Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 26 Temmuz 2022

AK Parti fabrika ayarlarına geri dönüyor

Araştırmacı Gazeteci, Yeni Akit Köşe Yazarı Sabri Balaman, son yazısında AK Parti’yi kaleme aldı.

Sabri Balaman, “AK Parti fabrika ayarlarına geri dönüyor” başlıklı yazısında şunları söyledi:

“Geçtiğimiz günlerde AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği etkinlikte “Yüz yüze 100 gün” mottosu açıklandı. Partinin yeni bir stratejiyle sahalara indiği, basın ile paylaşıldı.

Bizler de davetli olarak hazır bulunduk. İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin yeni çalışmaları hakkında, 2023 vizyonuna uygunluk sağlanarak yürütülen projelerle ilgili basın mensuplarına bilgi verildi.

Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan açıklamada, yaz boyunca 100 gün aralıksız devam edecek etkinliklerin gün gün itinayla planlandığı söylendi. Gönüllere sefer etme kararı aldıklarını belirten Kabaktepe, “2023’te AK Parti’mizin ve Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da en güzel sonucu alması için İstanbul olarak en iyi desteği vereceğiz. Türkiye’nin yükselişine 2023’te de katkı sunabilmek, İstanbul’un hak ettiği konum ve hizmetleri kazanabilmesi için de elimizden gelen gayreti göstereceğiz” dedi.

Önem taşıyan bu konuşmayla birlikte program kapsamında İstanbul’un dört bir yanında vatandaşların sorunlarının ve önerilerinin dinleneceğini dile getiren ifadeler İstanbul için önemlidir zira uzun zamandır bir heyecan ve sinerjiye ihtiyaç duyulmakta idi.

Kabaktepe’nin, İstanbul’un bütün partiler için özel bir yere sahip olduğunun altını çizerek önemli ifadeleri not eşliğinde paylaşımı, saha hakimiyeti açısından önemsenecek bir konu. Osman Bey, 100 gün içinde AK Parti’nin 20 yıllık icraatlarını, hafızamıza kazınan bütün çalışmalarını, bakanlarımız, vekillerimiz, belediye başkanlarımız ile sahaya inerek tek tek anlatacağız diyor.

Yani kısacası anlaşılan İstanbul seçimleri ve Ankara, Antalya gibi yerlerin kaybedilmesi, AK Parti açısından yeni ders dönemine hazırlık olarak okunmalıdır. Bu bütün açıklamaların en önemli kısmını şu cümlelerde sihirli bulduğumu ifade etmek isterim. “Konuşup akıl vereceğimize, dertleri dinleyip gönül bağımızı kuracağız…” Uzun zamandır ihmal edilen bir takım iletişim kanallarının onarılması İstanbullular için iyi bir gelişmedir.

Yukarıda ifade etiğimiz kısmıyla ilgili Osman Bey’in gayretlerini tebrik ederim ancak bazı durum tespitlerini paylaşmak da görevimizdir. Malum uzun zamandır AK Parti iktidarda başarılı politikalar ve kalkınma hamlelerinde bulunmuştur ve hatta devrim niteliğinde reformlar yapmıştır. Bunu kimse inkâr edemez. Ancak partinin reformist kararları kısmında AK Parti teşkilatları performans gösterememiştir ki; saha çalışmalarındaki yetersizlikten anlayabiliriz.

Uzun zaman diliminde ihmal edilmiş eski teşkilat görevlileri, AK Parti’ye gönül vermiş eski üyeler, dışlanmış meclis üyeleri, dışlanmış eski il ve ilçe başkanları ve daha birçok kişi davaya samimiyetle bağlı olanların kazandırılması zorunludur.

Genel merkez teşkilat yapısı itibari ile sahada sistemi kopuk bir iletişim dönemi yaşamıştır, genel merkezin il ve ilçe başkanları kısmı vizyoner adaylardan çok mevcut belediye başkanına bağlı söz dinleyen, politika üretemeyen kişiler üzerinden belirlenmiş ve daha çok vekillerin dost ahbap ilişkileri üzerinden şekillendirilmiştir.

Mahalle başkanları belediye başkanlarının talimatı ile görevlendirilip, ilçe başkanları birçok ilçede by-pass edilmiştir. Bazı il başkanları, genel merkez dostları pazarda görsün diye kendi aralarında il başkanlıklarını paylaşmışlardır. Bu bütün olup bitenler bence sorgulanıp muhasebeden geçirilmelidir. Başkan Erdoğan “Bana Ömer’ler lazımdır” dediğinde Genel Merkez dahil il ve ilçeler bu mesajı yanlış yorumlayıp, kanaatimce koltuklarına daha da sıkı sarılmışlardır. Oysa sarılması gereken millet ve temsili liyakat, adalet olmalıydı. Sanırım uzun zaman diliminde ihmal devam etmiştir.

Buna karşın son hamlenin başarısı da burada ortaya çıkıyor. Yüz yüze 100 gün programı fabrika ayarlarına dönebilmek için 2023’ten önceki son fırsattır. AK Parti bir millet hareketi olarak doğmuştur, milletini ihmal eden millet tarafından cezalandırılır. Nitekim son seçimde ağır bir ceza ve uyarı verilmiştir. Bunun sonuçları kısmına bakacak olursak eski teşkilat yapısı itibarı ile Ak Parti kendisini sorgulamalıdır, yani protokol diasporası dönemini başlatan ve seküler bürokrasi yaşam tarzını kendisine yakıştıran bir parti politikasına dönüşmüştür.

Birçok il ve ilçe danışma meclis toplantılarına katıldım, 10 yıl öncesi ile kıyaslandığında ilginç bir durum tespiti kaşıma çıktı ve ilginç seremoniler gelişmiş. Örnek verelim; danışma meclisleri genelde parti içi sebep sonuç ilişkileri ve muhasebe arenasıdır yani mahalle, belde, ilçe ve ilin parti içi müzakerede daha iyi sonuç almak adına çalışmasıdır. Ancak durum çok değişmiş…

Mesela bakıyorsunuz ilçeye üç-beş vekil bir bando eşliğinde salona giriş yapıyor. Arkasından bir bakan veya birkaç genel başkan yardımcısı giriyor ve arkasından gelen koruma ordusu… “Amanın ne oluyoruz?” demeden geçemiyoruz…

Hani ne demiştik “Gönlüne dokunacağız” bırakın gönlünü uzaktan gönül deryasına dönüşmüş. Arkasından başlayan protokol konuşması, sırasıyla ilçe başkanı, belediye başkanı, MKYK üyesi, genel başkan yardımcısı derken bakan konuşması… Arkasından sorun dinlenmeden salon boşalır ve yıldızlar geçidine dönüşmüştür.

Bu muydu danışma meclisi? Bu muydu sorun çözme? Bu bütün anlattıklarım birilerini rahatsız eder ancak gerçek sorunlara inilip süreç hazırlanmalıdır. Yoksa körler sağırlar birbirini ağırlar. Amacımız Başkan Erdoğan gecesini gündüzünü milletine adamışken köşe başlarını tutan kimi siyasetçilerin gerçek yüzünün ayyuka çıkmasıdır. Bütün bu emekleri hoyratça harcamalarını konuşmaktır. Bu emekler birilerinin ayrık otu gibi filizlenip parti politikalarına zarar veriyorsa, gereğini yapın!

Dost ahbap üzerine şekillenen siyaset mekanizması yok olmaya mahkûmdur. Osman Nuri Kabaktepe Bey’i takdir ediyor, oluşturduğu bu sinerjinin başka illere örnek olmasını arzu ediyorum. Gün kucaklaşma günüdür. Vesselam.”

selyus