ülkemde insanlar belki de daha önce hiç olmadıkları kadar, kendileri üzerine oynanan oyunların ve bahislerin farkındalar. Çünkü günden güne dalga dalga yayılan cevaplar var elimizde, içinde sadece Türkiye geçmeyen aynı zamanda Asya, Orta Doğu, Avrupa ve ABD geçen ’paralel’ cevaplar..

Tüm bunlar olurken diğer bir soru çıkıyor karşımıza: “İyi de herşey gün yüzüne çıkmışken, bu kadar gözümüzün önündeyken, nasıl oluyor da bu çirkinlikler, yalan dolan haberler, iftiralar ve sataşmalar halâ devam edebiliyor?”.. Cevabı basit: Erdoğan ve AK Parti Hükümetinin olmadığı, birilerinin keyfine ve emirlerine amade bir Türkiye hayaliyle yola koyulmuşların, seçimler yaklaştıkça ters dönmüş böcek gibi çırpınmaları. Eminim, kendileri de farkındalar hatalarının ve pis tuzaklarının bir şekilde kendilerine çıktığının ama yüzsüzlük ve arsızlık bunu gerektiriyor olmalı. Tabi hesaba katarken yanıldıkları en büyük nokta Milli İrade. Karşılarına aldıkları Milli İrade hangi siyasi partinin ya da görüşün sempatizanı, destekçisi olursa olsun, ciddi ciddi kuvvetlenmiş, iradesine kendi hakim ve başka hakimiyete pay vermeyecek kadar istikrarlı.

Son günlerde ekonomide geldiğimiz noktada, uğradığımız mali zararda payı olanları ne ben ne siz ne de tarih affetmeyecek. Uzun yıllar boyunca uğradığımız mali zarar ve hesap etmesi zor borçlardan, on yılda kurtulmuşken, tekrar eskiye dönmemizi istercesine girişimlerde bulunanlar bilmeliler ki İlahi Adalet var ve asla şaşmaz.

Bitirirken ifade etmek istediğim bir husus daha var. 2 Şubat 2014 tarihli, AK Parti Kadıköy İlçe Teşkilatı’nın Kadıköy Halitağa’daki saha çalışmasına yönelik barbarca saldırıyı, Kadıköylülere ve AK Parti ailesine engel olmaya çalışan zihniyeti kınıyorum. Kadıköy’de de AK Belediyeciliğin hakim olacağı inancı ve kararlılığın ayak sesleri ne kadar kuvvetli ki, çeşitli saldırgan gruplar 2 Şubat pazar günü Kadıköy’e gelip, tüm vandallıklarını ortaya sermeye çalıştılar. Taktikler ise yine aynıydı: Saldır, aynı tepkiyi almaya çalış, elinden geldiğince çirkinleş, yalan tweetler at, polisi kötü göster. Ama tüm bunlar boş ve maksatı dönüp dolaşıp kendine dönen girişimler.. “Çok taraflı bir yazı” derseniz eğer, canınız sağolsun ama ben yine de sebebimi belirtmiş olayım; bir yerde haksızlık varsa, taraf olmakta sakınca görmem.

Güzel ve verimli bir hafta geçirmeniz dileğiyle..

L. Tuğba ŞAHİN

İlginizi çekebilir

KENDİ SİSTEMİNİZİ KURUN

KENDİ SİSTEMİNİZİ KURUN

selyus