Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 14 Ağustos 2023

Çok bakan çıkardılar ama sorunlara bakan çıkaramadılar

Akit köşe yazarı Sabri Şahsuvaroğlu, Rize’ye yaptığı tatil sırasında gözlemlediklerini kaleme aldı.

Yazısında özellikle de Senoz Vadisi’nde gördüğü olumsuzlukları kaleme alan Şahsuvaroğlu, buradan başbakan, bir çok bakan milletvekili, üst düzey bürokrat çıkmasına rağmen yollarını kötü oluşunu eleştirdi.

Sabri Şahsuvaroğlu’nun “Çok bakan çıkardılar ama sorunlara bakan çıkaramadılar” başlıklı yazısı:

“Kıymetli okurlarım, bugün tartışmaya doyacağınız bir konu açacağım. Dün Rize’ye gitmek üzere aracımla yola çıktım, ufak bir Karadeniz turu gibi olması sebebiyle yolda birkaç gözlem yapma fırsatım oldu.
Samsun itibarıyla kendimi Karadeniz’de hissettiğim yolculuğun sözde “sahil yolu” ve köyleri bu yazının sebebidir.

Tek yol ile Samsun’dan Artvin’e kadar gidebileceğimiz o Karadeniz yolu, hayal ettiğim kadar romantik bir sahil yolu değildi. Sürekli kırmızı ışıklarda durduğunuz, şehrin kalabalığına karıştığınız, trafik çektiğiniz bir uzun yol düşleyebilir miydiniz? Benim de aklıma gelmezdi…
Dur kalk dur kalk sonuç olarak vardık asıl durağımız Rize’ye… Tabi bu süreçte Karadeniz’in güzelliklerini görmeye odaklı çıktığım o yolda, bir yerden sonra problemler gözüme batmaya başladı.
Eğer her şehirde 1 gün geçirecekseniz bir otobanın bu kadar şehir içinde olması anlaşılabilir, turistler açısından güzel olabilir ancak burada yaşayan halkı da unutmamak lazım.
Örneğin benim işim acil. Hızla Artvin veya Rize’ye gideceğim. Ama transit gidemem çünkü şehiriçi trafiği yoğunluklu olan bir ana hartelden geçiyorsunuz.
Bu sıkıntılı yoldan Rize Çayeli’ne vardığım sırada derin bir oh çekmiştim ki o köy yollarını tuttuk… Köy ki ne köy. Kendimi 70’lerin Türkiye’sinde hissettim.
Senoz Vadisi olarak bilinen o güzelim coğrafyanın balta değmemiş ormanları bir kenara, asfalt değmemiş yolları bir kenara…

Araçla Ormancık köyüne çıkana kadar tangır tungur, aracın altını vura vura, ışıksız yollardan uçurumları döne döne vardık. İşin ilginç yanı Çayeli’nden Ormancık köyüne çıkana kadar kaç başbakan, kaç milletvekili, kaç bakan, kaç daire başkanı, kaç genel müdürün köyünden geçtik sayamadım bile. Anlayacağınız bu güzelim vadi çok bakan çıkarmış ama sorunlara bakan çıkaramamış.
Bu yazıyı Doğu’nun en zorlu illerinden biri olan Bingöllü bir kardeşiniz olarak yazıyorum. Devletimiz sağolsun Doğu Anadolu’ya Güney Doğu’ya öyle yollar, öyle imkanlar sağlamış ki Karadeniz’in hali beni sudan çıkmış balığa döndürdü.
Yahu insan kendine soruyor; birçok devlet adamının yetiştiği bu vadide hiç mi yol mühendisi yetişmedi…
Bu doğa harikası yerin bu kadar sahipsiz bırakılması benim dikkatimi elbette çeker. Doğu’nun duble yollarından sonra dedim ki; Bingöl’e yapılan yatırımların bile onda biri buraya yapılmış olsa, bambaşka bir bölge olurdu burası.
Buranın halkı doğasına olan hayranlığından mıdır bilinmez “nasıl bu zor şartlarda burada yaşıyor” diye soruyor insan.
Daha da dikkat çekici bir şey söyleyeyim. Her ne kadar bu duruma herkesi ortak edemesek de gördüğüm bir gerçek daha var. O da şu ki; devletin yetiştirdiği o bakanlar o bakan yardımcıları, danışmanlar köylünün halinden bir haberken, kendi köy evleri için neler neler yapmışlar. Hele bir tanesi var ki, köye villasını dikebilmek için derenin yönünü dahi değiştirmiş fakat o villasının bir iki kilometre ötesindeki köy yolları hiç gözüne batmamış.
Kaptanpaşa denilen köyden itibaren Senoz dedikleri bölge yol noktasında kaderine terk edilmiş. Raşot dedikleri köy de aynı şekilde… Umarım yetkililerimiz buranın köy halkına kulak verir ve hak ettikleri hizmeti görürler.
Bu vesileyle bu sorunları da dile getirmiş olalım ve yine Senoz’da yetişmiş bir bakan ile köylüler arasında geçen bir diyalogla yazımızı sonlandıralım.
Bir gün sevilen bir Çayelilinin annesi ameliyat olur, hastaneye çok sayıda seveni geçmiş olsun ziyareti yapar.
Geçmiş bakanlarımızdan biri de bu annemizi ziyaret eder. Oğlu annesine bak anne bakan geldi der. Annesi de bi anlık gerginlikle, “Ne edeyum baksun gitsun da” der.
Vesselam…”

(Sabri Şahsuvaroğlu)

selyus