Kız Kulesi neden yapıldı?
Üsküdar’da, Salacak’ın 150-200 metre açıklarında bulunmaktadır. Kız Kulesi’nin ne zaman yapıldığı hakkında kesin bir bilgi yoktur.
M.Ö. 410’da Atinalı komutan Alkibiades, Boğaz’a girip çıkan gemileri denetlemek ve vergi almak amacıyla bu küçük ada üzerine bir kule inşa ettirir. Sarayburnu’nun bulunduğu yerden, kulenin bulunduğu adaya zincir gerilir ve kule böylece Boğaz’ın giriş ve çıkışlarını kontrol eden bir gümrük istasyonu halini alır.
Fatih Sultan Mehmet, taştan, etrafı mazgallarla çevrili küçük bir kalecik yaptırır ve buraya toplar yerleştirir. Kaleye konulan bu toplar, liman içindeki gemiler için etkili bir silah olmuştur. Ancak kule, Osmanlı döneminde savunma kalesi olmaktan çok bir gösteri
platformu olarak kullanılmış ve Mehterler burada top atışları ile birlikte nevbet (bir çeşit İstiklal Marşı) okumuşlardır. Bugün gördüğümüz kulenin temelleri ve alt katın önemli kısımları Fatih devri yapısıdır.
Çevresinin sığ olması sebebiyle 17. asırdan sonra kuleye bir de fener konulmuştur.
Kule, 1830-1831’de ise, kolera salgınının şehre yayılmaması için karantina hastanesine dönüşür. Daha sonra 1836- 1837’de görülen ve 20-30 bin kişinin öldüğü veba salgını sırasında hastaların bir kısmı burada kurulan hastanede tecrit edilmiştir.
Kızkulesi, 1959 yılında Askeriye’ye devredilmiş ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı, Boğazın deniz ve hava trafiğinin denetlenmesini sağlayan bir radar istasyonu olarak kullanılmıştır.
1983 yılından sonra kule, Denizcilik İşletmeleri’ne bırakılmış ve 1992 yılına kadar ara istasyon olarak kullanılmıştır.
Kule, 1995 yılında Turizm Bakanlığı tarafından işletmesinin 49 yıllığına Hamoğlu Holding’e kiralanmasının ardından, Kule’nin restorasyon süreci başladı.
2000 yılında kapılarını ziyarete açar. Bugün gündüzleri cafe-restaurant, akşamları ise özel restaurant olarak yerli ve yabancı ziyaretçilerine hizmet veren Kızkulesi, düğün, toplantı, lansman, iş yemeği gibi pek çok özel davet ve organizasyona da ev sahipliği yapmaktadır.
Kız kulesi tarihin akışı içinde; ticari gemilerden vergi toplama, savunma, fener, 1830’daki kolera salgınında karantina hastanesi ve radyo istasyonu olarak birçok farklı amaç için kullanılmıştır. Cumhuriyet’ten sonra bir süre deniz feneri olarak da kullanılan kule; 1964 Savunma Bakanlığı’na, 1982 Denizcilik İşletmeleri’ne devredilir.
Benzer Yazılar
-
Kadıköy Kaymakamlığı ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önemli bir programa ev sahipliği yaptı
-
Usta edebiyatçı Şair Sezai Karakoç vefatının 4’üncü yıl dönümünde “Dirilişin Işığı” hat sergisiyle anıldı
-
TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Savaşlarla birlikte kaybedilen en önemli varlıklarımızdan birisi dünyanın kültür mirasıdır”
-
Cengiz Aytmatov Enstitüsü, İstanbul’da “Ulu Bozkırın Ruhu” adlı resim sergisi düzenledi
-
CHP Şile İlçe Başkanı Aras Arslan’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saygısızlık
-
Pendik’te 102 metrelik Türk bayrağıyla Cumhuriyet kutlaması havadan görüntülendi
-
Cumhuriyetin 102. yılı kutlu olsun!
-
Tarihi Unkapanı Değirmeni restore edilerek geleceğe taşınıyor: Üniversite kampüsüne dönüşecek
-
SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ DOSTLARIM…
-
SEÇİMDEN ÖNCE SEÇİMİ ALMAK!
-
Osmanlı Cihan Devleti’nin kalbi Bab-ı Ali’de aydınlatma problemi
-
Harput Ulu Camii minaresi, Pisa Kulesi’nden daha eğri duruyor


