Lerzan Tuğba ŞAHİN

Bir Varmış Bir Yokmuş

DEMOKRASİ NEREDE KONUŞULUR?

En son yazımda da belirttiğim gibi, bizi takip edenlere, buluştuğumuz Yeni Türkiye’de merhaba diyorum. Ayrıca, belirtmede

DEMOKRASİ NEREDE KONUŞULUR?

En son yazımda da belirttiğim gibi, bizi takip edenlere, buluştuğumuz Yeni Türkiye’de merhaba diyorum. Ayrıca, belirtmeden geçemeyeceğim, bu tamlamayı çok seviyorum: “Yeni Türkiye”
Yeni bir Türkiye, devam eden yenilikler ve geçmişin prangalarından kurtarılan özgürlüklere şahit olduğumuz, zamanında özlemini derinden duyduğumuz günler.. Özletenler utansın diye geçiriyorum içimden. Fakat bu iyileşmeler, bazılarında günden güne şok etkisi bırakıyor olmalı ki, kendilerine her mikrofon uzatıldığında, salyalarını döke saça inanılması zor cümleler sarfediyorlar, yoksa böyle saçmalamazlardı.

Mesela çok değil, henüz birkaç gün önce bir yönetmen ve sokağa çıkma konusunda kendine ön sırada yer almayı misyon edinmiş oyunculardan biri, yine kendileri gibi, iyi niyet gütmeksizin, bir misyon üstlenmişcesine yayın yapan şu kanallardan birine konuk olmuşlardı. Meseleleri en baştan anlaşılıyordu. Birincisi, 5. sınıf öğrencilerinin başörtüsü takma özgürlüğü, ikincisi ise sokakları püskürtme hayalleri. Öyle cümleler, öyle acınılası mimikler ve algı hedefli yorumları vardı ki, izlerken hem güldüm hem de düştükleri komik duruma üzüldüm. O kadar zavallılardı ki, izleyiciyi salak yerine koymak için her taklayı attılar diyebilirim. Türkiye’yi hiç bilmeyen, hakkında ufacık bir fikri olmayan bir kimse izlese ve dediklerini anlasa, olması gereken hak ve özgürlüğün yerine getirilmesi yerine, okullarda başörtüsü takma zorunluluğu getirildi zannederdi!

Programı izlerken, yönetmen sıfatlı olan konuk, ilerleyen dakikalarda öyle bir ifade kullandı ki, tüylerim diken diken oldu! “Yazıklar olsun sana, aldığın eğitime ve o programda boşu boşuna işgal ettiğin koltuğa” dedim televizyon karşısında. Cümlesi aynen şöyleydi “demokrasinin kahvehanelerde konuşulduğu bir hale geldik.” Hayatımda duyduğum en ahmakça, en dalgalakça söylenmiş cümle bu oldu. Adam kim bilir kendisini gökyüzünün kaçıncı katında, hangi sınıfta görüyorsa artık, kahvehanedeki insanları demokrasiye layık görmüyor! O kafaya göre demokrasi, üst sınıfın, elitlerin yahut kendini elit görenlerin, iki şarkı söyleyip, iki film çektikten sonra, kendini sanatçı zannedip, sanat ya da cemiyet hayatına yamanmaya çalışanların konuşacağı bir konu. Sen izlettiğin filmlerle, dizilerle o kahvehanedeki, sokaktaki insanlardan, onlardan olanlardan cebini doldur, kendini abaküsün üst sırasındaki boncukların arasına koy, sonra da o insanları aşağıla! Bu cümleye kadar da, Devlet Opera ve Balesi’nin personel kıyafetiyle ilgili yönetmeliğini çarpıttılar, vay efendim baletlerin tayt giymesi yasaklanmış, kim bilir daha nelerle karşılaşacakmışız.. Oysa ki yok böyle bir durum, yönetmelik diğer personele yönelik, diğer tüm resmi kuruluşlardaki gibi. Onlarda bunu biliyorlar fakat amaç şeytanın değnekliğini yapmak, konuyu çarpıtıp algı yaratmak, sokakta oynamak..

Herşey bir yana, o dehşet verici cümleyi hemen geçemeyeceğim. Şimdi soruyorum demokrasi nerede konuşulur? Elbette, insanın olduğu her yerde demokrasi konuşulur, konuşulmalıdır, kaçınılmazdır, şayet demokrasi ve hak ile hürriyetler konuşulmuyorsa orada sıkıntı vardır. Ve bunun aksini söyleyenin beyninde de sıkıntıların en büyüklerinden bir kalıntı yer etmiş demektir. Çok uzatmayacağım konuyu, ancak, cehaletin yalnızca eğitim, şöhret ya da variyetle silinmeyeceğini tekrar hatırlayalım istedim. Cehaletin yok olması için ilk gerekliliklerden biri de hastalıksız fikir ve sıkı bir vicdan muhakemesi.

Yukarıda yazdıklarımdan sonra, buradan ülkemin vicdanı da fikri kadar hür sanatçı, yazar ve tanınmışlarına saygılarımı, ayrıca doğrularla yanlışlar karşısındaki, doğru duruşlarından ötürü teşekkürlerimi iletiyorum. İyi ki onlar daha fazla ve iyi ki zihinleri sınıflardan oluşanlara mahkum değil toplum.

Not : Demokrasi yunanca bir sözcüktür. Sözcüğün son kısmı iktidar, yönetme anlamına gelmektedir. Demos ile birlikte halkın yönetmi anlamına gelir. Demos sözcük anlamı olarak; halk, yurttaş topluluğu, sıradan halk gibi pek çok anlamı olan bir sözcüktür. (Kaynak: Wikipedia)

L. Tuğba ŞAHİN
@Twoob

selyus