Ana Sayfa EĞİTİM 2 Aralık 2014

Başarılı bir eğitim kongre süreci

MEB tarafından “Bireyden İnsana” mottosu ile toplanan “21. Yüzyılda Bir Eğitim Felsefesi Oluşturmak ve Özel Okullar” temalı 1. Eğitim Kongresi başarıy

Başarılı bir eğitim kongre süreci

MEB tarafından “Bireyden İnsana” mottosu ile toplanan “21. Yüzyılda Bir Eğitim Felsefesi Oluşturmak ve Özel Okullar” temalı 1. Eğitim Kongresi başarıyla düzenlendi.

28-30 Kasım 2014 tarihlerinde Antalya’da “Bireyden İnsana” mottosu ile toplanan 21. Yüzyılda Bir Eğitim Felsefesi Oluşturmak ve Özel Okullar temalı 1. Eğitim Kongresi başarıyla tamamlandı. Eğitimin felsefesi konusunda MEB tarafından bu kapsamda bir kongrenin ilk kez yapılıyor olması geniş bir katılım ve ilginin gösterilmesine yol açtı.
3 gün süren kongrede 45 bildiri, 5 çalıştay, 6 çağrılı konuşmacı, 10 panel gerçekleşti. Kongrenin ilk gününde açılış konuşmalarını takiben beş ayrı salonda faaliyetler yürütülmüştür. 81 ilden Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticileri, akademisyenler, özel okullar dernek temsilcileri, sendika temsilcileri, resmi ve özel okullardan yönetici ve öğretmenler olmak üzere yaklaşık 1500 katılımcı iştirak etti.

Eğitimin felsefi boyutu; estetik, ontoloji ve metafizik, medeniyet, etik, epistemoloji, eğitim politikası, özel öğretim kurumları, kültür ve din cephelerinden tartışılmıştır. Bu çerçevede davetli konuşmacılar tarafından yapılan sunumlarda eğitim ve felsefe arasındaki ilişkiyi 21. Yüzyılın ihtiyaçlarına göre yeniden kurmak ve kendi insani, coğrafi, kültürel özelliklerimizi oluşturulacak olan felsefenin temeli kılmak konusunda bir fikir birliği oluştu.

Bunun gerçekleştirilebilmesi için öncelikle nasıl bir insan modelinin toplumsal mutabakat çerçevesinde ele alınması gerektiği masaya yatırılmıştır. 21. Yüzyıla damgasına vurabilecek bir insan modelinin estetik, düşünsel, duygusal ve değer hususiyetlerinin neler olması gerektiği konusunda yoğun tartışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu anlamda öncelikle bir medeniyet tasavvurunun tartışılması gerektiği farklı konuşmacılar tarafından vurgulanmıştır. Söz konusu tasavvurun özellikle adalet ve etik üzerinden inşası konusunda değerlendirmeler yapılmıştır. Bu değerlendirmeler yapılırken akıl süzgecinde ve evrensel paradigmalar ışığında hareket edilmesi bir zaruret olarak ifade edildi.

Diğer taraftan özel okulların Türk Eğitim Sistemi içerisinde özellikle okul düzleminde yeni bir felsefi yaklaşım oluşturulması konusunda ne tür katkılarının olabileceği özel okul yöneticileri, dernek başkanları ve eğitimcileri tarafından ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Bu bağlamda dünyadaki eğitim felsefesi yaklaşımlarıyla Türkiye’deki okullarda uygulanan ve uygulanması hedeflenen felsefi yaklaşımların karşılaştırmalı olarak incelenmesi ve konu ile ilgili orta ve uzun vadeli çalışmalar yapılması ihtiyacı ortaya konulmuştur. Özel okulların Türk eğitim sisteminde gerçekleştirilebilecek bu tür bir felsefi açılıma öncülük edebilmeleri için, başlangıçta pilot projeler ile mevcut okulların dışında farklı okul modelleri geliştirebilmelerine izin verilmesinin hayati önem taşıdığı ekseriyetle kabul gördü.

Sunulan 45 bildiride; Eğitim felsefenin derslere yansıması ile ilgili yapılan araştırmalar üzerinden değerlendirmeler yapılmış, nasıl bir insan modeli istendiği tartışılmıştır. Bildiriler; eğitime felsefi antropolojik bakış, eğitim felsefesinin derslere yansıması, eğitim felsefesine tarihsel perspektiften bir bakış, eğitim felsefeleri bağlamında özel öğretim kurumları, eğitim felsefesinin ontolojik boyutları, eğitim felsefesi temelinde Türk eğitim sistemi, geçmişten günümüze eğitim felsefesi yansımaları, eğitim politikalarının özel öğretim kurumlarına yansıması, eğitimin taşıyıcısı olarak kültür, bilgi çağında eğitim felsefesi, eğitim felsefesinin bir problem alanı olarak din, eğitimde değer ve yeni yaklaşımlar, eğitim felsefesinin ideolojik temelleri, kuramdan uygulamaya eğitim felsefesi, eğitim felsefesinden medeniyete başlıkları altında sunuldu.

Eğitim felsefesinin uygulama örneklerine hangi boyutlarda yansıdığı ile ilgili olarak katılımcıların da katkılarıyla 5 çalıştay gerçekleştirilmiştir. Çalıştayların ortak noktası ise birlikte düşünme, diyalog kültürü, karşıt fikirlerin birbiriyle etkileşimini destekleyen becerileri desteklemeleridir.
Ayrıca yeni yüzyılda yerel ve evrensel olmak arasında eğitim felsefesinin durumunun tartışıldığı bir yuvarlak masa toplantısı düzenlendi.

Sonuç olarak, 21. Yüzyılda Bir Eğitim Felsefesi Oluşturmak ve Özel Okullar temalı 1. Eğitim Kongresi’nde temelde “bir eğitim felsefemiz var mı?” sorusuna cevap aranmıştır. Milli Eğitim Bakanlığının böyle bir soruyu ilgili paydaşlar ile birlikte cevaplama gayreti büyük bir kabul görmüştür. Yeni yüz yıl için tasarlanacak eğitim felsefesinin medeniyet tasavvuruna dayalı, geleneği hesaba katan ve onu zenginleştiren, üzerinde yaşadığımız toprakların mayasıyla yoğrulmuş olması gerektiği vurgulanmıştır. Bu vurgunun “biz”e ait olanın insanlık medeniyetine katkısı bağlamında ele alınması gerekliliğine hassasiyetle değinilmiştir. Katkılar sadece eleştiri düzeyinde kalmamış, eğitim felsefesinin oluşturulması yönünde öneriler de sunuldu.

BAKAN AVCI’DAN KAPANIŞ KONUŞMASI

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde düzenlenen kongrenin kapanışında “21. Yüzyılda Eğitim Nasıl Olmalı” konulu konuşmasında, kongrenin açılışında, aynı tarihte Azerbaycan’daki bir toplantıya katıldığı için bulunamadığını söyledi.
Yıldızlı bir gecede gökyüzüne bakıldığında milyonlarca yıldız görüldüğünü dile getiren Avcı, oysa gök bilimcilerin bu yıldızların birçoğunun artık olmadığını, yıldızların milyonlarca ışık yılı uzakta bulundukları için yansımalarının halen görülebildiğini söylediklerini anlattı.
Sosyal kurumlarda da benzer bir yanılsama olduğunu düşündüğünü ifade eden Avcı, şöyle devam etti:
“Bir zamanlar reel ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlanmış, kurulmuş pek çok müessese veya anlayış, artık kendini hazırlayan o şartlar ortadan kalktığı için fiili varlıkları sona ermiş olmakla birlikte, hala görüntüde varlıklarını sürdürüyor. Eğitim gibi çok hızlı değişen veya gelişen bir süreçler toplamında bu tür yıldızlar görünmeye devam ediyor. Bunların hangileri olduğunu, gerçekten miadını doldurmuş olanlarla yeni yeni görmeye başladığımız veya doğdukları halde bize henüz ışıkları ulaşmadığı için varlıklarının farkında olmadığımız eğitim kurumları, yeni anlayışlar nelerdir, bunların tartışıldığı bir kongre oldu. Hem bugünkü durumumuzu hem dünkü şartlarımızı hem de muhtemel gelecek tasavvurlarımızı enine boyuna konuşma, tartışma fırsatı bulduğumuzu biliyorum.”
Avcı, 21. yüzyılda ve daha sonrasında olması gerekenleri, olabilecekleri, olmasını istediklerini tartışılırken, bir yandan da tüm bunlar olup bitene kadar veya olurken işlerin devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Çocuklarımızın 21. yüzyıl eğitimi için düşünmeye başladık, düşünüyoruz ama henüz sonuç alamadık” diyen Avcı, şunları kaydetti:
“O zamana kadar “hepiniz tatil yapın” desek herhalde çok hoşlarına giderdi ama bunu yapma şansımız yok. Bunu 4+4+4 düzenlemesine geçilirken de otoyolda 150 kilometre hızla giden bir otobüsün rektefiye edilmesine benzeterek anlatmaya çalışmıştık. Bir yandan otobüs yoluna devam edecek, bir yandan yolculara vadedilen illere bunları ulaştırmamız gerekiyor. Bir yandan da otobüsün motorunda, lastiklerinde değişiklikler yapacağız. Otobüs yola devam ederken bu tabi hiç kolay değil. Şimdi konuştuklarımız da buna benziyor.”

Bakan Avcı, konuşmasının ardından kongrenin düzenlenmesine katkı ve destek veren kurum ve kuruluşlara plaket verdi.

Etiketler:
selyus