AK Parti İstanbul camiasını bir heyecan sardı son günlerde…

Mevcut İl Başkanı Selim Temurci’nin istifası beklenen birşeydi.

Fakat, Bayram Şenocak’ın İl Başkanlığı’na atanması tam bir sürpriz oldu.

Pek çok isim dolaşıyordu kulislerde…

İdris Güllüce, Haydar Ali Yıldız, Ahmet Cin, Celal Erdoğan isimleri bunlardan bazılarıydı.

Son güne kadar Bayram Şenocak ismi hiç deşifre olmadı.

Doğrusu, bu Genel Merkez’in başarısıdır.

Çoğu zaman, bu süreçlerde, bırakın isimleri, görüşmelerin ince detayları bile kuşlar tarafından getirilirdi bize.

Selim Temurci istifa ettikten sonra, ismi kulislerde dolaşmaya başladığında, partinin eski kurtları bile “resmi açıklama olmadan asla inanmam” diyorlardı.

Bayram Şenocak’ı, Avcılar İlçe Başkanlığı döneminden tanırım.

Avcılar’da göreve başladığında, teşkilat gruplara bölünmüş haldeydi.

Orada kararlı, dirayetli ve çalışkan özellikleriyle teşkilatın gönlünde yer edinmeyi başardı.

Dağınıklığı toparladı.

Sabah namazından sonra ilçe binasına gelir, tüm zamanını Avcılar halkına verir ve gece geç saatlerde evine giderdi.

İlçe yönetim kurulunu sabah namazından sonra toplardı.

Kısa sürede Avcılar’a damgasını vuran bir başkan oldu.

Sonra, 30 MART 2014’te, Avcılar Belediye Başkan Adayı oldu.

Oyları, % 37’den % 41’e yükseltmesine rağmen, başkan seçilemedi.

O tarihten bu yana da aktif siyaset te yok…

Sadece Müsiad’ta çeşitli görevler aldı.

Bu atamanın sürpriz olmasının bir nedeni de budur.

Çünkü, siyasette 4 yıl gibi bir süre ortada yoksanız, herkes size siyasi mefta olarak bakar.

Şimdi gelelim yazımızın ilk cümlesine…

Evet, bir heyecan aldı götürüyor camiayı…

Fakat, zannetmeyin ki, Bayram Şenocak İl Başkanı oldu da, herkesin içi kıpır, kıpır “bayram” ediyor…

Vay, tamam artık bu coşkuyla uçururuz İstanbul’u filan havasına, heyecanına girildi zannetmeyin.

Herkes, kendi heyecanında!

Ben ne olacağım derdinde…

İlçe Başkanından tut, İl yönetimine, oradan belediye başkanına ve meclis üyelerine kadar fıkır, fıkır kaynıyor ortalık…

Milletvekilleri bile pozisyon alıyor.

Şimdi yeri sağlam olan mevki sahipleri, içeride benim adamım olsun diye klasik ucuz siyasetin kilometre taşlarını döşüyorlar.

Önceki dönemlerde gördük!

Birilerinin katibi olarak yönetime giren, sokakta hiçbir karşılığı olmayan kifayetsiz muhterisleri.

Bu yüzden tavassuta yeltenenlere tavsiyem, sakın karışmayın…

Bırakın, genç başkan bildiği yoldan, kendi ekibiyle yürüsün.

Merak etmeyin, Reis’in bir bildiği vardır.

İstanbul, hiç kimsenin şahsi ikbal sevdasına kurban edilemeyecek kadar değerlidir.