Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 11 Mayıs 2024

Kitle müsait mi?

Kutuplaşmadan şikayetçiydiler.

“Yumuşama” dendi.

Ortalığı yıkacaklar.

Kim bunlar?

Nefreti endüstrisinin muhalefet kanadı!

Sadece suçlayacaklar.

Ama tutarlılıkları hiç sorgulanmayacak.

Çünkü doğuştan haklılar.

Öyle sanıyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i “kandırdığını, kullandığını” düşünüyorlar.

Bu tavırlarıyla Özgür Özel’e “en büyük hakareti yaptıklarını” fark etmiyorlar.

Ya da…

Bile, isteye, hedef gözeterek, yıpratmak için saldırıyorlar.

Dertleri nedir?

-Parsayı kaptırma korkusu.

Nefret söylemi iyi para getiriyor.

Saldır, kazan!

Bildikleri başka yol, yöntem yok.

Bunların arasında “ağır tonajlı bir şaklaban” var.

Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sevgi ve hayranlık dolu bakışlarla yaklaştığında çekilmiş fotoğrafları boy boy…

Çıkmış, “Özgür Özel niye şu kişiyle fotoğraf çektirmiş” diye posta koyuyor.

Öbürü kendisine “sığır” dedirtmek için ekran dolusu böğürme seanslarında…

Şu diğeri…

Hani villası Atina’ya doğru kayan…

O tip eğer yumuşama olursa “sağa sola küfredip parayı toplayamazsam” telaşından kabız olmuş, çıkartabildiğini sosyal medyasından gösteriyor.

Kendisi gibi olmayana karşı nefretleri göz bebeklerine kadar işlemiş tipler bunlar.

Bir zamanlar İmamoğlu’nun bariz asfalt yalanı için “kitle müsait kitle kitleyebildiğin kadar” demiştim.

Tuttu.

Slogan haline geldi.

Şimdi Özgür Özel’i “Kitlen müsait değil kitleneceksin” diye uyarıyorum.

Sebebi var çünkü temel çürük.

CHP yıllarca ne yaptı?

Medyası, sosyal medyası, akademisyeni, yazarı, sanatçısı, gazetecisi, siyasetçisi ile Erdoğan ve AK Parti nefretini hiç aralık vermeden kitlesine zerk etti.

Şimdi de o kitleden “yumuşama” bekliyoruz.

Zor oğlu zor!

Merak…

Özgür Özel bu kitleyi dönüştürebilecek mi?

Yapabilirse Ecevit’i de sollar, adını çok daha yukarılara yazdırır.

Muhtemelen kendisi de bunun farkında ve zor olanı başarmaya çalışıyor ama dört bir yandan esen “nefret rüzgarlarına” karşı ne kadar dayanabilir?

Dar kapasiteli ideolojik bir tekne olarak kendi gölünde yüzmek mi yoksa çoğunluğun sığabileceği büyük bir gemi ile geniş okyanuslara açılmak mı?

CHP yol ayrımında…

Serkan Fıçıcı / Akşam gazetesi köşe yazarı

selyus