Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 1 Eylül 2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin mekanı yargı bağımsızlığını güçlendirir”

2016-2017 Adli Yıl Açılışı dolayısıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet adına görev yapan yargının milletin mekânında Adli Yıl Açılış Töreni yapması yargı bağımsızlığına gölge düşürmez, tam tersine yargı bağımsızlığını güçlendirir” dedi.

2016-2017 Adli Yıl Açılışına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,“Milletin evine, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’ne hoş geldiniz” diyerek yeni adli yılın hayırlı olması temennisinde bulundu.

Adli yıl açılışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Sayıştay, Danıştay Başkanları ve diğer adli yetkililer katıldı. 

Beştepe Millet ve Kongre ve Kültür Merkezi’nin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin bir parçası olduğunu, ancak bu mekânın aynı avlu içindeki Beştepe Millet Camisi, 24 saat halka hizmet vermek üzere inşa edilmekte olan kütüphane ve çok amaçlı salon gibi herkese açık bir mekân olduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı’nın kendi çalışma alanlarının 3 bloktan ibaret olduğunu, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin her yeri gibi, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi de, tüm çalışma mekânları ve yeni inşa edilen kütüphanesinin de milletin ve devletin malı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler, görev süremiz boyunca çalışmalarımızı burada yürütmekle mükellefiz. Bizden sonra gelecekler de, aynı şekilde bu mekânları kullanmayı sürdüreceklerdir” dedi.

“KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİMİZ, KAMU KURUMLARININ GENİŞ KATILIMLI TOPLANTILARINA EV SAHİPLİĞİ YAPACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nin Ankara’da her toplantıda hissedilen önemli bir eksikliği gidermek üzere planlandığını ve inşa edildiğini belirterek, “Ankara’da çaplı toplantıları yapabilecek salonlarımız yoktu. Son senelerde 500 kişilik, bin kişilik, 2 bin kişilik toplantıları yapabilecek salonlar daha yeni yapıldı. Başkentimizde böyle bir eksikliğin giderilmesi biçim önemliydi. Ankara’da bir opera binası yok. Burası bir opera binası işlevini de görebilecek kabiliyete, taşırama sahip” diye konuştu.

Bu mekânın projesi üzerinde çalışırken, Ankara’da, büyük çaplı toplantı ve sahne gösterisi ihtiyacını karşılayacak, ülkeye ve millete yakışır bir eser olmasına özen gösterdiklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kongre ve Kültür Merkezimiz artık, bugün olduğu gibi, tüm kamu kurumlarının geniş katılımlı toplantılarına ve önemli organizasyonlara ev sahipliği yapacaktır. Nitekim Yargıtay Başkanımız, şayet Adli Yıl Açılışı burada yapılmasaydı, alternatifinin bir otelin eksi 2’nci kattaki salonu olduğunu ifade etmişti ki, 600 kişilik bir salon ve şuanda bu salonumuzda bin 500 civarında bir katılım söz konusu. Burada böyle bir kongre ve kültür merkezinin devletin kurumlarının emrinde olduğunu ifade etmek suretiyle buraya davet ettik ve burada bugün bu toplantıyı bu şekilde yapıyoruz. Hayırlı olsun. Millet adına görev yapan yargının milletin mekânında Adli Yıl Açılış Töreni yapması, yargı bağımsızlığına gölge düşürmez, tam tersine yargı bağımsızlığını güçlendirir” şeklinde konuştu.

“7 AĞUSTOS’TAKİ YENİKAPI RUHUNA UYGUN ŞEKİLDE HAREKET ETMELİYİZ”

Bugün toplantıya iştirak eden Başbakan Binali Yıldırım’a, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ve diğer davetlilere şükranlarını sunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer kurumların temsilcilerinden de, gerilim ve itham taktiğini bir kenara bırakarak, 7 Ağustos’taki Yenikapı ruhuna uygun şekilde hareket etmelerini beklediğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık milletin birliğe, beraberliği dayanışmaya her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı olduğunun altını çizdi.

Türkiye’nin, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve sonrasında, dostunu, düşmanını, yanında olanını, karşısında olanını, pusuda bekleyenleri büyük ölçüde gördüğünü ve tanıdığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vesileyle, 15 Temmuz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yâd ediyorum. Şu gördüğünüz külliyenin çevresinde 29 şehidimiz var, 36 yaralımız var ve burası F-16’larla bombalandı, helikopterlerle burası tarandı. 15 Temmuz gazilerimize de Allah’tan şifalar diliyorum. O gece destan yazan milletimize ne söylesek, ne yapsak minnetimizi ifade edemeyiz. Bu millet büyük bir millet ve gerçekten sorumluluğumuzu çok daha arttıran millet ve ben milletimle iftihar ediyor. 15 Temmuz’dan sonra çok daha ağır hale gelen sorumluluğumuzun gereğini yasama, yürütme ve yargı olarak hep birlikte yerine getireceğiz. Türk milleti gerçekten çok büyük, çok asil ve her türlü hürmeti, her türlü hizmeti hak eden bir millettir” dedi.

“15 TEMMUZ GECESİ EN İYİ SINAVI VEREN KURUMLARIMIZDAN BİRİ DE ADALET TEŞKİLATIMIZDIR”

“Dünyada, istiklali ve istikbali için, en modern silahların karşısına çıkıp dimdik durabilecek cesarete sahip başka bir millet var mıdır, doğrusu ben görmedim, bilmiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Ama bu 15 Temmuz gecesi işte bunu gösterdi. 15 Temmuz gecesi en iyi sınavı veren kurumlarımızdan biri de adalet teşkilatımızdır. Darbe girişiminin tespitiyle birlikte hızla harekete geçen, ilk andan itibaren tüm çalışmaları hukuka uygun şekilde yürüten ve anında açıklamalarını yapmak suretiyle, ‘yargı olarak, hukuk olarak, gereği neyse yapılacaktır ve yaptıklarınız hukuka aykırıdır, yasalarımıza aykırıdır’ demek suretiyle ilk mesajlarını vermiş ve böylece yargı kapısının arkasına girip gizlenmemiştir. Bu tavır çok önemliydi. Hâkimlerimize, savcılarımıza teşekkür ediyorum. Milletimizin, hâkim-savcılarımız yanında polisiyle, darbeye karşı çıkan namuslu askerleriyle, ekipmanlarıyla sahada olan belediye görevlileriyle, tüm fertleriyle birlikte verdiği o kutlu mücadele, tarihe altın harflerle kazınmıştır. Çanakkale’nin, Dumlupınar’ın, terörle mücadelede gösterilen sayısız kahramanlıkların hikâyeleriyle büyüyen çocuklarımız, gençlerimiz, 15 Temmuz’da kendi destanlarını yazdılar. Türkiye, bağımsızlığın, onurun, kanı ve canı pahasına mücadelenin ne olduğunu bilen, bunu bizzat yaşayan bir nesle daha kavuştu. Artık sadece tarih kitaplarından okuyan değil, hem okuyan hem yaşayan bir nesle kavuştu. Bizim uzun süredir ifade ettiğimiz, Tem millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ne demektir, ne anlama geliyor, o gece 79 milyon hep birlikte yaşadık, gördük, idrak ettik.”

selyus