Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 21 Ocak 2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu ‘serseri mayın’a benzetti

‘Senin için şeref ve namus ne anlama geliyor? Diktatör bozuntusu gibi ağır hakaretlerde bulunan CHP Kılıçdaroğlu’na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan sert cevap. Erdoğan, “Bu defa sadece bana sataşmakla kalmamış, hâkimleri, savcıları, Yüksek Seçim Kurulu’nu da hedef almış. Halkımızın güzel bir sözü vardır; nerede, ne zaman, kime çatacağı belli olmayan kişiler için ‘serseri mayın’ gibi derler. Bu da öyle, ‘serseri mayın’ gibi, ne zaman, kime bulaşacağı belli olmuyor.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefet partisi genel başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin kongre ve grup toplantısında kendisi ile ilgili hakaret içerikli konuşmalarına ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Sözleri sarf edene bakarak bu tartışmaya girmemesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama karşımdaki kişinin, cevap vermediğimde, kendisinin haklı olduğunu düşünecek ve hatta buna inanacak kadar cahil ve ahlaksız olduğunu bildiğim için, mecburen temas etmek zorundayım” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Bu zat bir süredir, şahsımla ilgili, ailemle ilgili, ağzına da, kişiliğine de kesinlikle yakışmayan bir şekilde, bir namus ve şeref edebiyatı tutturmuş gidiyor. Bundan kazandığım tazminatlar artarak devam ediyor. Aslında kendisine bunun cevabını, hiçbir şekilde karşılık veremeyeceği ve veremediği şekilde, müteaddit defalar ifade ettim. Ama bazı insanlar vardır ya, hani yüzüne tükürsen “yağmur yağıyor herhalde” der, bu da işte böyle pişkin bir tip. Cehaletin ve çirkefliğin bir araya toplandığı bir kişiliğe, hiçbir sözün kâfi gelmediğini, üzüntüyle görüyoruz. Bu defa sadece bana sataşmakla kalmamış, hâkimleri, savcıları, Yüksek Seçim Kurulu’nu da hedef almış. Halkımızın güzel bir sözü vardır; nerede, ne zaman, kime çatacağı belli olmayan kişiler için ‘serseri mayın’ gibi derler. Bu da öyle, ‘serseri mayın’ gibi, ne zaman, kime bulaşacağı belli olmuyor.”

 

“ÜLKENİN VE MİLLETİN GELECEĞİ İÇİN TEK BİR HAYIRLI HİZMETİ VAKİ DEĞİL”

2015 yılında gerçekleşen milletvekili seçimleri öncesindeki kimi konuşmalarında yaptığı ‘Türkiye’nin geleceği için güçlü bir parlamento yapısının oluşması’ temennisinin ilgili siyasi parti başkanını neden bu kadar rahatsız ettiğini soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şöyle konuştu: “Tabii mesele başka… Aslında bu zatın asıl karın ağrısını da ortaya dökerim ama inanın bana, ben bu konuları konuşmaktan hicap duyuyorum. Türkiye’nin bunca meselesi varken, çözüm bekleyen bunca sorunu, birlik ve beraberlik içinde üzerine gidilmesi gereken bunca sıkıntısı varken, bu namus ve şeref fukaraları için vakit harcamak, bana zül geliyor. Bürokrat olmuş, başına getirildiği kurumu batırmış. Siyasetçi olmuş, başında bulunduğu partinin girdiği tüm seçimleri kaybetmesine yol açmış, partisini batırmış. Ana muhalefeti temsil etme şerefini elde etmiş, ülkenin ve milletin geleceği için tek bir hayırlı sözü, tek bir hayırlı projesi, tek bir hayırlı hizmeti vaki değil, bıraksanız memleketi batıracak. Yani neresinden tutsanız elinizde kalan bir zavallı…”

“MİLLETİN YOK SAYDIĞI BU ZATI, BEN NİYE ADAM YERİNE KOYAYIM Kİ”

Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” dizelerine atıfta bulunarak, söz konusu siyasi parti liderinin herhangi bir eseri olmadığı için akıl derecesini ölçemediklerini, hatta akıl sağlığının yerinde olup olmadığını da bilmediklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu cümlelerle devam etti: “Hani insan mücadele ederken, şöyle kendi sıkletine uygun birisi çıksın karşısına istiyor. Söylediğiniz her sözün israf, yaptığınız her hamlenin enerji kaybı olduğu, teneke gürültüsü kabilinden boş konuşmanın dışında bir varlık gösteremeyen, herhangi bir vasfı zaten olmayan birisine şimdi ne diyeyim ben… Kendi geçmişinden utanan, terör örgütünü dahi şöyle kalpten gelen samimi bir buğz ile kınayamayan, partisi içindeki klikleri birbiriyle yarıştırmayı siyaset sanan bu zavallıyı ademe mahkum ediyorum. Milletin zaten yok saydığı bu zatı, ben niye adam yerine koyayım ki… Varsın kendi hiçliği, kendi cehaleti, kendi başarısızlıkları, kendi kifayetsizlikleri, kendi hakaretleri, küfürleri içinde çırpınsın dursun.”

 

Hiçbir kötünün, hiçbir iğrençliğin kendilerini yollarından alıkoyamadığını ve alıkoyamayacağını vurgulayarak, “Çünkü biz, doğru olduğumuza, bunun içinde Allah’ın yardımcımız olduğuna inanıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni, teşrif ettikleri için muhtarlara teşekkür etti ve kendilerinden mahalle ve köylerindeki vatandaşlara selam, saygı ve muhabbetlerini iletmelerini istedi.

selyus