Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 26. Dönem 2. Yasama Yılı açılışına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üstüne basa basa 15 Temmuz vurgusu yaptı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 26. Dönem 2. Yasama Yılı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Genel Kurulda yaptığı konuşma ile başladı.
TBMM 26. Dönem 2. Yasama Yılı açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz 2016 gecesinin, TBMM tarihinde ayrı ve özel bir yeri olacağını belirterek, “Darbe girişimi sırasında, derhal bu salonda toplanan ve milletimizin sokaklara dökülerek darbecilere karşı gösterdiği tepkiyi Meclis’te ortaya koyan siz değerli milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Milletvekillerimiz, darbe girişimi karşısında onurlu ve güçlü bir duruş göstererek, millî iradenin tecelligahı olan bu kuruma sahip çıktılar” dedi.
15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK GÜNÜ
15 Temmuz şehitlerine bir kez daha Allah’tan bir kez daha rahmet, yakınlarına ve Türk milletine başsağlığı dileklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazilere de sağlık ve afiyet temenni etti.
Çarşamba günü yapılan Millî Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında, darbe girişimi tarihinin, “15 Temmuz Demokrasi ve Özgürlük Günü” olarak anılmasının hükûmete tavsiye edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul ve Ankara’da şehitler için anıtlar yapma hazırlıklarının sürdüğünü kaydetti ve ekledi: “Şehit yakınlarımıza ve gazilerimize maddi-manevi her türlü destek veriliyor, verilmeye devam edecek.”
“TÜRKİYE İÇİN 15 TEMMUZ’U HER ANLAMDA BİR MİLAT HÂLİNE DÖNÜŞTÜRMELİYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye için 15 Temmuz tarihinin her anlamda bir milat hâline dönüştürülmesi gerektiğini belirterek, FETÖ’yle birlikte, PKK/PYD-YPG, DEAŞ ve diğer tüm terör örgütlerine karşı hep birlikte kararlı bir mücadele yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
“İhtiyacımız olan yapısal reformları kararlılıkla hayata geçirmeliyiz. Son yıllardaki tecrübelerimizden ve özellikle maruz kaldığımız darbe girişiminden gerekli dersleri çıkartarak, ülkemizi geleceğe hazırlamalıyız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de ve Irak’ta yaşanan gelişmelerin, ülke içinde yaşanan terör olaylarından bağımsız olmadığını vurgulayarak şunları kaydetti: “Bugüne kadar yaşadıklarımız bize, kendi projelerimizi hayata geçirme iradesiyle hareket etmeden bu meselelerin üstesinden gelemeyeceğimizi göstermiştir. Elbette bunun bir güç ve imkân işi olduğunu biliyoruz. Şayet Türkiye, ekonomik göstergeleriyle, yatırımlarıyla, istihdam potansiyeliyle, sosyal yardımlarıyla, savunma sanayisiyle bugünkü seviyesine ulaşmamış olsaydı, örneğin 1990’ların düzeyinde kalsaydı, iç ve dış saldırılar karşısında bu kadar güçlü bir duruş sergileyemezdi. Bugün çözümünde zorlandığımız sorunların üstesinden gelebilmemizin yolu da, 2023 hedeflerimize ulaşmamızdan geçiyor. Bu konuda en büyük görev TBMM’ye ve onun siz kıymetli üyelerine düşüyor.”
