Veli DALBUDAK

Selam Olsun

İSTANBUL’DA KIYAMET KOPUYOR

AK Parti İstanbul’da malumunuz yaklaşık 2 ay evvel il başkanı değiştirildi.

Yeni İl Başkanı Bayram Şenocak göreve gelir gelmez, olağan takvim gereği yapılması icabeden ilçe kongrelerinde 39 ilçeden 25 tanesi ile devam etmeyeceğini açıkladı.

Bu şimdiye kadar İstanbul’da yapılmış, en geniş kapsamlı operasyon idi.

Böyle bir operasyon bekleniyor olmasına rağmen, mevcut teşkilat görevlileri için bu büyük bir şok etkisi yarattı.

Hatta, bazı ilçe başkanları kendilerini o kadar başarılı görüyor, koltuklarını o kadar sağlam görüyorlardı ki, yeni ilçe başkanı için müzakereler sürerken, yerlerine atanacak kalibrede adam olmadığı zannına kapılıp, etraftan da ciddi ciddi kulisler oluşturup, kendi medyalarında sayfaları, sekiz sütuna manşet “bulunmaz hint kumaşı” edalarında süslüyorlardı.

Fakat, sayılı gün çabuk geçiyor.

Ve ne yazık ki, başarılarının bir türlü farkına varılamamış, bu kerameti kendinden menkul ego yüklü akıllar, kongrelerde acıklı ve dokunaklı veda konuşmalarıyla tarihin tozlu sayfalarına yuvarlanmaktan kurtulamıyorlar bugünlerde…

Bazılarının sessiz sedasız, bazılarının buruk ama içten bir teslimiyetle, bazılarının “ben bunu haketmemiştim” edalarıyla, bazılarının ise şimdiye dek görülmemiş salon şovları eşliğinde, pankart ve tezahüratlarla tam bir jübile gibi siyasetten çekildiklerine şahit oluyoruz.

Elbette bir eleştirimiz yok.

Herkesin kabında ne varsa o sızıyor dışına.

Renkli görüntüler siyasetin doğasındandır.

Hele ki amaç görüntü vermekse…

Yeni İl Başkanı, bırakın ilçe başkanlarıyla ilgili aldığı radikal kararlardan geri adım atmayı, daha da radikal giriyor toplara.

Eski başkanlara, ekibinizi de toptan alın gidin diyor adeta.

Birkaç istisna dışında, yeni yönetimlerde yepyeni isimler arzı endam ediyor.

Ben şahsen destekliyorum bu durumu.

Nedenini söyliyeyim.

Herkesin işi, gücü, mesleği olmalı.

Siyaset, meslek olmamalı.

Yada siyaset, mesleğin payandası olmamalı.

Gönüllülük esasına dayalı siyasi parti koltuklarında 10 sene, 15 sene, 20 sene oturursanız, bu başka bir şeye dönüşür.

Haydi, iyi niyetli bakalım.

Hiçbir suistimal yok diyelim.

Pekiyi, aynı yerde, aynı şekilde, aynı işlere uzun yıllar boyunca bakış; körlük, hantallık, yorgunluk, durgunluk getirmez mi?

Metal yorgunluğu oluşturmaz mı?

Onun için şu anda Sn. Şenocak’ın agresif tavrını beğeniyorum.

Değişim, dönüşüm, gelişim şart.

Yeni bir enerji, sinerji ve heyecan şart.

Hele ki, siyaset tam bir heyecan, tam bir enerji ve tam bir sinerji işidir.

Onun için sevgili dostlar, bu yeni oluşan ilçe yönetimlerine burun kıvırmayın lütfen.

İlçe Başkanı’nı tanımıyoruz bile, bunu da nereden bulmuşlar demeyiniz.

Bu işler sırayla, nöbetleşe yapılacak.

Kimse kendinde keramet aramasın.

Referandumdan sonra, bendeniz defalarca yazdım.

Reis, metal yorgunu olanlar, heyecanını kaybetmiş olanlar istifasını versin diye tekrar tekrar söylerken kimse üzerine alınmıyordu.

En sonunda ben, “Reis bana konuşuyor, size değil. Ben yazarlığı bırakıyorum, ben metal yorgunuyum” diye yazmak zorunda kalmıştım.

O günlerde bir Allah’ın kulu üstüne alınıp gereğini yapmıyordu.

Ama, siz isteseniz de istemeseniz de gereğini yaptırırlar.

Tabii, bu değişim dalgası durmaz.

İl yönetiminde de çok büyük kapsamlı bir değişiklik olması kaçınılmazdır.

Bu iş sırasıyla devam edecektir.

Genel Merkez, Belediyeler ve milletvekilleri de bu acı şerbeti tadacaktır elbet.

selyus