Akşam gazetesi köşe yazarı Serkan Fıçıcı, köşesinden “Herkes son seçimi” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen gün yaptığı “Benim Son Seçimim” sözünden yola çıkan Serkan Fıçıcı önemli konuların altını çizdi.

“Türkiye’de siyaset gündemi nedir?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.

İstediği zaman tek cümlesiyle gündemi belirler.

Yine öyle oldu.

Erdoğan duygusal bir konuşma yaptı, “ardı arkası kesilmeyecek şekilde çalışmalarımı sürdürüyorum, adeta nefes almaksızın koşturuyoruz, çünkü bu benim için bir final. Yasanın verdiği yetkiyle bu seçim son seçimim” dedi.

Açıklamanın devamında “buradan çıkacak netice benden sonra gelecek kardeşlerim için bir emanetin devri olacak” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın “1 Nisan’dan sonra yeni bir dönemi başlatalım” sözü de dikkat çekiciydi.

Peki Erdoğan aslında ne demek istedi?

Sözlerinin altında başka bir mesaj var?

Cevap net.

Erdoğan ne söylediyse o…

Kimse o sözlerin altında, üstünde, farklı bir mesaj aramasın.

Önümüzdeki yerel seçimlerin sonuçlanmasının ardından siyasette “yeni bir dönem” başlayacak.

Erdoğan’ın “yeni dönem” vurgusu “bugüne takılıp kalanlara yarını göstermesi bakımından” önemli…

Çünkü Türkiye’nin önünde 1 Nisan itibariyle “seçimsiz koskoca 4 yıllık bir süre” var.

Seçim tamamlandıktan sonra güncel polemikler sabun köpüğü gibi eriyip gider.

Böyledir.

Bir kaç gün tartışılır, biter.

Ne olur?

-İktidarıyla, muhalefetiyle siyasetin “seçim baskısı olmaksızın” doğal seyrinde, bugüne kadar yaşananlardan elde edilen tecrübelerle yeniden şekilleneceği bir süreç başlar.

Boş tenekelerin gürültüsü kesilir.

Yalan, iftira, algı, reklam, film, fırıldak siyaseti çöp olur.

Kurmak, yapmak, inşa etmek, koşmak, çalışmak, yorulmak zorunlu olacağı için Türkiye için “dertli” olanların gayreti öne çıkar.

Erdoğan “son seçimim” dedi ama…

Aslında 31 Mart, siyasetlerini sadece Erdoğan karşıtlığı üzerine kuranlar başta olmak üzere, herkes açısından yeni dönemden önceki “son seçim” değil mi?” (Serken Fıçıcı) Kaynak: akşam.com.tr