Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 4 Temmuz 2016

Başbakan Yıldırım, “Bu memleket bizim, bu bayram hepimizin”

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde Bakanlar Kurulu üyeleriyle “Ekonomik Müjdeler Paketi”ne ilişkin düzenlediği basın toplantısına, vatandaşların Ramazan Bayramı’nı kutlayarak başladı. Başbakan Yıldırım bayram mesajında “Bu memleket bizim, bu bayram hepimizin” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Bakanlar Kurulu toplantısında “Ekonomik Müjdeler Paketi” ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Bakanlar Kurulunun toplantısı sırasında kamuoyuna bazı müjdeli haberler vereceklerini, bunun bir ilk sayılabileceğini belirten Başbakan Yıldırım, “Öyle inanıyorum ki bugünkü müjdeli haberlerimiz ne ilk ne de son olacak. Bundan sonra da milletimizin, vatandaşımızın hayatını kolaylaştıracak, yaşam kalitesini artıracak bu ve buna benzer kararları aldıkça paylaşmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

KOMŞULARLA İLİŞKİLERİN NORMALLEŞMESİ

Türkiye’nin son zamanlarda Akdeniz ve Karadeniz’e kıyısı olan komşularıyla ilişkilerinin normalleştirilmesine yönelik politikasının somut sonuçlarının görülmeye başlandığını vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:

“Nedir bunlar? Rusya ile eski günlerimize dönüyoruz ve normalleşme süreci başladı. İsrail ile varılan mutabakatla tekrar normalleştirme sürecine başladık. Bu sürecin ilk semeresine de dün Gazze’de şahit olduk. 11 bin tonluk yardım gemisi Gazze’ye insani yardımları Mersin’den götürdü ve oradan, Aşdod Limanı’ndan, Gazze’de bulunan, çok zor şartlarda yaşayan 1,5 milyonu aşkın Filistinli kardeşlerimize ciddi bir insani destek olarak Türkiye verdiği sözü yerine getirmiş oluyor. Bunun ikinci adımı enerjiyle, altyapıyla ilgili. Hazırlıklar da yapıldı, önümüzdeki günlerde hemen bayramdan sonra gereken temaslar yapılıyor, hayata geçirilecek.”

“DOSTLUK HALKASINI GENİŞLETİYORUZ”

“Türkiye’nin itibarını yükseltmek için çevremizdeki barış çemberini güçlendiriyor, dostluk halkasını genişletiyoruz” diyen Yıldırım, şöyle devam etti:

“Rusya’dan İsrail’e, Mısır’dan Suriye’ye, Irak’tan İran’a, AB ülkelerinden ABD’ye biz herkesle barışçı, dostane, gerçekçi ilişkilerimizi geliştirme azmindeyiz, bunu sürdüreceğiz. Özellikle Suriye’deki bu durum sürdürülebilir değil, Suriye’nin normalleşmesi mümkündür ama bunun için herkesin gerekli fedakarlığı yapması lazım. Stratejik ortaklar, koalisyon ortakları da kanayan Suriye yarasını sarmak durumundadır, daha fazla sorumluluk almalıdır. Biz barış, güvenlik için çözüm kapılarını açmak için gereken gayreti Türkiye olarak gösteriyoruz.”

Başbakan Yıldırım, Kıbrıs’ta kalıcı barışa yönelik görüşmelerin devam ettiğini hatırlatarak, “Bu konuda Türkiye hep yapıcı oldu bundan sonra da yapıcı olmaya devam edecek. Burada tek sınırımız var adil, eşit iki taraflı bir devletin oluşması.” dedi.

Barış, güven ve huzuru en büyük müjde olarak nitelendiren Yıldırım, şunları söyledi:

“Terörle mücadelede, operasyonlarda şehirlerde tam hakimiyeti sağladık, kırsalda da terörü temizlemek için güvenlik güçlerimiz yoğun bir çalışma içerisinde. Lice ve etrafındaki temizlik harekatı bitti. 62 milyon kök kenevir, 36 ton esrar, çalınmış araçlar, el yapımı patlayıcılar, yani bir cephanelik gibi bunların hepsi çökertildi, etkisiz hale getirildi. Bütün bu sürecin başlamasında Sayın Cumhurbaşkanı’mızın gösterdiği dirayet ve liderlik var. Başından beri ilişkilerimizin normale dönüştürülmesi, dostlukların artırılması, düşmanlıkların azaltılması konusunda bize gösterdiği rehberlik ve vizyoner tutumundan dolayı Bakanlar Kurulu olarak kendisine şükranlarımızı sunuyoruz.”

PAKETİN KAPSAMI

Yıldırım, söz konusu paketin yatırım yapana, işe başlayacaklara, tarım sektöründe faaliyet gösterenlere, esnafa, turizmciye, işçiye, emekliye ve gençlere yönelik olduğunu söyledi.

Tasarrufu asla ihmal etmeyeceklerini, bunu da öncelikle kamuda başlatacaklarını bildiren Yıldırım, vatandaşa örnek olunacağını ifade etti.

Yıldırım, pakette öncelikle yatırımcılara yönelik kolaylıkların olduğunu kaydederek, “Şirket kuruluşlarında damga vergisi diye bir şey var. Damga, resim, harç vesaire… Bunlarda ciddi reform niteliğinde düzenleme yapıyoruz. Diyelim ki bir tane sözleşme yaptınız, bu sözleşmeden 10 nüsha istiyorlar, her birinden damga vergisi alınıyor. Bunu kaldırıyoruz, bir nüshadan verdi mi bitiyor.” diye konuştu.

Bireysel emeklilik sistemine dahil olanlara da damga vergisi muafiyeti getirdiklerini açıklayan Yıldırım, böylece “cepten daha az para çıkacağına” işaret etti.

Başbakan Yıldırım, yükte hafif pahada ağır işlerle uğraşan yatırımcılarla, tedarikçileri arasındaki sözleşmelerde de damga vergisi istisnası getirildiğini duyurdu.

Firmalarla, iş adamlarının yurt dışı fuar ve katılımlarıyla ilgili işlerinde de damga vergisini kaldırdıklarını belirten Yıldırım, “Ülkemizi yatırımlar için güçlü cazibe merkezi haline getirecek adımlar atıyoruz. Uluslararası firmalar, bir dünya devi firma var, Türkiye’yi bölgesel üst olarak yapmaya karar verdi. Bu kararı verince Türkiye’den 70 ülkeyi yönetmeye karar verdi. Buna kurumlar vergisi muafiyeti getiriyoruz. Dolayısıyla buradan yönetince insan çalıştıracak, buranın ekonomisine katkı sağlayacak, bilgi birikimi olacak ve Türkiye bu anlamda, diğer ülkelere göre fark oluşturacak” değerlendirmesinde bulundu.

“OTOMOTİV VE TAŞIMACILIK SEKTÖRÜ CANLANACAK”

Taksicilerin, her görüştüklerinde “Araçlarımızı yenilemek istiyoruz. Buna bir imkan verin” dediğini hatırlatan Yıldırım, “Aracını yenileyeceksen ÖTV almadan yenileyeceksin. Bunda taksi, şehir içi toplu taşıma yapan dolmuş, minibüs, belediye ve halk otobüsü var. Bunlar yenilendiği zaman ÖTV’siz alacaklar. Ayrıca sadece yük taşıma amacıyla kullanılan kamyon ve kamyonetler için de bu geçerli. Kamyoncular, K1, K2 ve K3 belgesi ile taşıma yapanlarda bundan yararlanacak. Bu muazzam bir şey. Otomotiv ve taşımacılık sektörü canlanacak. Araç eskidikçe maliyetler artıyor. Tamir bakım parası artıyor. İşletme giderleri artıyor. Bundan kurtulacak vatandaşımız. Aracı da cillop gibi yeni olacak. Daha ucuza alacak hem kendi hem üretici kazanacak. Sonunda Türkiye kazanacak.” diye konuştu.

“Terörle mücadelede şehit olan kardeşlerimizin yakınlarından bir tanesinden araç alacağı zaman ÖTV alınmayacak” diyen Yıldırım, şehitlere ve geride bıraktığı yakınlarına ne yapsalar borçlarını ödeyemeyeceklerini, şehitlerin bu vatan için hayatlarını verdiklerini belirterek, şehitlere rahmet diledi.

ŞEHİT YAKINLARININ KAMUYA ATANMASI

Şehit yakınlarının devlette istihdam edilmesiyle ilgili de düzenleme yaptıklarını vurgulayan Yıldırım, “Şehit yakınlarına devlette iş verme konusu yılda 2 sefer oluyordu, bunu kaldırdık. Allah göstermesin, şehit haberi geldi ve ondan sonra hemen bu haktan yararlanma ve istediği branşına, müktesebatına uygun şekilde, gecikmeden yerine getirilecek. Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı gerekli çalışmaları yaptılar. Daha başka güzel şeyler var. İleride bunlara da temas edeceğiz.” dedi.

“ENFLASYON DÜŞME EĞİLİMİNDE”

Tüccar, sanayi ve iş adamlarının paraya erişimi konusunda sıkıntılar yaşadıklarını, teminatların yüksek olduğunu anlatan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

“Faizi düşürüyoruz. Politika faizi yüzde 7’ye düştü mesela. Normal kredi alacağı zaman yüzde 7 değil iki katını falan buluyor. Birtakım masraflar oluyor teminatlardan dolayı. Burada alacağımız tedbirlerle bunu kolaylaştırıyoruz. Kredi kullanımında gayrimenkul gibi sağlam diye düşünülen teminatlar vardı. Şimdi menkul değerleri, taşınabilirleri, teminat gösterebilecek. Gençken bankaya gittim. Daha yeni mezun olmuşum. Heyecan dorukta. Banka memuru dinledi. ‘Sen nesin?’ ‘Gemi inşaat mezunuyum’ dedim. Küçük bir tekne yapacağız. Bankacı ‘Evladım babam bana, altından su geçen ve hava geçen şeylere teminat verme’ dedi. Ben de sana vermiyorum. Gemi batar, araba kaza yapar, uçak varsa düşer anlayışını sona erdiriyoruz. Elinde ne varsa teminat olarak gösterebileceğiz. Tezgahın, motosikletin araban var. Taşınabilir menkul değerleri de teminat olarak verebileceğiz. Böylece artık teminat işi hafiflemiş oluyor. Merkez Bankası gerekli çalışmaları yapıyor. Kredinin kullanma maliyetinin de zaman içinde düştüğünü göreceğiz. Allah’a şükür işler iyi gidiyor. Enflasyon düşme eğiliminde. Bütçemiz tıkır tıkır. Hiçbir sıkıntı yok. Öngördüğümüz hedeflerden gelirler yönünde fazlamız var.”

Yıldırım, 110 bin esnafın geçmişe dönük borçlarının olduğunu, kredi alanların gecikme faizlerinin Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Merkez Birliği ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın bir araya gelerek yaklaşık 400 trilyonluk gecikme faizini karşıladıklarını, geri kalan paranın da tekrar yapılandırılıp taksitlendirilerek ödeneceğini aktardı.

Dış ticaret erbabının artık kapı kapı dolanmayacağını, bu konuda bir düzenleme yapacaklarını ifade eden Başbakan Yıldırım, Gümrüklerde sadece Gümrük ve Ticaret Bakanlığının değil, her bakanlığın işinin bulunduğunu anlattı. Yıldırım, “Bu şekilde hem maliyetler artıyor, kişi her bakanlığın görevlisine dil dökmekten yoruluyor. Şimdi bunlar kalkıyor. Bir tane Gümrük Ticaret Bakanlığının adamı var, önünde bilgisayarı var, plaka gibi bilgileri verince hemen hepsi önüne geliyor ve tek pencere sistemiyle geçiş yapacak. Yani bütün bakanlıklar, ellerindeki yetkiyi Gümrük Ticaret Bakanlığı’na protokolle devrediyorlar ve Gümrük Ticaret Bakanlığı tek elden bu işleri yürütüyor. Böylece hem zamandan hem bürokrasiden hem maliyetten tasarruf.” diye konuştu.

“Çek” konusunun kanayan bir yara olduğunu aktaran Yıldırım, ekonominin çok iyi olması durumunda sorunun küçüldüğüne, ekonominin biraz zora girmesi halinde ise sorunun büyüdüğüne işaret etti. Bu sorunun tekrar gündemde olduğunu, karşılıksız ödenmeyen çeklerin yaptırımı yetersiz kaldığı için mağduriyetlerin oluştuğunu dile getiren Yıldırım, çek ödenmediğinde buna bağlı olarak piyasadan mal alan vatandaşların, yükümlülüğünü yerine getiremediğini ve dolayısıyla zincirleme olarak herkesin bu işte bedel ödediğini söyledi. Burada iki şey getireceklerini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:

“Karşılıksız çek işlemine para cezası geliyor. Tekrar ederse ve alışkanlık haline gelirse bu sefer hürriyeti kısıtlayıcı ceza da arkasından gelecek. Bu bir. İkinci şey, çek verdim, çeki ben aldım, bu çekin arkasında bir kutu var, karekod diyorlar. Ona telefonu tutacağım, bakacağım bu çek sağlam mı değil mi? Ondan sonra ‘kardeşim sağol, ben almayayım’ diyeceksin. Böyle bir sistem. Karekod uygulamasıyla da çekin güvenilirliği, daha çek alınmadan öğrenilebilecek. Bunu da güzel bir imkan olarak söyleyebiliriz.”

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ YENİLENİYOR

Başbakan Yıldırım, 10’uncu madde olarak da yatırım teşvik sisteminin yenileneceğini, bazı süreli teşvikleri kalıcı hale getireceklerini söyledi.

Teşvik sisteminde birtakım uygulama değişiklikleri yaptıklarını dile getiren Yıldırım, bunların çok önemli bir yere geldiğini, sonra bölgesel teşviklere geçtiklerini, bölgesel teşviklerin her ne kadar istedikleri seviyeye gelmediyse de başladığından beri 600 bin istihdam oluştuğunu, bunu da küçümsememek gerektiğini vurguladı.

Yıldırım, “Şimdi yapacağımız, daha etkin hale nasıl getiririz? Başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere bu teşviklerde sektörel teşviği de içerek şekilde uygulamalardan edindiğimiz tecrübeyi hayata geçireceğiz. Teşviklerde böyle bir sistem var. Mevcut bölgesel yatırım teşvik sistemimizde orta, yüksek teknoloji ürünlerinin üretimine yönelik yatırımın olduğu bölgeler, bir tek bu teşvikten yararlanıyordu. Şimdi ise orta yüksek teknoloji üretim yatırımlarının tamamı da 4. bölge teşviklerine alınacak. Bunlar teferruat…” değerledirmesinde bulundu.

Devrim niteliğinde bir yeniliğin ise getirecekleri proje bazlı destek sistemi olduğunu bildiren Yıldırım, “Yani bölge bazlının yanı sıra proje bazlı…’Ben tekstil işi yapmak istiyorum filan yerde yapacağım, oranın hangi bölge olduğuna bakmadan ona has veya yeni buluş yaptım, ‘bir yazılımla Türkiye’deki bütün ulaşım alt yapısının güvenlik açığını ortadan kaldırıyorum, şu oluyor bu oluyor’ diyorsun, akıl terinin ağırlıklı olduğu. Ona da ayrı teşvik gelecek. Yatırımcılarının yıl sonuna kadar geçerli olan avantajlı vergi indirim oranları ile sigorta primi işveren hissesi desteği sürelerinin kalıcı olarak uygulanması sağlanacak. Bu şu anlama geliyor; süre bitiyor merak etmesinler, telaşlanmasınlar,  süre yenilenecek, yatırımlarına vatandaşlar devam etsin.” şeklinde konuştu.

“TARIMSAL TEŞVİKLERİ ANLAMLI HALE GETİRECEĞİZ”

Yıldırım, 11. madde olarak da şirket kuruluşunu ve şirket tasfiyesini kolaylaştıracaklarını bildirdi. Bu şekilde dükkan açmanın ve dükkan kapatmanın da kolaylaşacağına dikkati çeken Yıldırım, “Benim başıma geldi. 1983’te bir fabrikam vardı. Açarken çok kolaydı, kapatırken 2 sene dolaşmadığım kapı kalmadı. Yoruldum. Bu belki kısmen yine var, dolayısıyla bunları rahatlatıyoruz.” diye konuştu.

Tarımsal teşviklerdeki kafa karışıklığını ortadan kaldıracaklarının da altını çizen Yıldırım, teşviklerde verilen bu destekleri anlamlı hale getireceklerini söyledi.

Yıldırım, “Yılın içerisinde 2 dilimde vereceğiz. Bunlar Maliye’nin imkanları bakılacak. Hangi aylar ne zaman olacağına karar vereceğiz. 2 sefer destek vereceğiz yılda. Hiç değilse çiftçimiz, köydeki vatandaş, aldığı para da bir işini görsün, bir derdine derman olsun. Şimdi bir parça 1 ay alıyor, öbür parçayı öbür ay alıyor, onu değerlendiremiyor. Ondan fazlasını borçlanmış oluyor bir işine yaramıyor. Dolayısıyla destek daha anlamlı hale gelecek. Bu da önemli bir değişiklik.” ifadelerini kullandı.

SERTİFİKALI ÜRÜN BORSASI

Başbakan Yıldırım, sertifikalı ürün borsası konusunda yapılacaklara ilişkin açıklamayı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in yapmasını istedi.

Çelik ise lisanslı depoculukta yasal düzenleme yapıldığını belirterek, “Lisanslı depoculuğa geçilecek ve bu şekilde ürün borsası kurulacak. Neticesinde de üreticilerimiz ürünlerini çok daha yüksek düzeyde değerlendirme imkanını elde etmiş olacaklar” dedi.

Yıldırım, “Demek ki arada aracı, tefeci azalacak. Direkt ürünü satın alacakla satacak bir şekilde buluşacak ve burada hem üretenin malı değer kazanacak hem de alan daha iyi değerlendirecek. İstediği zaman satacak. Yani borsada parasal işlemler gibi ürünler de geleceğe yönelik bir parasal araç gibi kullanılacak.” değerlendirmesinde bulundu.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YASASI UYGULANACAK

Başbakan Yıldırım, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın bazı hükümlerinin yürürlük tarihinin 1 Temmuz olduğunu hatırlatarak, bazı hükümlerin yürürlük süresini 1 yıl öteleyeceklerini bildirdi. Yasanın uygulanan kısımlarında bir sorunun olmadığını, ama bazı maddelerinde küçük bir iki konuda henüz alt yapının hazır olmadığını belirterek, “O altyapıyı hazırlayana kadar bir zamana ihtiyacımız var. Onun için burada yaşanacak olumsuzlukların önüne geçmek için böyle bir karar aldık ama yasayla ilgili bir geri adım yok, yasa uygulanacak.” diye konuştu.

Yıldırım, Turkuaz Kart Sistemi’nde özellikle beyin göçünü tersine döndürme amaçlı olarak Türk vatandaşı olarak yurt dışında yerleşen, çok önemli buluşları ve uzmanlıkları olan insanların ülkeye gelmesini teşvik ettiklerini hatırlattı.

Şimdi ise başka uyrukta olanlara bir imkan getireceklerini bildiren Yıldırım, “Gel memlekette otur, çalış, fikirlerini burada bir faydaya, bir üretime dönüştür biz sana gereken her şeyi yapacağız diyoruz. Bunun bir artısı da ihracatçımıza şartları belirlenecek şekilde hususi pasaport vereceğiz, meşhur yeşil pasaport. İş, ihracat yapan, ülkeye döviz kazandıran ihracatçılarımızı da bu imkandan yararlandıracağız ki yurt dışına gidişlerde orada burada kapılarda perişan olmasın.” ifadelerini kullandı.

“2B ARAZİLERİ İÇİN EK BAŞVURU İMKANI”

Yıldırım, 2B arazileriyle ilgili tanınan imkanın çok başarılı bir uygulama olduğunu ve yaklaşık 700 bin vatandaşın bundan yararlandığını belirterek, şunları kaydetti

“Hala bu imkandan yararlanmayan 70-80 bin kişi var. Bu vatandaşlara tekrar bir fırsat tanıyoruz. Ümit ederim Antalya başta olmak üzere birçok ilimizde bu imkandan yararlanamayan vatandaşlarımız da böylece yararlanmış olur. Ayrıca müracaat etmiş ama taksitlerini aksatanlar varsa onlara da kalan süre için bir imkan sağlıyoruz. Hem yeni baştan müracaat hem de müracaat etmiş ama ödemesini tamamlayamamış olanlara bir imkan verilecek. Bunun dışında, ecrimisil ile kullanılan tarım arazilerinin tekrar kullanılmasına imkan veren bir düzenleme getiriyoruz.”

“YERLİ MAKİNEYE 300 BİN LİRAYA KADAR FAİZSİZ KREDİ”

Müjdeler arasında KOBİ’lere ilave imkanların da olduğunu bildiren Yıldırım, şöyle devam etti:

“Terör ve doğal afetlerden etkilenen KOBİ’lere -özellikle bölge için konuşuyoruz- 100 bin lira destek. İmalat sanayinde, organize sanayi bölgelerinde çalışan, terörden, doğal afetlerden işleri bozulan esnafımıza da 100 bin liraya kadar kredi kullandırabileceğiz. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız bunun çalışmasını yaptı. Yerli makine imalatçısını desteklemek için yerli makine alımında 300 bin liraya kadar faizsiz krediyi KOSGEB verecek. Böylece yerli üretimi teşvik etmiş olacağız. İmalat sanayinde çalışan KOBİ’lerin yerli makine ev teçhizat alımında anlaşmalı bankalardan kullanacakları kredilerin faizini de KOSGEB karşılayacak. KOSGEB’e geri ödemeli desteklerin, teminat ve kefaletinin masrafları, faizleri yüzde 100 oranında karşılanacak. Kredi Garanti Fonu yedi bankayla yapılan anlaşma sonucu KOSGEB’den geriz ödemeli destek kullanmak isteyen bütün küçük işletmelerin ihtiyaç duyduğu teminatların masraflarının tamamı KOSGEB marifetiyle karşılanmış olacak.”

selyus