Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 24 Ekim 2015

New York’tan İstanbul’a ‘Kadına Şiddete Hayır’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, BM Kadın Birimi Temsilcisi Ingibjorg Gisladottir ile birlikte, New York’ta başlayıp İstanbul’da tamamlanacak 16 günlük “Kadına Karşı Şiddetle Mücadele İçin Aktivizm Kampanyası”na imza attı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, BM Kadın Birimi (UN WOMEN) Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi Ingibjorg Gisladottir ile birlikte, New York’ta başlayıp İstanbul’da tamamlanacak “Kadına Karşı Şiddetle Mücadele İçin 16 Günlük Aktivizm Kampanyası”na imza attı.

Törende konuşan Başkan Kadir Topbaş, BM’nin kabul ettiği 17 maddelik yeni kalkınma planlarının 5. maddesinin “Cinsiyet Eşitliği ve Kadınların Güçlendirilmesi” başlığını taşıdığını belirterek, 21. yüzyılda küçülen dünyada barışçıl bir yaşam için BM Kadın Birimi ile ‘Kadına Karşı Şiddete Dur De! – Say No To Violence Against Women’ aktivizm başlatacaklarını söyledi.

KADINA ŞİDDET İNSANLIK SUÇU…

Kadına karşı şiddeti tüm insanlığa karşı şiddet olarak gördüklerini ve artık bu yüzyılda artık ilkel davranışların ortadan kalkması gerektiğini vurgulayan Kadir Topbaş, “Kadına şiddete karşı BM çatısı altında birleşiyoruz. Bu dünyadaki fertlerin ayrım yapmaksızın huzur ve barış içinde yaşaması gerekiyor. Mağdur olan her kadınla birlikte vicdanlarımız sızlamakta, insanlık yara almakta. Kadına hak ettiği değeri veren ülkelerin medeniyet seviyesine geldiğin görüyoruz” dedi.

Şiddetin kadın erkek eşitliğini körüklediğini, aileler ve toplumlar parçalanmakta, yaşamlar yok olmakta olduğunu ifade eden Başkan Topbaş, şöyle konuştu; “İnsan ticareti, fuhuş, kölelik de şiddettir. Her yıl bunlardan dolayı 500 bin ile 2 milyon insan mağduriyet yaşıyor. Mağdur olan her kadınla birlikte vicdanlarımız da ölmektedir. Maalesef 600 milyondan fazla kadın şiddete karşı yasal açıdan korunamıyor. Aile içi şiddetin suç sayılmadığı ülkeler var. Bu karanlık tabloyu hep birlikte değiştirmemiz gerekiyor. Dünya insanlığı olarak bununla mücadele etmeliyiz. Bu mücadelede sadece devlet eliyle başarıya ulaşamaz. Sivil toplum, vatandaş, yerel yönetimler ve kamu el ele verirsek, en uç noktalara kadar ulaşabileceğimize inanıyorum.”

İSTANBUL’DAN DÜNYAYA BARIŞ VE HOŞGÖRÜ HAYKIRACAK

İstanbul Belediye Başkanı olarak İstanbul’da, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı olarak Türkiye genelinde, UCLG Başkanı olarak tüm dünya şehirlerinde kadına şiddete karşı bir haykırış olarak gündeme taşımak istediğini dile getiren Topbaş, bu kampanyanın 25 Kasım ile 10 Aralık arasında 16 gün süreceğini kaydetti.

25 Kasım’da New York’ta başlayacak aktivitenin 10 Aralık’ta da İstanbul’da kapanış seremonisinin yapılacağını belirten Topbaş, bu kampanyanın pankartlarını devlet binalarında, yaşam alanlarında ve birçok çevrede kullanarak İstanbul’da ciddi anlamda hissettirmek istediklerinin altını çizdi. İstanbulluların bireysel olarak kendi tarzlarıyla da bu kampanyaya destek vermelerini isteyen Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü;

 “Bu 16 günlük sürede bu kampanyaya destek verdiğimizi, yanında olduğumuzu haykırdığımızı dünyaya göstermek istiyoruz. Bu süre içindeki tüm bireylerin giysilerinin bir kenarında turuncu bulundurarak kadına şiddete tavır koyduklarını gösterirler. Daha güçlü bir geleceği hep beraber toplumsal birliktelikle yürüyebileceğimize, kadınlarımızla elele verdiğimizde dünyaya huzuru ve barışı getirebileceğimize inanmaktayız. Diyoruz ki; dünyayı 16 gün için aktivitenin sembol rengi olarak belirlenen turuncuya boyayalım. Böylece bir farkındalık oluşsun istiyoruz.”

İSTANBUL TURUNCUYA BOYANACAK

Topbaş, 16 gün içinde İstanbul’da bazı anıtsal yapıları turuncuyla renklendireceklerini ve turuncu ışık gösterileri yapacaklarını anlatarak, altın kategoride olan Wodafone İstanbul Maratonu’nu da bu yıl kadına şiddete hayır sloganıyla ve turuncu rengiyle koşulacağını açıkladı.

Türkiye’nin tarihinde kadına ilk haklarını veren ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Topbaş, İBB’nin de 4 yıl önce İstanbul’da BM Nüfus Fonu’nun açılışına destek verdiğini söyledi. Bir ayağı doğuda bir ayağı batıda olan İstanbul’un kadınların mücadelesine destek vereceğine inandığını Topbaş,  “Doğuya ve batıya aşina kültürüyle İstanbul gerçek anlamda bir barış ve hoşgörü şehri. İstanbul’u İstanbul yapan da zaten bu. Buradan doğuya ve batıya aynı anda mesaj vereceğiz. Biz de İBB olarak İSMEK ve Kadın Koordinasyon Merkezleriyle onbinlerce kadına eğitim, meslek ve fırsat veriyoruz” şeklinde konuştu.

GİSLADOTTİR: İSTANBUL KAPANIŞA EV SAHİPLİĞİ YAPARAK LİDERLİK GÖSTERECEK

BM Kadın Birimi Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi Ingıbjorg Gisladottir da kampanyanın küresel düzeyde olacağını belirterek, “Kadına yönelik şiddeti engellemek için yürütümüz kampanyanın amacı kadınların güçlendirilmesi ve cinsiyet eşitliğini sağlamak. Kadına karşı şiddet yoksulluğun ortadan kaldırılması, iyi sağlık şartlarının sağlanması, barış, sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilmesi önünde bir engeldir” dedi.

Kadınların her gün en yakınlarında bulunan, güven duymaları gereken bir kişi tarafından şiddete maruz kaldıklarını ifade eden Gisladottir, küresel anlamda her 3 kadından biri fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kaldığını, kadına karşı şiddetin hiçbir şekilde hoş görülemeyeceğini söyledi.

Türkiye’nin kadına yönelik şiddet, özellikle de ev içi şiddet konusunda, uluslararası alanda bölgesel olarak hazırlanmış ilk sözleşme olarak kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’ne imza atan ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Gisladottir, ancak Türkiye’de her 10 kadından 4’ünün fiziksel ya da cinsel aile içi şiddete maruz kaldığını kaydetti. Duyarlılık oluşturmak için kampanya boyunca insanları turuncu renk kullanmaya teşvik edeceklerini anlatan Gisladottir, sözlerini şöyle tamamladı;

 “Bu sene İBB ile birlikte İstanbul’u turuncuya boyayacağımızı duyurmaktan büyük bir gurur duyuyorum. İstanbul, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde kampanyanın küresel kapanış törenine ev sahipliği yaparak bölgede bir liderlik gösterecek. Tarihi ve kültürel açıdan önemli İstanbul gibi bir kentin dünyaya kuvvetli bir mesaj vererek, kadınlara karşı şiddetin sona ermesi gerektiğini söyleyecek olmasından büyük bir onur duyuyorum.”

İlginizi çekebilir

Vatandaşlar Kısıklı’da

Vatandaşlar Kısıklı’da

selyus