Ana Sayfa TARİH 19 Aralık 2020

Boraltan Köprüsü şahidi Bekir Doğan, CHP’nin yaptığı haysiyetsizliği anlatıyor!

Boraltan Köprüsü faciası esnasında askerlik görevini yapan 98 yaşındaki Bekir Doğan, 1945 yılında Azerbaycanlıların Sovyet askerlerince katledilişi olayını anlattı. Katliamın bir an olsun gözünün önünden gitmediğini söyleyen Bekir Doğan, “Azerbaycanlı 145 kişilik vatandaşı uzun uğraşlar sonunda Boraltan Köprüsü’ne getirdik. Rus askerler yorgun ve bitkin olan neneleri, anaları saçlarından sürükleyerek karşıya geçirdi. 145 kişilik grup için çok sayıda asker getirilmişti. Yaşlı çoluk çocuk demeden hepsini sıraya dizerek ağır makineli silahlarla kurşuna dizdiler. Azerbaycanlı vatandaşları soğan doğrar gibi doğradılar. Yanlış bir otorite, yanlış bir siyaset çok kötü sonuçlar doğurdu. Türkün Türklüğüne, Müslümanlığına, Peygamber Efendimizin Sünnetine, Yaradan’ın emirlerine aykırı hareket ettik. O dönemde Ruslara yağ yaktık. Ruslara namusumuzu teslim ettik” dedi.

Boraltan Köprüsü’nün şahitlerinden Bekir Doğan, 1960 yılından beri Kadıköy’de aktif siyasetle ilgileniyor. CHP’nin iktidarda olduğu 1945 yılında Boraltan Köprüsü faciasında, Türkiye’ye sığınan 145 Azerbaycan Türkü’nün Sovyetler Birliği’ne iadesinin ardından sınırın karşı tarafında kurşuna dizilerek katledilmesi olayının yaşayan tek tanığı 98 yaşında Bekir Doğan o olayı anlattı.

Gaziantep’te köyde yaşadığı dönemde, 1944’te askere alındığını belirten Doğan, “1945 yıllarında askere alındığım dönemde yaklaşık 145 kişilik Azerbaycanlı Türk vatandaşı, Boraltan Köprüsü’nde, Rus hududuna götürüp teslim etme emri geldi. Emir geldiğinde 145 kişilik Azerbaycanlı vatandaş ne zaman, nerede ve ne zaman toplandı ve nereye götürdüğümüzü kafilede bilmiyor. Akıbetleri ne olacak malûmatları da yok. Teslim etmeye götürdüğümüz grup içerisinde çoluk, çocuk, aksakallı, eli tespihli, dili dualı yaşlı dedeler var, beyliğini beyaz örmüş yaşlı nineler vardı” dedi.

“BİZ DE TÜRK’ÜZ, SİZİN MERMİLERİNİZLE ÖLMEK İSTİYORUZ”

Doğan, Azerbaycanlıların Sovyetlere teslim edileceklerini anladıklarında sitem ettiklerini belirterek, “10 kişilik görevli askerle birlikte grubu götürürken yaşlı nineler bize, ‘Mehmetim kurban olurum sana, şu çeşme başında bir abdest alalım da öyle gidelim’ dediler. Abdest alıp namaz kıldıktan sonra tekrar yolda giderken, akıbetlerinin ne olacağını anlayan yaşlı teyzeler boyunlarındaki kolyelerini çıkarak aramızdaki askerlere uzatarak ‘Oğlum Mustafa al şunu nişanlına götür. Rusların eline geçmesin’ dediler. Ruslara teslim edileceklerini öğrenen Azerbaycan vatandaşı Türkler kardeşlerimiz, ‘Biz de Türk’üz, sizin mermilerinizle ölmek istiyoruz. Kendi topraklarımızda ölmek burada yatmak istiyoruz. Allah rızası için bizi götürmeyin. Siz de vicdan yok mu, siz de insanlık yok mu. Siz de merhamet yok mu siz nasıl Müslümansınız. Siz nasıl Türksünüz, Türk Türk’e bunu yapar mı. Bir kurşuna değmez miyiz. Bir kurşunla ölüp burada kalalım’ diye bizlere feryat, figan ettiler. Bu manzara karşısında bir günde gidilecek yolu 3 gün de gidemedik” şeklinde konuştu.

“TEĞMENİMİZ BAŞINA SİLAHI DAYADIKTAN SONRA ATEŞ EDEREK İNTİHAR ETTİ”

Bekir Doğan, daha sonra çavuş olarak görevlendirildiğini aktararak, “Görevli teğmenimiz Genel Kurmay Başkanlığı’na telgraf çekerek, durumu belirtti. Teğmenimize geri dönmemiz yönünde telgraf gelmek yerine teslim etmemiz yönünde telgraf gelince Teğmenimiz bu manzara karşısında başına silahı dayadıktan sonra ateş ederek intihar etti. Üstteğmenimiz beni yanına çağırdıktan sonra çavuş olduğumu söyleyerek, grubu götürmemiz gerektiğini belirtti. Ben de komutanımıza komutanım siz de bana ateş ederek beni burada şehit edin, bu olay karşısında kendi topraklarımızda ölmek istiyorum dedim. Komutanımız kendine gelerek grubu götürmemiz gerektiğini belirtti” dedi.

“RUSLARA NAMUSUMUZU TESLİM ETTİK”

Uzun uğraşlar sonu istemeyerek kafileyi Ruslara teslim ettiklerini belirten Bekir Doğan, “Azerbaycanlı 145 kişilik vatandaşı uzun uğraşlar sonunda Boraltan Köprüsü’ne getirdik. Rus askerler yorgun ve bitkin olan neneleri, anaları saçlarından sürükleyerek karşıya geçirdi. 145 kişilik grup için çok sayıda asker getirilmişti. Yaşlı çoluk çocuk demeden hepsini sıraya dizerek ağır makineli silahlarla kurşuna dizdiler. Azerbaycanlı vatandaşları soğan doğrar gibi doğradılar. Yanlış bir otorite, yanlış bir siyaset çok kötü sonuçlar doğurdu. Türkün Türklüğüne, Müslümanlığına, Peygamber Efendimizin Sünnetine, Yaradan’ın emirlerine aykırı hareket ettik. O dönemde Ruslara yağ yaktık. Ruslara namusumuzu teslim ettik” diye konuştu. Aykut Zor / İHA

selyus