Telli kavak şırıl şırıl şırıldar çeşmeler dökülür yapraklarından resime sonradan yapıştırılmış köy uzanır yeşillikler arasından

ÇOCUK

Telli kavak şırıl şırıl şırıldar
çeşmeler dökülür yapraklarından
resime sonradan yapıştırılmış köy
uzanır yeşillikler arasından

öküz arabasının ardına bir orman bağlanır
nesillerdir uzayan ağaçlar yere uzanır
koru, harman yerine döner
canlar harman olur

gariban çocuk ayakları boyanır
çarık resmidir tanrıdan istenen
yalınayak yürür köy kente
korkar çocuk çıplaklığından

öküz arabasının ardına umutlar bağlanır
karasaban, çocukları gölgeden güneşe atar
ağaçlar düşmandır buğdaylara
gölgeler verimsiz olur

sararmış bir resimdir o günler
topraktan ekmek, taştan evler
öküzün öldüyse sen de öl
yeşermez ektiğin daneler

çocuk resimin içinde yürüdü
nereye gitse güneş yakıyordu
çocuk bütün gücünü topladı
resimden dışarı çıktı
yalınayaktı
yağmur başladı
boyalar aktı
çırılçıplak kaldı

Veli DALBUDAK