Hüseyin YELKENCİ

İstanbul’dan Yansıyanlar

Yerel basının bazı ahlak yoksunları!

Yerel basının saldırısına ve iftirasına uğrayan kurumlar ile kurumların yetkililerine sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Basın – Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün dosyalarında kanun açık bir şekilde belli. Size iftira atan bu ahlaksız gazeteciler hakkında İlçenin Kaymakamına şikayetçi olduğunuzu bildirmeniz yeterli.

Bu köşe yazımı yerel basın üzerine kurgulamaya karar verdim. Hatta yazıp yazmamakta kararsızdım. Ancak vicdanım beni yazmaktan yana zorladı. Yerel basının ekseriyeti, ilçelerin mekanları, ilçe belediyeleri ile partilerin ilçe teşkilatlarından aldıkları reklamlarla ve reklam haberlerle ayakta dururlar. Haberlerini de bulundukları il ve ilçelerde gelişen konulardan yaparlar. Tabibi zaman zaman yaptıkları röportajlarda yer alır gazete sayfalarında. Genel itibariyle Basın İlkelerine saygılı olan yerel basının içinde bazen çıban başları, kalemini iftira üzerine kuran, asparagas haberler yapan, saldırarak iyi bir gazeteci olduğunu sanan zavallılarda yok değil. Özelliklede saldırarak ve saldırdığı karşı taraftan para koparma zihniyetinde olanlara gerçekten acıyorum. İlkelerini, insanlıklarını birkaç palavra haberiyle ayaklar altına alanlara cevap vermem gerektiği için daha fazla dayanamadım ve bu yazının zamanının geldiğini düşündüm.

Yerel iks bir gazete veya haber sitesi manşetten o ilçenin belediye başkanına asparagas bilgilerle sallayıp duruyor. Belediyelerin hangi partiden olması bunlar için çok önem arz etmiyor. Araştırma yok, eleştirdiği tarafın görüşünü almak yok, basın ilkelerine uymak yok. Sonra yaptığı haberle de iyi bir şey yapmış gibi övünürler. Yine bir iks gazete iks bir belediye ye takmış kafayı, sokakta hiç mi hiç alakasız bir şey görüyor, hemen yapıştırıyor eleştiriyi. Ya be adam o gördüğün olumsuz şeyden belediye sorumlu değil ki. Velev ki belediye sorumlu, o gördüğün dünde oradaydı, evvelsi günde oradaydı, hatta yolunun üstündeydi ve yine görüyordun o zaman niye haber yapmıyordun. Eee belediye desteği vardı o zaman. Bu kadar mı yani! Tüh yüzünüze sizin… Ha şunu da belirteyim, belediye desteği alanlarda yapıyor bu ahlaksızlığı. Demek ki zam istiyor.

Be ahmaklar, dün sayfalarınızda överek göklere çıkardığınız insanı yada kurumu bugün neden yerden yere vurduğunuzu basınla alakası olmayan sıradan vatandaşta anlıyor artık. Nasıl bir insansınız siz? Tamamen palavra cümlelerle yaptığınız haberlerin içeriği hep saldırı üzerine kurulmuş. Hiç mi utanmıyorsunuz, hiç mi Allah’tan korkmuyorsunuz? Velev ki eksik bir şey gördünüz. İlla o haberinize salyanızı mı akıtacaksınız!

Şunun da altını özellikle çizmek istiyorum; bu saldırılar son zamanlarda çoğaldı. Kurum üzerinden oranın yetkilisine ağır hakaretler yapılıyor. Bu saldırıları yapanların haberleri de ayrıca doğru değil. Tamamen yalan dolan cümlelerle süslüyorlar haberlerini. Satır aralarında da beynindekilerini kusuyorlar sayfalara. Hani “Dervişin fikri neyse, zikri de odur” derler ya, bunlarda aynı.

Yerel basının saldırısına ve iftirasına uğrayan kurumlar ile kurumların yetkililerine sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Basın – Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün dosyalarında kanun açık bir şekilde belli. Size iftira atan bu ahlaksız gazeteciler hakkında İlçenin Kaymakamına şikayetçi olduğunuzu bildirmeniz yeterli. Kanunlar Kaymakamları tam yetkili kılıyor. İlçe Kaymakamının, yaptığı eleştirel haberi ispat edemeyen gazeteleri haklarında şikayet varsa kapatma yetkisi var. Ayrıca gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü ile o haberi yapan muhabiri de tutuklatma yetkisi de var. Ben buradan köşe yazımdan ilçe kaymakamlarını göreve davet ediyorum.

Bu saygısızlara haddini bildirmenin zamanı geldi de geçti bile…

NOT: Bu yazımdan dolayı bana; beni mi kastettin veya kimi kastettin diye bir Allah’ın kulu yerel gazeteci soru sormasın. Kim sorarsa onu kastettim!

 

selyus