Ana Sayfa
KÖŞE YAZILARI
2.04.2018
VEKİLİM OLUR MUSUN?
Hiç kimse kendinde keramet aramasın.
Bundan 3 sene önce, 7 Haziran’da AK Parti’nin kendi içindeki sıkıntılardan dolayı, eğri, büğrü hazırlanan milletvekili aday listeleri sandıkta yeterli rağbeti görmeyince, az daha, tek başına AK Parti iktidarı 13 yılda nihayete eriyordu.
Her anı, her şekli, her ayrıntısıyla çok iyi bildiğim bu süreç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi dehasıyla, 5 aylık kısa bir sürede, krizden zafere doğru evrildi.
7 Haziran seçim sonuçlarının sandalye dağılımı, AK Parti dışında bir hükümet kurmayı pratikte mümkün kılmadığı, AK Parti’nin içinde olduğu bir hükümetin de kurulma ihtimalinin olmaması, çok erken bir seçimden başka çıkış yolu bırakmadı.
Terör faaliyetlerinin de zirve yaptığı bu olağanüstü dönemde, şartların elverdiği ölçüde pansuman tedbirlerle erken seçimlere gidildi.
O süreç detaycı bir gözle analiz edildiğinde, 7 Haziran seçimlerinde, diğer seçimlerde bu kadar ön plana çıkmayan enteresan bir seçmen tepkisi geldiğini görüyoruz.
Yani, 2002’de, 2007’de, 2011’de seçmen, milletvekili adayı isimlere fazla anlam yüklemeyip, AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan aşkı ve sevgisiyle sandıkta mühürü basıyordu.
Fakat, 7 Haziran ve 1 Kasım’da önceki seçimlerden çok çok daha fazla, milletvekili listelerine odaklandı seçmen.
Belki bunda, tek başına, ismiyle ve dahi cismiyle partisini tartışmasız seçim başarılarına götüren Recep Tayyip Erdoğan’ın partinin başından ayrılarak Cumhurbaşkanlığı’na geçmiş olmasının da etkisi büyüktür.
Fakat, şu bir gerçek ki, seçmen davranışında büyük bir değişiklik var.
Bundan böyle, milletvekili aday listelerini, seçmen tercih ve teveccühlerini nazar-ı dikkate almadan yukarıdan yapma gafletine düşecek partiler, oylarını da düşürmeye hazırlansınlar.
Zaten, mevcut kadroların halk nezdinde, sahada büyük zafiyet gösteriyor olması büyük bir dezavantaj.
Sahada, vatandaşın gözünde, teşkilat nezdinde, hiçbir karşılığı
olmayan, verilen görevleri memur zihniyetiyle yapan, kendi şahsi işlerinden başka milletin yarasına merhem olacak hiçbir icraatı olmayan vekiller, Ak Parti’ye değil adeta muhalefete çalışıyorlar.
Son zamanlarda sokakta çok sık karşılaştığım bir tepki var.
Belediyelerin şımarık tavırları, vekillerin duyarsız davranışları, bürokratların tepeden bakan yaklaşımları, hasta Ak Parti’li vatandaşlarımızı bile çileden çıkarmış durumda.
Buna açık açık tepki koyuyorlar.
Dillendirdikleri tepki şekli de şöyle;
“Biz Ak Partiliyiz. Recep Tayyip Erdoğan’dan vazgeçmeyiz. O bizim kırmızı çizgimizdir. Fakat, partiyi temsil eden kesimlerden, başkanlardan, vekillerden hiç memnun değiliz. Maalesef halktan kopuk davranışlar sergiliyorlar. Bu durumda, nasıl olsa MHP ile aynı çatı altında kurulan bir seçim ittifakımız var. Öyleyse, eğer vekil listelerinde bizi iyi temsil edecek adayları varsa biz MHP’ye oy atmaktan imtina etmeyiz. Hem oyumuz yabana gitmez, hem de halkı sarıp sarmalayacak, bizi adam gibi temsil edecek vekilleri bizzat ismen seçmiş oluruz.”
Tahmin ediyorum ki, halktan gelen bu tip tepkiler, gerek kamuoyu araştırmaları, gerekse farklı kanallarla Sn. Cumhurbaşkanı’na ulaşıyordur.
Kaldı ki, referandumdan sonra “metal yorgunluğu” çıkışıyla, belediye ve teşkilatlarda çok büyük değişim rüzgarı yaratan Sn. Cumhurbaşkanı’nın vekillerden çok memnun olduğunu da hiç kimse iddia edemez.
Şu anda “metal yorgunluğu” operasyonunu bürokratlara sıçratan Sn. Cumhurbaşkanı, eğer memnun değilse neden vekillerle ilgili tasarrufta bulunmuyor diyebilirsiniz.
Sevgili dostlar, ilçe başkanının, il başkanının yedeği var. Birini alır, diğerini koyarsınız.
Belediye başkanının yedeği var. Alırsınız, meclisten biri onun yerine seçilir.
Nitekim, bunlar yapıldı.
Şimdi, üst düzey bürokratlarda muazzam bir değişim olacak.
Olmak zorunda. Çünkü, kalem oynamıyor, yaprak kımıldamıyor.
Fakat, TBMM’deki vekillerin yedeği yok sevgili dostlar.
Ölseler de, kalsalar da yedeği yok.
Dikkat ettiyseniz, Sn. Cumhurbaşkanı yeni sistemde yedek milletvekili konusunu gündeme getirdi.
Bu, durup, dururken piyasaya çıkmadı.
Zaruri bir ihtiyacın sonucuydu.
Şimdilik üzerlerine sıçrayan birşey yok.
Rüzgar, fırtına ve kasırgalardan hiç etkilenmediler.
Ancak, mevcut sayın vekillere kötü bir haberim var.
Referandum sonrası, belediye ve teşkilatlara uygulanan “metal yorgunluğu” sizin de lacivert ceketlerinizin yakasında afili bir rozet gibi ben buradayım diye bağırıyor.
Kanun korumasında yedeksiz yürüyor olmanız, sizi ancak en yakın seçimlere kadar taşıyacaktır.
O en yakın seçimde, seçmen, kendisini gerçekten temsil eden, derdiyle dertlenen, sorunlarına çözüm getiren, kendisine tepeden bakmayan, FETÖ’yle ve FETÖ kalıntılarıyla iş tutmayan, darbe gecesi “tesadüfen” yurtdışında olmayan, aslanlar gibi milletle birlikte tanklara, toplara karşı duran yiğit insan evlatlarını meclise taşıyacaktır.
Benzer Yazılar
-
Reis İstanbul İl Başkanlığı için kimi işaret edecek?
-
8. SULTANBEYLİ KİTAP FUARI ÇADIRINA SIĞMADI
-
AK PARTİ GENEL MERKEZİNE MESAJIM VAR!
-
İstanbul teşkilatları Tevfik başkanla ayağa kalkar
-
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul diye bir derdi yok: iste ispatı!
-
AK Parti kongrelerde kuracağı kadrolarla 2002 ruhunu yakalayabilecek mi?
-
Kongreleri yeni il başkanı yapmalı
-
Anketlere inanmasak da AK Parti’de ciddi değişim şart
-
Reis tehlikeyi 6 yıl önce görmüş ve partisini uyarmış
-
Aman ha, Özgür Özel’e çok dikkat edin!
-
Sokağın beklentisi!
-
Seçimin faturasını sadece ilçe başkanlarına kesmek doğru değil!