Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 8 Aralık 2015

HEDEF 2019

Bizler bir kul olarak her gün yeni bir muhasebe ve yeni bir silkiniş içinde ve düne göre daha iyisini yapmak adına bütün sorumluluklarımızı kuşanıp elimizden gelen bütün çabayı son noktasına kadar gösterdikten sonra, gerisini, “kaderin üstünde bir kader vardır” tevekkülüyle karşılamayı şiar edinmişizdir.

AK Parti İstanbul İl Başkanı Dr. Selim Temurci, önümüzdeki süreçle ilgili önemli açıklamalar yaparak hedef 2019 dedi.

Başkan Temurci, “7 Haziran seçimleri ardından ne söylediysem, 1 Kasım seçimleri ardından da aynı şeyleri söyledim.

Biz AK Parti olarak; sırtını kadim medeniyetimizin kutup yıldızı hüviyetindeki aydınlık değerlerine yaslamış, onun hakikat anlayışının belirlediği bir istikamet üzere yol yürümeye gayret eden, ufku, idealleri ve sevdaları olan bir dava partisiyiz.

Bizim uğrunda mücadele ettiğimiz değerler, sayıların ve istatistiklerin çok üzerinde, çok ötesindedir.

Bizim sevdayla bağlı olduğumuz davamız, oy yüzdeleriyle ilave bir anlam kazanmadığı gibi, oy yüzdeleriyle de anlam yitirmez.

Onun anlamı kendindendir.

Onun hakikati kendindendir.

Ve hakikatin gücü ve değeri, öncelikle “hakikat” olmasındadır.

Bu yüzden bütün benliğimizle inanırız ki, mazlumun bir damla gözyaşı bizim için her ateşten daha sıcak, zayıfın ve mağdurun ahı bizim gözümüzde her bendi yıkacak kadar güçlüdür.

Ve yine her zerremizde bir şuur olarak hissederiz ki, bu milletin gözlerinde büyüyen her sevinç, dudaklarından dökülen her dua, bizim için şu fani dünyadaki her makam, mevki ve gücün çok ötesinde bir mazhariyettir.

Bundan dolayıdır ki, 7 Haziran sonuçları ardından asla bir yılgınlığa, korkuya ve umutsuzluğa kapılmadığımız gibi, 1 Kasım sonuçları ardından da asla bir rehavete, şımarıklığa ve gevşekliğe düşmedik, düşmeyiz.

Bizler bir kul olarak her gün yeni bir muhasebe ve yeni bir silkiniş içinde ve düne göre daha iyisini yapmak adına bütün sorumluluklarımızı kuşanıp elimizden gelen bütün çabayı son noktasına kadar gösterdikten sonra, gerisini, “kaderin üstünde bir kader vardır” tevekkülüyle karşılamayı şiar edinmişizdir.

Nasıl ki hakikat sayılara ve istatistiklere sığmazsa, bizim çalışma ve sorumluluklarımız da asla dönemlere ve konjonktüre bağımlı olamaz.

Nasıl ki İstanbul İl teşkilatı olarak göreve geldiğimizin ilk saniyesinde “Hedef 7 Haziran 2015” dediysek, nasıl ki 7 Haziran akşamında “Hedef önümüzdeki ilk seçim” dediysek, şimdi de “Hedef 2019” diyoruz.

Şu gerçeğin altını kalemle değil, bütün bir ruhumuzla çizmek zorundayız:

 “Sandığın artık iyice yaklaştığı seçim dönemlerinde insanların sahip oldukları kanaatler, çok daha önceden yaşadıkları ve hissettiklerinin bir sonucudur sadece!”

Seçim sath-ı mailine girilen süreçlerde son bir ayda, son bir haftada hatta son bir saatte bile kanaatini değiştirenler elbette vardır ama bunlar istisnadır. Asıl büyük kesimin kanaati, bir önceki seçimin sonuçları alındığı andan itibaren yavaş yavaş şekillenmeye başlar.

Birçok alanda olduğu gibi siyasette de insanların kanaatlerini belirleyen 2 önemli faktör var:

1-Yaşadıkları 2-Hissettikleri…

Sizin insanlara “yaşattıklarınız” yaptıklarınızın bedeni (maddi) boyutunu, “hissettirdikleriniz” ise ruh ve gönül (manevi) boyutunu gösterir.

Örneğin, yol, köprü, tünel yapıyorsunuz; insanlar bunları “yaşayarak” görüyorlar.

Hastane, üniversite, havaalanı, park yapıyorsunuz; insanlar bunların “yaşayarak” farkına varıyor.

İnsanların ekonomik yaşamdaki refahını artıracak düzenlemeler yapıyorsunuz; bir emekli, bir asgari ücretli maaşını alırken bunu “yaşıyor.”

Ancak bir de “hissettirdikleriniz” var.

Yani insanların doğrudan gönlüne hitap eden yönleriniz…

Nedir bunlar? Ana hatlarıyla söylersek;

Ahlakınız, tevazunuz, erdeminiz, samimiyetiniz, merhametiniz, nezaketiniz, alçak gönüllüğünüz, sadeliğiniz, insanların sizinle kolay iletişim kurabilmesi, insanların bir derdini anlatmak için bulunduğunuz mevkilere kolay ulaşabilirliği, sizinle konuşurken bir dost ve arkadaş sıcaklığı hissedebilmeleri vs.

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki; insanlar “yaşadıklarını” kolay unutabiliyor ama “hissettiklerini” kolay kolay unutmuyor.

Hele de bizim insanımız, bizim milletimiz, yani biz, adeta duygularımızla yaşarız.

Birinin tavırlarında kibir ve şımarıklık görmüşsek, biri tarafından adam yerine konulmadığımızı hissetmişsek, biriyle gönüllerimiz arasında mesafeler oluşmuşsa, artık önümüze dünyanın en büyük hizmetlerini de koysalar boştur.

Dolayısıyla bütün teşkilatımızdan, önümüzdeki dönem yaptıkları ve yapacakları her çalışmaya bu bilinç mührünü vursun istiyorum.

Unutmayın; bir AK Partiliye her zaman en yakışan şey, hem milletimize güzel şeyler “yaşatmak”, hem de güzel şeyler “hissettirmek.”

Gayret bizdendir, başarı Rabbimizden!”

selyus