Seni umutsuzluğa düşüren “kökü dışarıda” ihanet şebekeleri ise biliyorum mantar gibi fışkırıyorlar her taraftan.

‘Mengen Mehdisi’nin Başyellice’den öte köy yok anlayışıyla kaleme aldığı mektup, meczup hayallerin gerçekçilik şahikasıdır.

Adam meczup olduğu halde haddini hududunu bilerek köy muhtarlığı ve köy kooperatifini talep ediyor.

Ama İsmail Kılıçarslan’a göre bu sınırlı, hadli, hudutlu hayal kurma, son 150 yıldır emperyalistlerin bize bir oyunu…

“Aman bu Türkler hayal kurmasın! Bir hayal kurdular 600 sene başımıza bela oldular” durumu yani…

Her ne kadar burada araya giren İbrahim Paşalı’nın sahurda anlattığı Safvet Ziya’nın “Salon Köşelerinde” romanından bir sahnenin manasını konuyla örtüştüremedikse de, emperyalizm deyince akla İngilizler gelir en azından deyip hiç bir şey olmamış gibi yola devam edelim.

Evet o 600 sene süren “Büyük Hayal” Emperyalistler tarafından yok edildi.

Ama o “Büyük Hayal” gerçekçilikten hiç kopmadan yürüdü asırlarca.

Ne zaman ki hayallerinin hududu olmayan kifayetsiz ittihatçılar işbaşına geldi, o hayallerin umudu da olmadı.

Ertuğrul Gazi, “Büyük Hayal” inin peşinde Bizans sınırına otağını kurduğunda, aynı zamanda aklına ve kılıcına güveniyordu.

Aklı ve bileği güçlü olmasaydı “Büyük Hayal” tarihte küçük bir “hayalkırıklığı” olarak bile anılmazdı.

Büyük hayallere küçük küçük hayalleri gerçekleştire gerçekleştire ulaşabilirsin.

Bazen kaybeder geri çekilirsin, güç toplarsın, hayallerini revize edersin.

Örnek verdiğin her iki kitlede yılların birikimi ve tecrübesine sahip.

Şu anda Necip Fazıl kitlesi sürükleyici lider…

Ama Nazım Hikmet cephesi de vatanperverdir ve “Büyük Hayal” için ram olacaklardır.

Seni umutsuzluğa düşüren “kökü dışarıda” ihanet şebekeleri ise biliyorum mantar gibi fışkırıyorlar her taraftan.

Ama iyi bir yoldayız…

Hepsi birer birer yok edilecek.

Sağlam irade Recep Tayyip Erdoğan, hayalleriyle gerçekleri buluşturabilen bir lider.

Nasıl ki Ertuğrul Gazi, Osman Gazi “Büyük Hayal”in gerçekleştiğini göremediyseler, Recep Tayyip Erdoğan’da, sen de, ben de göremeyeceğiz büyük ihtimal.

Ama sonra gelen Fatih’ler, Yavuz’lar, Süleyman’lar görecek.

Sorduğun Yakıcı soru :

Evimize, kalbimize, hayallerimize dönmenin imkanı kalmış mıdır?

Verdiğim yakıcı cevap:

O imkan şu anda yoksa eğer yada yokmuş gibi görünüyorsa bil ki bir daha da hiç olmaz belki…

Gerçekleştirebileceğin gücün yoksa hayallerini ertele!

Ertelemek vazgeçmek değildir.

Büyük hayaller en uygun zaman ve zeminde, en hazır olana gülümser.

En küçük bir ihanet kırıntısı bile büyük zaman kaybettirir.

Ben de hayal kurmayı seviyorum…

Kimseye hayal kurma demiyorum…

Ama gerçekçi hayaller kur!

Ne Osmanlı son döneminin Enver’i gibi ol!

Ne de yakın dönemin Ortadoğu Fatihi Ahmet gibi ol!